Uzmanlar, 30 Mart’taki yerel seçimlerden zaferle çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, cumhurbaşkanı olmaya bir adım daha yaklaştığı yorumunda bulunuyor. Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından yaptığı zafer konuşmasında Erdoğan, Gülen Hareketi’ne de mesaj gönderdi ve düşmanlarından hesap sormaya kararlı olduğunu söyledi.
İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi destekçileri, 30 Mart günü yapılan yerel seçimlerde kazandıkları zaferi ülke genelinde kutladı.
Geçen yıl hükümet karşıtı gösteriler ve 17 Aralık’tan beri de yolsuzluk iddialarıyla mücadele eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimleri iktidarıyla ilgili bir referanduma dönüştürdü.
İstanbul Politika Merkezi uzmanı Cengiz Aktar, Başbakan Erdoğan’ın seçim sonuçlarını, iktidarının temize çıkması olarak yorumlayacağını söylüyor.
Aktar “Başbakan bu sonuçları açık çek olarak görüyor. Bu sonuçlar, sadece hükümetle ilgili yolsuzluk iddialarını örtbas etmekle kalmayacak, aynı zamanda Erdoğan’ın yoluna aynı şekilde devam etmesine imkan verecek” şeklinde konuşuyor.
Hükümet yetkililerinin yolsuzluk yaptığını gösteren ses kayıtlarının ortaya çıkmasından sonra erişime yasaklanan sosyal medya ağı Twitter ve video paylaşım sitesi YouTube, seçim boyunca kapalı kaldı.
Muhalefet, Erdoğan’ı giderek daha otoriter bir yönetim benimsemekle suçluyor. Ancak bu suçlamayı reddeden Erdoğan, Türkiye’de hükümetin ve demokrasinin ulusal ve uluslararası güçlerin komplosuyla kaşı karşıya olduğunu iddia ediyor.
Uzmanlara göre seçimler ülkedeki kutuplaşmayı yansıttı. Brüksel’deki Carnegie Avrupa Enstitüsü araştırmacılarından Sinan Ülgen, AKP’nin başarısının siyasi kutuplaşma üzerine kurulu olduğunu söylüyor.
Ülgen, “Kutuplaşmanın oyları AK Parti yararına birleştireceğine inanıyorlar. Siyasi amaçları ortadaki grupları yok edip iki ana kutup yaratmak” diyor.
Gözlemcilere göre, yolsuzluk iddialarını seçim kampanyasının temeline oturtan muhalefet, bir kez daha başarısız oldu.
Seçim sonrası Ankara’da taraftarlarına seslenen Erdoğan, muhalefete karşı sert söylemini sürdürdü.
Başbakan Erdoğan “Türkiye’nin ideallerine, siyasetine, partinize ve başbakanınıza sahip çıktınız. Düşmanlarımızın inine gireceğiz. Yaptıklarının hesabını verecekler” dedi.
Seçim kampanyasına, Başbakan Erdoğan ve Amerika’da yaşayan Fethullah Gülen arasındaki kavga hakimdi. Erdoğan, Türkiye’nin emniyet ve yargı kurumlarında görev yapan Gülen Hareketi destekçilerinin yolsuzluk iddiaları üreterek kendisini devirmeye çalıştığını iddia ediyor.
30 Mart seçimleriyle gücünü tazeleyen Erdoğan’ın Ağustos ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olması bekleniyor. Ancak Carnegie Avrupa’dan Sinan Ülgen, başbakanın seçim zaferine rağmen, Türkiye’deki derin siyasi kutuplaşmanın ülkeyi istikrarsızlığa sürükleyeceği tahmininde bulunuyor.
Ülgen “Karşılıklı tavizlerin, anlayışın ve hoşgörünün daha da zorlaştığı bir döneme giriyoruz” diyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, seçimlerin ardından siyasi partilere daha uzlaşmacı bir tutum izlemeleri çağrısında bulundu. Ancak gözlemciler, Başbakan Erdoğan’ın bu çağrıyı dikkate alıp almayacağının belirsiz olduğunu söylüyor.
İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi destekçileri, 30 Mart günü yapılan yerel seçimlerde kazandıkları zaferi ülke genelinde kutladı.
Geçen yıl hükümet karşıtı gösteriler ve 17 Aralık’tan beri de yolsuzluk iddialarıyla mücadele eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimleri iktidarıyla ilgili bir referanduma dönüştürdü.
İstanbul Politika Merkezi uzmanı Cengiz Aktar, Başbakan Erdoğan’ın seçim sonuçlarını, iktidarının temize çıkması olarak yorumlayacağını söylüyor.
Aktar “Başbakan bu sonuçları açık çek olarak görüyor. Bu sonuçlar, sadece hükümetle ilgili yolsuzluk iddialarını örtbas etmekle kalmayacak, aynı zamanda Erdoğan’ın yoluna aynı şekilde devam etmesine imkan verecek” şeklinde konuşuyor.
Hükümet yetkililerinin yolsuzluk yaptığını gösteren ses kayıtlarının ortaya çıkmasından sonra erişime yasaklanan sosyal medya ağı Twitter ve video paylaşım sitesi YouTube, seçim boyunca kapalı kaldı.
Muhalefet, Erdoğan’ı giderek daha otoriter bir yönetim benimsemekle suçluyor. Ancak bu suçlamayı reddeden Erdoğan, Türkiye’de hükümetin ve demokrasinin ulusal ve uluslararası güçlerin komplosuyla kaşı karşıya olduğunu iddia ediyor.
Uzmanlara göre seçimler ülkedeki kutuplaşmayı yansıttı. Brüksel’deki Carnegie Avrupa Enstitüsü araştırmacılarından Sinan Ülgen, AKP’nin başarısının siyasi kutuplaşma üzerine kurulu olduğunu söylüyor.
Ülgen, “Kutuplaşmanın oyları AK Parti yararına birleştireceğine inanıyorlar. Siyasi amaçları ortadaki grupları yok edip iki ana kutup yaratmak” diyor.
Gözlemcilere göre, yolsuzluk iddialarını seçim kampanyasının temeline oturtan muhalefet, bir kez daha başarısız oldu.
Seçim sonrası Ankara’da taraftarlarına seslenen Erdoğan, muhalefete karşı sert söylemini sürdürdü.
Başbakan Erdoğan “Türkiye’nin ideallerine, siyasetine, partinize ve başbakanınıza sahip çıktınız. Düşmanlarımızın inine gireceğiz. Yaptıklarının hesabını verecekler” dedi.
Seçim kampanyasına, Başbakan Erdoğan ve Amerika’da yaşayan Fethullah Gülen arasındaki kavga hakimdi. Erdoğan, Türkiye’nin emniyet ve yargı kurumlarında görev yapan Gülen Hareketi destekçilerinin yolsuzluk iddiaları üreterek kendisini devirmeye çalıştığını iddia ediyor.
30 Mart seçimleriyle gücünü tazeleyen Erdoğan’ın Ağustos ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olması bekleniyor. Ancak Carnegie Avrupa’dan Sinan Ülgen, başbakanın seçim zaferine rağmen, Türkiye’deki derin siyasi kutuplaşmanın ülkeyi istikrarsızlığa sürükleyeceği tahmininde bulunuyor.
Ülgen “Karşılıklı tavizlerin, anlayışın ve hoşgörünün daha da zorlaştığı bir döneme giriyoruz” diyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, seçimlerin ardından siyasi partilere daha uzlaşmacı bir tutum izlemeleri çağrısında bulundu. Ancak gözlemciler, Başbakan Erdoğan’ın bu çağrıyı dikkate alıp almayacağının belirsiz olduğunu söylüyor.
