Erişilebilirlik

Erdoğan, Biden ve ABD'yi, “İsrail'in savaş suçlarında suç ortağı” olarak niteledi 


NATO Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere ABD’nin başkenti Washington’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Newsweek'e verdiği mülakatta gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
NATO Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere ABD’nin başkenti Washington’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Newsweek'e verdiği mülakatta gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

NATO Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere ABD’nin başkenti Washington’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Newsweek'e verdiği mülakatta İsrail'in sivilleri “acımasızca öldürmesinin”, hastanelere, yardım merkezlerine ve başka yerlere yönelik saldırılarının “savaş suçu” teşkil ettiğini söyledi.

Erdoğan, Biden ve ABD'yi, “İsrail'in savaş suçlarında suç ortağı” olarak niteledi
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:05 0:00

İsrail'in Filistin'e saldırıları sırasında sivillerin öldürülmesini “ağır insan hakları ihlali” olarak niteleyen Erdoğan, “ABD yönetimi bu ihlalleri görmezden gelmekte ve İsrail'e en büyük desteği vermektedir. Bunu da bu ihlallerin suç ortağı olma pahasına yapmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.

“İsrail ile Gazze arasındaki durum bir savaş değil; bu, İsrail'in insan hakları ve uluslararası hukuku hiçe sayan ve sonuçta katliamlara neden olan saldırılarıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistinliler, Gazze'de sadece evlerini, sokaklarını ve vatanlarını savunuyorlar. İsrail, günlerdir Gazze'de sivillerin yaşadığı ve sığındığı sivil altyapıyı kasıtlı olarak hedef alıyor. Biz buna ilk günden bu yana karşı çıkıyoruz” dedi.

Erdoğan, “İsrail, yıllardır Filistin topraklarında sistematik bir devlet terörü uyguluyor. İsrail uluslararası hukuku ihlal ediyor. Gazze'de acil ateşkes çağrısı yapan BMGK kararına ne oldu? İsrail, bu kararı bırakın uygulamayı, umursamadı bile. Şu anda İsrail'e uluslararası hukuku ihlal ettiği için kim ne tür bir yaptırım uygulayacak? İşte gerçek soru bu ve buna kimse cevap vermiyor. Bu saldırıların derhal durmasını istiyoruz, İsrail'in Gazze'den çekilmesini ve insani yardımın kesintisiz bir şekilde Gazze'ye ulaştırılmasını istiyoruz. Bölgede kalıcı barış için 1967 sınırlarına dayalı iki devletli çözümün uygulanmasını istiyoruz” diye konuştu.

İsrail'i başta Lübnan olmak üzere bölge ülkelerine tehditler yöneltmek ve çatışmaları bölgeye yayma girişimlerinde bulunmakla suçlayan ve bunların sona ermesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Aksi takdirde bölgemiz daha derin çatışmalar ve hatta savaş riskiyle karşı karşıya kalacaktır” dedi.

Gazze’deki sağlık yetkililerine göre savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana çoğunluğu sivil 38 binden fazla Filistinli öldürüldü.

İsrail, Gazze Şeridi'nde Hamas'a karşı yürüttüğü savaşta savaş suçu işlediği yönündeki suçlamaları ve kasıtlı olarak sivilleri hedef aldığını reddediyor.

Hamas militanları geçen yıl 7 Ekim'de İsrail'e düzenledikleri ve savaşın fitilini ateşleyen saldırıda yaklaşık 1200 kişiyi öldürdü ve 250 kadar rehineyi kaçırdı. İsrail, Hamas'ın elinde hala 116 rehine bulunduğuna inandığını ve bunlardan 42'sinin öldüğünü söylüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden yönetimiyle ilişkilerle ilgili bir soru üzerine, “Her şeyden önce ABD'de bulunan FETÖ elebaşının liderliğindeki yapı masum bir hareket değil, bir terör örgütüdür, tıpkı dünyanın çeşitli yerlerinde terör eylemleri gerçekleştirmiş olan DEAŞ gibi. Hem DEAŞ hem de FETÖ insanları öldürüyor. DEAŞ da FETÖ de insanların dini duygularını istismar ediyor. Hem DEAŞ hem de FETÖ faaliyet gösterdikleri ülkelere zarar vermeyi amaçlamaktadır. FETÖ, faaliyet gösterdiği ülkelerin hükümetlerine sızmayı ve sistemin kontrolünü ele geçirmeyi amaçlamaktadır. Buna ABD de dahildir. Somut delillerle bu yapının tehlikelerini ABD başkanlarına anlattık. Ancak Sayın Biden ve benim bu konuda farklı görüşlerimiz var” dedi.

“Ulusal güvenliğimize yönelik tehdit, başta ABD olmak üzere tüm NATO ülkelerine yönelik bir tehdittir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörizmle mücadelenin de bir başka endişe kaynağı olduğuna işaret ederek, “Biz bir NATO ülkesiyiz. Ulusal güvenliğimize yönelik tehdit, başta ABD olmak üzere tüm NATO ülkelerine yönelik bir tehdittir. Aslında NATO'nun kurulmasına ve varlığını sürdürmesine neden olan anlaşmalar da bu durumu kanıtlamaktadır. Ancak ABD ve diğer bazı müttefiklerimizin güvenliğimizi tehdit eden terör örgütleri PKK/PYD/YPG ve FETÖ'ye verdiği destek NATO'nun bu ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Bu teröristlere verilen silah ve destekten duyduğumuz endişeyi her platformda dile getirdik. Bu teröristlerle mücadelede müttefiklerimizin desteğini arzu ediyoruz ancak bunu tam olarak göremiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'le yürüttüğü diplomasiye ilişkin bir soru üzerine de, “Türkiye'nin sorunlara, önyargılara esir olmuş bir politikayla değil, çözümü vurgulayan bir bakış açısıyla yaklaştığını belirterek yanıt verdi. Erdoğan, “Sayın Putin ile her konuda hemfikir değiliz. Ancak meseleleri kendi aramızda tartışabiliyor ve nasıl çözüleceğine dair ayrıntılara girebiliyoruz” dedi. Erdoğan, NATO toplantılarında terörizmin en kritik küresel sorunlardan biri olduğunun vurgulandığını belirterek şöyle devam etti:

“Ayrım yapmadan terör örgütleriyle mücadele misyonunu üstlenen ve bunu sahada aşikâr bir şekilde gösteren bir ülkeyiz. Müttefiklerimizden temel beklentimiz, benzer bir terörle mücadele yaklaşımı benimsemeleridir. Ne yazık ki, şimdiye kadar müttefiklerimizden beklenen düzeyde destek ve dayanışma almış değiliz.”

Sözkonusu durumun tolere edilemeyeceğine dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye'nin ulusal güvenliğine tehdit oluşturan terör örgütlerinin elebaşlarının meşru aktörler olarak kabul edilmesi, ittifak ruhuyla da örtüşmemektedir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bu ve benzeri güvenlik risklerine bütüncül bir yaklaşım benimsediğini kaydederek “Sadece kendi güvenliğimize değil, aynı zamanda müttefiklerimizin güvenliğine de hizmet eden sürdürülebilir çözümler sağlamaktayız” ifadesini kullandı.

“Suriye'de bir barış iklimi için çabalıyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, komşusu Suriye'deki çatışmalardan en çok Türk milletinin etkilendiğini söylerek, ”ABD, Suriye'deki Kürtler’i değil, teröristleri destekliyor. Biz, Suriyeli Kürtler’i destekliyor ve haklarını koruyoruz. PKK/PYD/YPG terör örgütü, SDG kisvesi altında bölgede terör eylemleri gerçekleştiriyor. Özellikle Suriyeli Kürtler’e zulmediyor. Bölgedeki Kürtler’i, Araplar’ı ve Türkmenler’i tehdit eden ve topraklarından süren ABD'nin desteklediği bu teröristlerdir” diye konuştu.

Erdoğan, “PKK/PYD/YPG terör örgütü, 'DEAŞ'la mücadele' bahanesiyle verilen desteği Türkiye'ye ve Suriye'ye saldırmak için kullanıyor. DEAŞ'la gerçek anlamda mücadele eden biziz. DEAŞ ile yakın çatışmaya giren tek NATO müttefiki biziz. Suriye'de bir barış iklimi için çabalıyoruz. Bütün bu çatışmaların çözümü Suriye'de toprak bütünlüğü temelinde yeni bir toplumsal birlikteliktir. Suriye'nin bölgesel ve küresel güçlerin bilek güreşi yaptığı bir toprak parçası değil, terörden tamamen arındırılmış ve Suriyeliler tarafından yönetilen müreffeh bir devlet olması temel arzumuzdur” diye ekledi.

“Bölgemizde bir terör devleti kurabileceklerini düşünenler için bu tam bir hayaldir ve asla gerçekleşmeyecektir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de terör örgütlerinin varlığı ve istikrarsızlığa karşı NATO'dan yeterli desteğii alıirp alınmadığına ilişkin bir soruya, “Irak ve Suriye'de DEAŞ'ın yanında Kürt isyancılar değil, teröristler var. Herhangi bir etnik ya da dini grubu temsil etmiyorlar. Her iki terör örgütü de doğrudan terörizmi ve onun iğrenç amaçlarını temsil etmektedir. Bizim ne Suriye'deki ne de Irak'taki Kürt nüfusla bir sorunumuz yok. Bizim teröristlerle bir sorunumuz var ve teröristleri etkisiz hâle getirerek bu sorunu çözmeye çok yakınız. Bölgemizde bir terör devleti kurabileceklerini düşünenler için bu tam bir hayaldir ve asla gerçekleşmeyecektir. Günü geldiğinde, Suriyeli misafirlerimiz savaşı geride bırakarak ülkelerine gönüllü olarak döneceklerdir. Bizler de bu amaçla gayretlerimizi arttıracağız” yanıtını verdi.

ABD, PKK’yı terör örgütü olarak tanımasına karşın Türkiye’nin “PKK’nın Suriye kolu” olarak gördüğü PYD-YPG yapılanmasını “Suriye’de IŞİD’e karşı mücadele etmekte olan demokratik bir örgüt” olarak tanımlıyor.

“Duruşumuz sadece barış yanlısıdır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO ile Rusya arasında "doğrudan çatışma çıkması potansiyeline" yönelik soruya verdiği yanıtta, Türkiye'nin başlangıçtan itibaren bu savaşta taraf olmayacağını açıkladığını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Duruşumuz sadece barış yanlısıdır. Çözüm, daha fazla kan dökülmesi ve acı çekme değil, diyalog ile sağlanan kalıcı bir barıştır. Bu savaşı sadece bir tarafın zaferi veya mağlubiyeti ile sınırlamanın çözüm olduğuna inanmıyoruz. Çözümün, diyalog ve diplomaside olduğuna inanıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “NATO ile Rusya arasında doğrudan bir çatışma ihtimali kuşkusuz endişe vericidir. Bu sonuca yol açabilecek her türlü adımdan bilinçli olarak kaçınılmalıdır. Konuya çözüm odaklı bir yaklaşımla ve ölçülü bir şekilde yaklaşmanın uygun olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın büyük ölçüde değiştiğini ve Türkiye'nin bu değişimin farkında bir ülke olduğunu belirterek diplomatik ilişkileri “kazan-kazan” prensibine dayanarak yürüttüklerini ifade etti.

Erdoğan, “Hem Doğu hem de Batı'da bulunuyoruz. Kararlı bir NATO müttefikiyiz ancak bu durumun Çin ve Rusya gibi ülkelerle pozitif ilişkiler kurma yetimizi engellediğine inanmıyoruz. Şanghay İşbirliği Örgütü’nün de NATO'ya alternatif olduğunu düşünmüyoruz. Benzer şekilde, BRICS'i de başka herhangi bir yapıya alternatif olarak görmüyoruz. Tüm bu yapıları ve ittifak zeminlerini farklı işlevlere sahip oluşumlar olarak görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.

NATO üyesi olarak Şanghay İşbirliği Örgütü, BRICS, Avrupa Birliği veya Türk Devletleri Teşkilatındaki ülkelerle etkileşimde bulunmayı sorun olarak görmediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ilişkilerin dünya barışına katkıda bulunduğu değerlendirmesini yaptı.

Forum

XS
SM
MD
LG