Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in askeri bombardımanı altındaki Filistinliler ve Gazze açısından ateşkes sürecinin başlaması için ABD yönetiminin kararlı davranması gerektiğini işaret etti.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Gazze ile ilgili aldığı ateşkes kararının hayata geçirilmesini “ABD Başkanı Joe Biden’ın samimiyet testi” olarak gördüğünü açıkladı.
Erdoğan, İspanya’ya resmi ziyareti ardından dönüş yolunda uçakta dış politika alanına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
BMGK’nın kararlarında ABD’nin belirleyici olduğunu kaydeden Erdoğan, ABD’nin İsrail aleyhinde kararlar alınması gerektiğinde BMGK’yı bloke ettiğini söyleyerek bu nedenle “Dünya beşten büyüktür” tezini savunduğunu anımsattı.
ABD’nin yine ateşkes sürecini BMGK düzeyinde bloke edebileceğini belirten Erdoğan, “Fakat öyle de olsa, böyle de olsa, bizim için en önemli adım BMGK’dan öte, BM Genel Kurulu’ndan çıkan kararlardır. Bu olumlu kararlarda 150'ye yakın ülke ne yaptı? Bizim düşündüğümüz gibi düşündüler ve Filistin’in yanında yer aldılar. Bunları daha ileri taşımamız lazım. Bunu başardığımız takdirde inşallah BMGK’yı da belli bir noktaya çekecektir. Aslında mevcut durum BM için de bir fırsattır. BM yapılanması başta İsrail olmak üzere bazı hukuk tanımaz ülkelerin yerle yeksan ettiği itibarını yeniden kazanmak istiyorsa, bu fırsatı çok iyi değerlendirmesi gerekir. İsrail’in durdurulması sadece Gazze’de huzuru sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda BM sistemine, uluslararası hukuka, insan haklarına karşı gerçekleştirilen İsrail saldırılarını da bastıracak. Bu sorumluluk öncelikle BMGK üyelerinin omuzlarındadır. BM’in sonunun, Milletler Cemiyeti gibi olmasını istemiyorsak bunu sağlamak mecburiyetindeyiz. Her zaman söylediğimiz gibi, bölgede nihai barışın yolu, iki devletli çözümden geçer. Bu formül, beraberinde kalıcı çözümü getirir. BMGK üyelerinin Filistin’i devlet olarak tanıması bölgede iklimi değiştirebilir” dedi.
Erdoğan, ABD Başkanı Biden’ın açıkladığı ateşkes planına, İsrail’in uyup uymayacağıyla ilgili soru üzerine de bunu “samimiyet testi” olarak gördüğünü açıkladı.
Erdoğan, “Ben, inanıyorum ki, ABD de İsrail’in artan şımarıklığından rahatsız. Bu rahatsızlığı Amerikan yönetimi açık açık dile getirmese de Amerikan üniversitelerinden, sokaklarından, öğrencilerinden, rektörlerden yükselen sesler, burada artık belli bir dönüşümün başladığını gösteriyor. Bu da İsrail’i ciddi manada rahatsız ediyor. Artık şundan herkes emin ki; bu kervan böyle yürümez. İnşallah Amerika’da yaklaşan son seçimlerle birlikte hava çok daha farklı gelişebilir. Biden’ın bu açıklamasından sonra bizim yaptığımız açıklamalar var. Dünyada birçok ülkenin bu konuda yaptığı açıklamalar var. İnşallah isabetli adımları hep beraber atarız ve BMGK’dan bu konuyla ilgili çıkacak kararlar bundan böyle çok daha farklı istikamette gelişir. Sayın Biden’dan bu planın bir seçim yatırımı değil, gerçekten ve samimi olarak Filistin’deki katliamları sonlandırmak için atılmış bir adım olduğunu ispat etmesi doğal olarak beklenir. BMGK kararı bir adımdır, ancak yeterli değildir. Kağıt üstündeki bir çok kararın İsrail tarafından nasıl yok sayıldığını hepimiz biliyoruz. Sayın Biden da artık bir samimiyet testinden geçmektedir” diye konuştu.
Erdoğan, ayrıca İspanya’nın Filistin’e yönelik tavrını örnek ve olumlu bulduğunu da anlattı.
Suriye’nin kuzeyinde olası seçim: “Bir teröristan kurdurmayız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde PYD-YPG tarafından ertelendiği açıklanan seçim sürecine ilişkin de tepkisini yineledi.
Erdoğan, “Ortada seçim falan yok, öncelikle bunu belirtelim. Ortada terör örgütünü meşrulaştırma ve bölgede bir teröristan kurmak için tertiplenmiş bir oyun var. Biz oyun bozma konusunda ne kadar mahir olduğumuzu bundan önceki süreçlerde net bir şekilde gösterdik. Tabii burada Suriye yönetimi de kesinlikle onlara bu noktada rahat adım atma veya hareket etme müsaadesini vermeyecektir, vermez. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan Moskova'daydı. Moskova'da Sayın Putin'le bu konuları etraflıca görüştüler. Rusya Dışişleri Bakanı Sayın Lavrov'la görüşmeleri oldu. Suriye'de PKK terör örgütünün ve diğerlerinin rahat hareket etme imkanı inşallah olmayacaktır. Böyle bir durum olduğu anda zaten biz de ilgili birimlerimizi gerekli şekilde seferber ederiz. Burnumuzun dibinde bir teröristan kurdurmayız. Bunun için gereken ne ise yapmaktan da asla ve asla imtina etmeyiz” dedi.
Avrupa Parlamentosu’nda sağın yükselişi: “İbre bizden yana”
Erdoğan, Avrupa Parlamentosu’nda sağın yükselişiyle ilgili soru üzerine artık Avrupa liderleri tarafından da bazı konuların daha iyi anlaşıldığı görüşünü paylaştı.
Tabloyu İslamfobi ve yabancı karşıtlığı üzerinden değerlendirdiği gözlemlenen Erdoğan, “Şu anda özellikle bizim Avrupa Birliği üyesi ülkelerle atacağımız adımlarda ibre bizden yana dersem abartmış olmam. Avrupa Birliği'nden Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılan partilerin çoğu Türkiye'nin ne denli haklı olduğunu kabul ediyor. Mesela onlardan biri İspanya Başbakanı Sanchez. Türkiye'nin duruşunu takdirle karşıladığını bizlere ifade etti. Almanya Başbakanı Olaf Scholz da bu noktada olumlu duruş sergiliyor. O da Türkiye’ye bakışı lehte olanlardan. Biz işimize bakacağız. Bu süreçte Türkiye'nin gerek Almanya'da gerek İngiltere'de gerek Fransa'da yakaladığı şanslar var. Biz bu şanslarımızı da güçlü durarak denemeye devam edeceğiz. Bizler özellikle Avrupa’da yükselen ırkçılığın bir tehlike olduğunu, buna imkan verilmemesi gerektiğini muhataplarımıza anlattık. Sokaklarını, meydanlarını insanların kutsallarına hakarete, yabancı karşıtlığına açan, onların sırtlarını işlerine geldiği için sıvazlayan ülkeler, şimdi görmezden geldikleri gerçekle yüzleşti. Sık sık söylediğimiz bumerang etkisi işte tam olarak budur. Avrupa’nın zararın neresinden dönersek kardır anlayışıyla hareket etmesi ve gerçekçi tedbirleri hayata geçirmesi elzemdir. Yoksa bu ateş herkesi yakacak boyuta ulaşır” diye konuştu.
Erdoğan, AB’yle ilgili beklentisi bakımından devamında, “Terör konusunda da benzer bir tehlike söz konusudur. Testi kırılmadan Avrupa’ya çağrımızı tekrarlıyorum. Gelin terörün her türlüsü ile ayrım gözetmeksizin mücadele edelim. Gelin terör belasını birlikte gündemimizden nihai biçimde çıkartalım” ifadesini kullandı.
Türkiye Eurofighter alabilecek mi?: “Almanya da artık yumuşadı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin satın almak istediği Eurofighter askeri uçağıyla ilgili, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile de görüştüğünü açıkladı.
Erdoğan, “İspanya’nın biliyorsunuz eğitim uçakları önemli. Bu eğitim uçaklarından bize verebilme şansları veya kabiliyetleri var. Ama Almanya’yla temas noktasında bu konuda bize yardımcı olma durumunu kendilerine söyledim. Eurofighter’la ilgili böyle bir görüşme yapabileceğini ifade etti. Ama hepsinden öte bizim için şu anda Eurofighter önemli. Bu konuda Almanya da artık yumuşadı. Bizim temel yaklaşımımız bellidir: ihtiyaçlarımızı öncelikle NATO müttefiklerimizden karşılamak isteriz. Fakat olumsuz bir sonuç elde edilirse alternatifsiz de değiliz. KAAN’ımız artık kanatlandı. İlerleyen dönemlerde seri üretimin başlaması ve envantere giriş sürecinin tamamlanması sonrası bu konuda sıkıntımız da kalmayacak. Bir dönem benzer süreci insansız hava araçlarında da yaşamıştık. O zaman da müttefiklerimizden bunları alamamıştık. Sonra ne oldu, insansız hava araçlarımızı en yüksek kalitede ürettik. Şimdi birçok ülke bunları alabilmek için Türkiye’nin kapısını çalar hale geldi” dedi.
Forum