Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022’nin ilk kabine toplantısı sonrasında, kamuoyundaki beklentilerin aksine emekliler ve memurlar için düşük oranda maaş artışları açıkladı. Erdoğan, TSİ 16.25’te başlayan üç saatlik kabine toplantısı sonrasında kameralar karşısına geçtiğinde, TÜİK’in bugün açıkladığı yüzde 36,08’lik tüketici ve yüzde 79,89’luk üretici resmi enflasyon oranları doğrultusunda maaş artışı öngörülerini boşa çıkardı.
Türkiye’de özellikle emekliler açısından TÜİK’in açıklamaları kritik ve Erdoğan’ın da bugün açıklanan rakamları dikkate alarak, emekli maaşlarında asgari ücretteki yüzde 50’lik artış gibi kayda değer bir değişikliğe imza atacağı öne sürülüyordu.
Ancak Erdoğan, sadece en düşük emekli ücreti için tabanı 2 bin 500 liraya yükseldiklerini duyurdu. Erdoğan, “Emeklilerimizin maaşlarında ise genel olarak enflasyon oranı kadar artış zaten yapıyoruz. Buna ilave olarak, düşük maaş alan emeklilerimizle ilgili yeni bir alt sınır belirledik, yeni düzenlemeye göre hiçbir emeklimiz 2 bin 500 liranın altında maaş almayacak. Böylece aylık geliri bin 500 liradan başlayan 1 milyon 266 bin emeklimizin maaşlarını 2 bin 500 liraya yükseltmiş oluyoruz. Temmuz ayında hem memurlarımızın hem emeklilerimizin maaşlarına yapılacak yüzde 7 toplu sözleşme artışına ilave olarak şayet gerekiyorsa enflasyon farkı da ilave edilecektir” dedi.
Memurlar için Ocak – Haziran 2022 dönemi uygulanacak maaş zammı oranı da merak konusuydu. Erdoğan, “Memurlarımızın maaşlarında Temmuz-Aralık ayı enflasyon farkı ve toplu sözleşme gereği olarak toplamda yüzde 28 oranında bir artış yapıldı. Bununla kalmadık, memurlarımızın Ocak ayındaki yüzde 5’lik toplu sözleşme dönem zammını yüzde 2,5 artışla yüzde 7,5 olarak uygulama kararı aldık. Böylece memurlarımızın maaş artış oranını yüzde 30,5’a çıkartarak onlara ilave bir sosyal destek sağlamış oluyoruz. Aile yardımları da çalışmayan eş için 521 lira, 6 yaşından küçük çocuklar için 115 lira, 6 yaşından büyük çocuklar için 57 lira olarak güncellenmiştir. Tabi bu rakamlara memur maaşlarının asgari ücret kadarki kısmının gelir ve damga vergilerinden muaf tutulmasıyla ortaya çıkan ve 288 liraya kadar ulaşan artışları da ilave etmek gerekiyor” açıklamasında bulundu.
“Vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeyecek tedbirler alıyoruz”
Erdoğan, muhalefet temsilcileri ve ekonomi uzmanlarınca Aralık ayı itibariyle bu ay için belirlenmiş 4 bin 250 liralık asgari ücretin de yeni yıl zamlarıyla birlikte eridiğini belirtmesine karşın kimseyi enflasyon oranı altında ezdirmediklerini savundu. Erdoğan, “Hiçbir vatandaşımızı fiyat artışlarının yükü altında bırakmadık, bırakmayacağız. Çalışanlar başta olmak üzere vatandaşlarımızın gelirlerini enflasyonun altında ezdirmeyecek özel tedbirler aldık ve bu tedbirleri almaya da devam ediyoruz. Asgari ücrette yaptığımız yüzde 50’lik artış bunun örneklerinden biridir. Yeni asgari ücretle işçilerimizin gelirlerinde enflasyon oranının çok üzerinde bir artışı gerçekleştirdik. Bu düzenleme asgari ücrete endeksli işsizlik maaşı, evde bakım ücreti, 65 yaş aylığı, iş göremezlik ödeneği gibi pek çok rakamı da aynı oranda artırmıştır” diye konuştu.
Yeni yılın ilk gününden itibaren ülkedeki ana gündem olan zamlar ile ilgili ise küresel salgın ve ekonomik gelişmelere işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Salgın döneminde dünyada petrol fiyatları neredeyse iki katına, kömür fiyatları üç ila beş kat, doğalgaz fiyatları altı ila 10 katına çıkarken metal ve mineral fiyatları yüzde 50, tarım ürünleri fiyatları yüzde 25 arttı. Enerji fiyatlarındaki aşırı yükseliş sebebiyle pek çok ülke elektrik tarifelerini ortalama üç kat artırmak mecburiyetinde kaldı. Biz ise her konuda olduğu gibi enerji fiyatları hususunda da vatandaşımızı koruyacak bir yol izledik. Geçtiğimiz yıl elektriği yarı fiyatının bile altına, doğalgazı beşte biri fiyatına vatandaşlarımıza sunarken, akaryakıt fiyatlarında da eşel mobil sistemiyle oldukça düşük satış fiyatları sağladık. Bu şekilde 2021 yılında vatandaşlarımız lehine doğalgazda 80 milyar liralık, elektrikte 20 milyar liralık, akaryakıtta 65 milyar liralık kamu adına fedakarlık yaptık. Bir başka ifadeyle, vatandaşlarımızın cebinden doğal gaz faturası, elektrik faturası, benzin, mazot faturası olarak çıkacak 165 milyar lirayı kamu kaynaklarından karşıladık. Yeni yıl itibarıyla yürürlüğe giren tarifelere rağmen dünya piyasalarında, kamunun vatandaşlarımıza desteği sürmektedir” ifadelerini kullandı.
Gıda ürünlerindeki fiyat artışında stokçuluğa vurgu yaptı
Gıda fiyatlarındaki artış konusunda ise “stokçuluk” yapıldığını yineleyen Erdoğan, “Ülkemizde de çok tartışılan bitkisel yağ fiyatlarındaki artış yüzde 70’i, şeker fiyatlarındaki artış yüzde 50’yi, tahıllardaki artış yüzde 32’yi bulmuştur. Market raflarındaki artışın bir kısmının kaynağı bu küresel fiyatlandırmalardandır. Ancak, bazı ürünlerdeki artışların ne küresel emtia ve enerji fiyatlarıyla, ne kurdaki dalgalanmayla izah edilemeyecek derecede fahiş olduğunu görüyoruz. Bu konunun takipçisi olmaları ve gereken işlemleri yapmaları için ilgili tüm kurumlarımıza talimatlarımızı verdik. Aynı kapsamda stokçuluk yapanlara uygulanacak cezaları artıran bir kanun değişikliği de meclisimizin gündeminde bulunuyor. Tüm bunlara rağmen, dünya ekonomisiyle entegre piyasaya sahip bir ülke olarak fiyat artışlarından ister istemez biz de etkileniyoruz” dedi.