Erişilebilirlik

10 Ekim Gar Saldırısının Üzerinden 7 Yıl Geçti


10 Ekim 2015’te Barış Mitingi için Ankara Garı önünde toplanan kalabalığa IŞİD tarafından düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybeden 103 kişi birçok ilde düzenlenen törenlerle anıldı.

Saldırının düzenlendiği Ankara’daki anmada geniş güvenlik önlemi alan Emniyet, hayatını kaybedenlerin yakınları haricinde kimsenin alana girişine izin verilmeyeceğini söyledi. Polis çok sayıda kişiyi Ankara Garı çevresinden uzaklaştırdı ve 17 kişi gözaltına alındı.

Anma toplantısına CHP, HDP ve TİP milletvekilleri, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütü temsilcileri katıldı. 10 Ekim Barış Derneği Başkanı Avukat Mehtap Sakinci Coşgun, konuşmasında “Her yıl burada acımıza saygı duyulması için emek harcayarak bu anmayı gerçekleştiriyoruz. Biz gerçek katiller yargılanıncaya kadar adalet demeye devam edeceğiz. Burada gerçek bir anıt gelinceye kadar her ayın 10’unda burada olacağız” dedi.

10 Ekim Gar Saldırısının Üzerinden 7 Yıl Geçti
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:00 0:00

Açıklamalardan sonra meydanda hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının bulunduğu yere karanfiller bırakıldı.

Katliamda ölenler İzmir’de de anıldı

İzmir’de de sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, sendikalar ve siyasi partilerin aralarında olduğu İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Alsancak’ta bulunan 10 Ekim Anıtı önünde biraraya geldi. Çeşitli illerden hayatını kaybedenlerin yakınları ve saldırıda yaralananlar da anma töreninde yer aldı.

Saldırının düzenlendiği saat 10.04’te saygı duruşuyla başlayan törende, katılımcılar hayatını kaybedenleri temsil eden 103 çelik siluetten oluşan anıta karanfiller bıraktı. Törende sık sık “Faşizme karşı omuz omuza”,“ Katil IŞİD, işbirlikçi AKP”, “Onlara sözümüz barış olacak” sloganları atıldı.

“Tek bir sorumlu dahi mahkemelerde hesap vermedi”

Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu. Sarı, “Bundan tam yedi yıl önce, baskı ve sindirme politikaları üzerine kurulu saltanatlarını sürdürmek isteyenler, Diyarbakır ve Suruç’un ardından 10 Ekim 2015’te Ankara’da DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından düzenlenen ‘Emek, Barış ve Demokrasi’ mitingini kana buladılar. 104 canımız hunharca katledildi. Katliamın ardından bugüne kadar tek bir kişi bile istifa etmedi ve tek bir sorumlu dahi mahkemelerde hesap vermedi. Katillerin kim olduğunu anlamak için katliamın kimleri ve neyi hedeflediğini görmek yeterli oldu. Katliamı planlayanlar, katliama engel olmayıp destek verenleri, katliamın ardından ambulans yerine TOMA gönderenleri, yaralılara ve kitleye gazla saldıranları ve onları yönlendirenleri asla ama asla unutmayacağız” dedi.

“Pek çok kamu görevlisinin dahliyle hazırlanmış bir katliamla karşı karşıyayız”

Ardından söz alan 10 Ekim ailelerinin avukatlarından Hasan Hüseyin Emin, yedi yılda saldırının yaşanmasında ihmali olan hiçbir kamu görevlisinin yargılanmamasını eleştirdi ve şunları söyledi: “Katliamın yaşanmasından sonra İçişleri Bakanlığı müfettişleri tarafından yapılan inceleme ve araştırma sonucunda Ankara Valiliği İstihbarat Daire Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı ve Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Başkanlığı yetkililerinin yargılanması gerektiğine dair müfettiş raporu çıktı. Buna rağmen Ankara Valiliği soruşturma izni vermedi. Buna yönelik olarak yapılan itirazlar reddedildi.”

Emin, katliam hazırlığının devletin istihbarat raporlarında saldırı öncesinde yer aldığı, Ankara girişlerinde canlı bombaları durduracak arama noktalarının devre dışı bırakıldığı, mitingde yeterli güvenlik önlemi alınmadığı gibi nedenlerle kamu görevlilerinin saldırıda ihmali olduğunu savundu: “En başından itibaren planlanmış ve pek çok kamu görevlisinin dahliyle hazırlanmış bir katliamla karşı karşıyayız. Fakat tüm süreç boyunca ısrarla ve inatla sorumlu kamu görevlilerinin yargılanması taleplerimiz reddedildi, reddedilmeye devam ediliyor.”

IŞİD tarafından 3 saniye arayla düzenlenen iki canlı bomba saldırısının ardından 16'sı firari 35 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, 7 Kasım 2016'da görüldü. “Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs”, “100 kişiyi öldürme”, “391 kişiyi öldürmeye teşebbüs”, “örgüt üyeliği” gibi suçlardan cezalandırılması talep edilen dokuz sanığa 3 Ağustos 2018 tarihinde açıklanan kararda 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Firari sanıklar yönünden açılan dava ise devam ediyor. Bir sonraki duruşma 27 Aralık’ta görülecek.

“Barışın bedelinin bu kadar ağır olacağını hiçbirimiz tahmin etmiyorduk”

Ancak saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınları, hukuk sürecinde gelinen noktanın vicdanlarını rahatlatmadığını söylüyor. Eşi Mesut Mak’ı saldırıda kaybeden Evrim Mak, “Beni günler, geceler boyunca bu soru delirtiyor; bu adamların o bombalarla oraya kadar nasıl dünyanın yolunu gelebildiklerini aklım almıyor. Bu soru cevaplanmadığı müddetçe ben asla iyi olamayacağım” dedi. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Mak, “Yedi yıldır bizi iyileştirmeyen en büyük şey, adaletin yerini bulmaması. Ben artık iyileşmek istiyorum. İçimdeki o öfke bitsin istiyorum. Ama bu ancak adaletle sağlanabilir. Bu ülkede terör örgütünden iki canlı bomba Ankara’nın göbeğinde böyle bir saldırıyı nasıl yaptı? Bu insanlar buraya nasıl eline kolunu sallayarak gittiler?” şeklinde konuştu.

“Barışın bedelinin bu kadar ağır olacağını hiçbirimiz tahmin etmiyorduk” sözünü kullanan Mak, “10 Ekim’de o garın önünde bomba patladığında sadece 103 insan ölmedi, aynı zamanda hepimiz öldük. Yedi yıl geçti, bir sürü şey oldu hayata dair. Ama biz hep seyirci olarak kaldık. Hiçbir zaman eskisi gibi olmadı hayatımız. Darmadağın oldu. Eşim öldüğünde yedi yaşında olan kızımla ikimiz ayakta kalmaya çalıştık” dedi.

“10 yılı doldurup zamanaşımına uğratacaklar gibime geliyor”

Saldırıda yaşamını yitiren Kasım Otur’un ablası Havva Otur ise davanın zamanaşımına uğratılmak istendiğini söyledi: “Mahkemelere katıldığım kadarıyla savcılarımız uyuyor. Duruşma esnasında uyuduklarını gördüm. 10 yılı doldurup zamanaşımına uğratacaklar gibime geliyor. Hiçbir şekilde rahat değiliz. Uykularımız kaçıyor, sürekli aklımızda. Bir tane değil ki hepsi aklımızda. Yaralılarımız var, engellilerimiz var, onların psikolojileri bozuk zaten. Sadece gidenler değil, bir de kalanlar var.”

Kardeşini saldırıda kaybettikten sonra aile olarak çok zor günler yaşadıklarını söyleyen Otur, “Anne ve babamız arkasından vefat etti, üzüntüden annem rahatsızlandı. Ülkemizde barış, kardeşlik, dostluk, birlik olsun diye gittiler ama dönemediler. Onlar bizim güvercinimiz, barış elçimiz. Onları yaşatacağız, unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

XS
SM
MD
LG