"Mescid- i Aksa'nın içinde savaş rüzgarları estiren, bizzat savaş tatbikatı yapan o eşkıya kılıklı insanlar orada Müslümanları katlederken, biz de onların burada sinagoglarını yapıyoruz. İçimde büyük bir kinle söylüyorum bunu.” Bu sözlerin sahibi restorasyonu devam eden Avrupa’nın en büyük sinagogunun bulunduğu Edirne’nin valisi Dursun Ali Şahin.
Edirne valisi: ‘Sinagog ibadethane değil, müze olacak’
Şahin’in İsrail’e yönelik tepkisi “Biz de onların mezarlıkların etrafını temizliyor, projelerini kurula gönderiyoruz. Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’ndan tescilini bekliyoruz. Bizim yaklaşımımız nerede, onların yaklaşımı nerede?” sözleriyle de devam etti.
Valinin, üç yıldır süren tadilatında 3 milyon 700 bin lira harcanan sinagogun ibadethane olarak kullanılmayarak, sadece müze olarak tescil edileceğini söylemesi bir anda dikkatleri Edirne’ye çevirdi.
Aykan Erdemir: ‘Vali antisemit nefret suçu işledi’
Açıklamaya ilk tepki ana muhalefette bulunan Cumhuriyet Halk Partisi’nden geldi. CHP Bursa milletvekili Aykan Erdemir, Vali Şahin’in, “İçimde büyük bir kinle söylüyorum bunu’ diyerek işlediği nefret suçunu bizzat ihbar ettiğini söyledi.
Aydemir, “Vali Şahin makamının itibarını ve Türkiye’nin onurunu korumak için istifa etme sağduyusunu gösteremeyecekse, vakit geçirmeden görevden alınmalıdır. Anayasa’nın eşitlik maddesi gereği tüm vatandaşlara ayrım gözetmeksizin hizmet etmekle yükümlü olan bir kamu görevlisinin ‘onların burada sinagoglarını yapıyoruz, onların mezarlıklarının etrafını temizliyoruz’ ifadesini kullanması utanç vericidir” diyerek bu ifadeleri antisemit nefret suçu olarak niteledi.
Sezgin Tanrıkulu: ‘Kimse vatandaşlarımızı ötekileştiremez’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ise Twitter’dan yaptığı açıklamada, “İsrail'i bahane ederek Türkiye'nin eşit yurttaşı olan Musevilerin sinagogunu kapatan Edirne Valisi'nin güvendiği AKP'nin ayrımcı zihniyetidir. Edirne Valisi’ne bakanlık tarafından nasıl bir yaptırım uygulanacağını takipçisi olacağız. Kimsenin yurttaşlarımızı ötekileştirmeye hakkı yok” dedi.
Vakıflar Genel Müdürü, valiyi yalanladı
Öğleden sonra Anadolu Ajansı’na konuşan Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem ise sinagog binasının kendi müdürlükleri bünyesindeki olduğunu ve tarihi Edirne Büyük Sinagogu'nun ibadethane olarak hizmet vereceğini açıklayarak valiyi yalanlamış oldu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’la görüşerek sinagogun ibadethane fonksiyonu üretmesine karar verdiklerini söyleyen Vakıflar Genel Müdürü, iki aya kadar restorasyonun tamamlanmasının ardından kente gelen tüm Musevilerin burada ibadet edebileceklerini söyledi.
Ertem: ‘Musevi cemaatiyle diyalog halindeyiz’
Ertem, “Bunun haricindeki söylemlere itibar edilmemesi gerekiyor. Biz Musevi cemaati temsilcileriyle de ki, onlar vakıf olarak da bizim sorumluluğumuzda, diyalog içindeyiz. Bizim niyetimiz burada öncelikli olarak Musevi cemaatinin ihtiyaçlarına göre burayı dizayn etmek’ dedi.
Türk Musevi Cemiyeti: 'Hicap duyuyoruz'
Türkiye Musevi toplumu bir metin yayınlayarak Edirne Valisi Dursun Ali Şahin’in sözlerinden hicap duyduklarını açıkladı. Türkiye Hahambaşılığı ve Türk Musevi Cemiyeti imzasıyla yayınlanan açıklamada, “Edirne valisinin sözleri hükümetlerimizin yıllardır sürdürdüğü ayrımcılığı reddeden anlayışına rağmen, kendi ifadesi ile ‘içinden gelen büyük bir kinle’, ülkemizin asırlardır önemli bir unsurunu teşkil eden biz vatandaşlarını ötekileştirmiş ve 'onlar' diye tanımlayarak düşman haline getirmiştir” dendi.
‘Hedef haline getirildik’
Vali Şahin’in açıklamalarıyla Türk Yahudileri hedef haline getirdiği vurgulanan açıklamada “Trakya ve Anadolu başta olmak üzere, geçmişte, İstanbul içinde ve dışında sayısız mezarlığımızın kutsallığına el atılarak tahrip edilmiş olduğu bir gerçektir. Yüzde 90’ı talan edilip üzerinde çok sayıda binanın bulunduğu Edirne Yahudi mezarlığının sadece yüzde onluk kısmının son yıllarda Belediyenin çabaları ile muhafaza edilmesinin övünç vesilesi olarak söyleme konu edilmiş olması da ayrıca kabul edilemez” ifadelerine yer verildi.
Türkiye Musevi toplumu son aylarda doruğa ulaştığını ifade ettiği Yahudi karşıtı söylem ve eylemlere karşı mücadele edilmesini temenni ediyor.