Hükümetin asgari ücrette yüzde 30 oranında artış öngördüğü iddialarına rağmen, artış belirleme sürecindeki yetkili sendika TÜRK-İŞ herhangi bir rakam talebinde bulunulmadığını ve hükümetten rakam beklendiğini açıkladı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın evsahipliğinde bugün Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025 yılında uygulanacak yeni asgari ücreti belirlemek amacıyla ikinci toplantısını düzenledi. İlk toplantı 10 Aralık’ta yapılmıştı ve gelecek toplantı tarihi ise henüz kararlaştırılmadı. Toplantıya Bakan Vedat Işıkhan’ın yerine Çalışma Genel Müdürü Mehmet Baş başkanlık yaptı.
Toplantıda, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temsilcileri tarafından ekonomik veriler açıklanarak, pazarlık yapılması bekleniyordu. Ancak yaklaşık 1 saatlik toplantı sonucunda kamuoyuna somut herhangi bir rakam bilgisi ve ekonomik veri açıklanmadı.
Yasal mevzuat uyarınca asgari ücreti belirlemekle görevli komisyon, işçi, işveren ve hükümet cephesinden beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşuyor. Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hangi tarafta oy kullandığı belirleyici, dolayısıyla asgari ücrette son sözü aslında hükümet söylüyor. Komisyonda, işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçi tarafını ise en fazla üyeye sahip konfederasyon olarak Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) temsil ediyor.
Asgari ücret, doğrudan en az 7,2 milyon emekçinin hayatını etkiliyor. Memur, emekli ile işçi maaşları dahil tüm çalışan maaşlarında hesaplamalar açısından karşılaştırma unsuru olması nedeniyle taban ücret olarak yorumlanıyor.
Mevcut durumda 2024 yılı için asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 20 bin 2 lira 50 kuruş, vergiler ve kesintiler düşürüldüğünde ise 17 bin 2 lira 12 kuruş olarak uygulanıyor. İşveren maliyeti ise 23 bin 502 lira 94 kuruş olarak hesaplanıyor.
İktidar işveren talebiyle hedef enflasyon oranını mı dikkate alacak?
Ankara kulislerinde iddiaya göre; AK Parti iktidarı, gelecek toplantıda masaya yüzde 30 oranında artış önerisini getirecek.
Bu iddialar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, 2025 yılı bütçe değerlendirmesi kapsamında “2025'in ilk çeyreğinde enflasyon yüzde 30'lu rakamlara düşecek. Haziran, Temmuz gibi çok büyük ihtimalle yüzde 20'li rakamlara düşecek. 2025'in sonunda enflasyonu yüzde 20'nin altına indirebileceğimize samimi şekilde inanıyorum” yorumuna dikkat çekiyor.
AK Parti’nin işveren cephesindeki beklentiyi dikkate aldığı ve bu noktada özellikle İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) etkisi olduğu öne sürülüyor.
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, geçtiğimiz günlerde “Bizim kanaatimiz, ücretlerde ‘hedeflenen enflasyon’ göz önünde bulundurularak yapılacak artış. Fiyatlama davranışlarından, beklenti yönetimine ve talep dengesine kadar pek çok kalemde olumlu sonuçlar getirecektir” yorumunda bulundu.
Avdagiç, ayrıca “Bize göre asgari ücret sadece bir taban ücret belirleme meselesi değildir” görüşünü paylaştı. Dolayısıyla AK Parti’nin 2025 yılı için yüzde 25 ortalama enflasyon hedefine karşılık işçi kesimine yüzde 30 asgari ücret zammı planladığı düşünülüyor.
Asgari ücretli işçi istihdamında özellikle “esnaf” görüşü de önemli. Ülke genelinde küçük ölçekli işletme sahipleri olarak esnaf, çoğunlukla asgari ücretli işçi çalıştırıyor. Bu noktada, AK Parti iktidarıyla yakın ilişki içindeki Rifat Hisarcıklıoğlu’nun başkanlığını yürüttüğü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) de yüzde 30 oranı üzerinde artışa karşı olduğu vurgulandı. TOBB cephesinden “asgari ücrette yüzde 30’un üzerinde bir artışın, yavaşlayan ekonomi ortamında işletmeleri zor durumda bırakacaktır” görüşü dile getirildi.
Oysa 10 Aralık’taki Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı öncesinde yüzde 40 oranında artış olabileceği beklentisi gündemdeydi. Ancak TİSK’in temsil ettiği işveren cephesinde “2025 yılındaki hedef enflasyon oranı aşılmamalı” görüşü olduğu ve bunun da bakanlıkça dikkate alındığı iddia edildi.
Keza Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da, TBMM Genel Kurulu’nda bütçe konuşması nedeniyle dün kürsüdeydi ve asgari ücret ile ilgili İTO Başkanı gibi “denge” vurgusu yaptı. Işıkhan, “2025 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirleme sürecinde de çalışanlarımızın refahını arttırırken, işverenlerimizin rekabet gücünü koruyacak dengeli bir çözüm için kararlılıkla çalışıyoruz” dedi.
TÜRK-İŞ: “Biz rakam söylediğimiz zaman işin altında kalırız”
TÜRK-İŞ’in bu yılki heyetinde yer alan aşçı Selma Sayın, kuaför Nihan Koçak, Karayolları Genel Müdürlüğü'nde görevli taşeron işçi Durmuş Öztürk ve basın mensubu Sezer Özseven’in ise sözlü olarak kendi yaşam koşullarını anlatmalarının yanısıra asgari ücret taleplerini yazılı olarak sunacakları duyuruldu. Ancak TÜRK-İŞ, masadaki tek yetkili sendika olmasına rağmen halen 2025 yılı için kaç lira asgari ücret talep ettiğini açıklamadı.
TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar’ın, “Biz rakam söylediğimiz zaman işin altında kalırız” ifadesi dikkat çekti.
Oysa TÜRK-İŞ, Kasım ayı sonu itibariyle açlık sınırını 20 bin 562, yoksulluk sınırı rakamını ise 66 bin 976 olarak açıklamıştı.
Bugünkü ikinci toplantı sonrasında TÜRK-İŞ adına Ağar, “Komisyon olarak, insanların enflasyonu, mutfağını, çocuklarını, ihtiyaçlarını karşılayamadığını söyledik. Hiçbir yaptırım gücümüz olmadığını söyledik. Kamuoyunda tartışılması için rakam önerisini açıklayın dememize rağmen rakam açıklanmadı. Sayın Hazine ve Maliye Bakanı, 'Kötü günler geride kaldı' diyor. O zaman gelecek güzel günlerden asgari ücretli vatandaşlarımız da faydalansın. Önümüzdeki hafta Çalışma Bakanlığı üçüncü görüşme için tarih bildirecek. Henüz belli değil” açıklamasını yaptı.
Komisyon masasında henüz rakam olmamasına rağmen süreçte uzama olmayacağına ve gelecek üçüncü toplantıda karar verilebileceğini kaydeden Ağar, “Sürecin uzayacağını zannetmiyorum, üçüncü toplantıda biteceğini düşünüyorum. Toplantıdan önce de bu rakamın belirlenmesini istiyoruz. Biz rakam söylediğimiz zaman işin altında kalırız. Bir daha söylüyorum, biz para veren taraf değiliz, para isteyen tarafız. Milyonlarca asgari ücretlinin günün şartlarına göre geçinebileceği bir ücreti talep ediyoruz. Aklımızda mutlaka bir şey var. İnsanların yaşadığı şartları hepimiz biliyoruz. Biz geçinebilecek bir ücret talep ediyoruz. O ücreti de hükümetin veya işverenlerin söylemesini talep ediyoruz. İktidar neden rakam söylemiyor asıl, bunun takip edilmesi lazım” diye konuştu.
DİSK bakanlık önünde eylem ile sesini duyurmaya çalışacak
DİSK ise, Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun öncülüğünde “Asgari değil insanca yaşanacak ücret” sloganıyla 19 Aralık Perşembe günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde eylem kararı aldı.
Son olarak DİSK, ekonomistler Aziz Çelik, Deniz Beyazbulut ve Zeynep Kandaz’ın kaleme aldığı 2025 Asgari Ücret Araştırması’nı yayımlamıştı. Bu raporda, İTO Başkanı Avdagiç tarafından reddedilen “taban ücret” kavramı kullanılarak, Türkiye’de neredeyse tüm çalışanlardan yarısı için asgari ücret ile geçim dayatması koşulları bulunduğu açıklandı.
DİSK’in raporuna göre; asgari ücret ya da altında ücret kazananlar Türkiye’deki tüm çalışanların yüzde 41,3’ünü oluşturuyor. Bunun yanısıra asgari ücretten yüzde 10 fazlası ve altında alan 8,5 milyon çalışan var. Dolayısıyla Türkiye’deki emekçilerden yüzde 48,9’u için asgari ücret, taban veya aylık geçim ücreti anlamına geliyor.
Forum