WASHINGTON —
Silahlı çatışma, şiddet ve insan hakları ihlalleri nedeniyle kendi ülkeleri içinde yaşadıkları yerleri terk edenlerin sayısı 2012 yılında 30 milyona ulaştı. Yakın zamanda yerinden olan insanların çoğu Suriyeli ve Kongolu.
Internal Displacement Monitoring Center, yani İç Göçe Zorlananları İzleme Merkezi adlı kuruluştan Clare Spurrell, geçen yıl evini terk eden ve ülkeleri içinde başka yerlere kaçmak zorunda kalanların sayısının rekor seviyeye ulaştığını söylüyor. Spurrell şöyle konuşuyor: “Geçen yıl çatışmalar sonucu evlerini terk etmek zorunda kalanların sayısı 28 milyon 800 bine ulaştı. Bu rakam, bir önceki yıla oranla 2 milyon 400 binlik bir artışa işaret ediyor. Bu artışın nedeni, yıl içinde çatışma yaşanan ülkelerde çok sayıda kişinin evlerini terk etmekzorunda kalması. 6 buçuk milyon kişi daha evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bu da 2011’e oranla neredeyse yüzde 50’lik bir artış anlamına geliyor.”
Son rakamlar, 2012’de evlerini terk edenlerin sayısıyla 2011’deki verileri toplayarak, sonra da geçen yıl evlerine dönenlerin sayısını çıkararak elde ediliyor.
Spurrell, 2011’ye kıyasla 2012’de çok sayıda kişinin evlerini terk etmesinin başka nedenleri olduğuna da dikkat çekiyor: “2011’de bunun arkasındaki ana nedenler Arap Baharı ayaklanmaları ve Fildişi Sahili’nde seçim sonrasında patlak veren şiddet olaylarıydı. 2012’deyse Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğusunda giderek tırmanan şiddet eylemleri ve tabii ki Suriye’de halen süren çatışmalar, halkın büyük bölümünün evlerini terk etmek zorunda kalmasının ana nedenleri oldu.”
Spurrell’e göre iç savaşın devam ettiği Suriye, bu sayının en hızlı arttığı ülke: “Suriye’de çatışmaların sürekli değişmesi ve cephenin nerede başlayıp nerede bittiğinin belli olmaması nedeniyle evlerini terk edenlerin sayısı hızla arttı.”
2012’de Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğusunda bir milyon kişi daha evini terk etmek zorunda kaldı. Ancak bölgede uzun zaman önce evlerini terk edenlerin sayısı da oldukça fazla. Kongo’da neredeyse üç milyon kişi evini terk etmiş durumda.
Spurrell, “Hukuk sisteminin son derece zayıf olduğu, güvensizliğin hüküm sürdüğü Kongo’da birçok kişi, çeşitli silahlı grupların çıkardığı şiddet olayları nedeniyle yaşadıkları yerleri birkaç kez terk etmek zorunda kaldı. Bölgedeki yeni silahlı gruplardan biri olan 23 Mart Hareketi geçtiğimiz Kasım ayında Goma’ya saldırdığında bir hafta içinde 140 bin kişi evini terk etmek zorunda kaldı,” şeklinde konuşuyor.
Sahra Çölü’nün güneyinde yaklaşık 10 buçuk milyon kişi evlerini terk etmiş durumda. Bu rakam, dünya toplamının neredeyse üçte biri. Spurrell açıklıyor: “Çok şiddetli çatışmaların yaşandığı ülkeler arasında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğusundan başka Mali, Sudan, Güney Sudan ve Somali de var.”
Ancak Spurrell, evinden olanların sayısının en yüksek olduğu ülkenin Ortadoğu ya da Afrika’da değil, Güney Amerika’da olduğunu söylüyor. Silahlı çatışmalar ve yüksek suç oranı nedeniyle Colombia’da beş ila beş buçuk milyon kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı bildiriliyor. Spurrell anlatıyor: “Silahlı çatışmaların uzun süredir devam ettiği Colombia, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve şimdi de Suriye’de evlerini terk edenler yıllarca sadece dışarıdan alacakları yardıma muhtaç şekilde yaşamak zorunda kalıyor.”
İç Göçe Zorlananları İzleme Merkezi’ne göre, bu iç karartıcı verilere rağmen umut verici gelişmeler da oluyor. Bunların en önemlisi, son 15 yıl içinde 25 ülkenin, evlerini terk edenleri korumak amacıyla yasa ve yönetmelikler çıkarması.
Internal Displacement Monitoring Center, yani İç Göçe Zorlananları İzleme Merkezi adlı kuruluştan Clare Spurrell, geçen yıl evini terk eden ve ülkeleri içinde başka yerlere kaçmak zorunda kalanların sayısının rekor seviyeye ulaştığını söylüyor. Spurrell şöyle konuşuyor: “Geçen yıl çatışmalar sonucu evlerini terk etmek zorunda kalanların sayısı 28 milyon 800 bine ulaştı. Bu rakam, bir önceki yıla oranla 2 milyon 400 binlik bir artışa işaret ediyor. Bu artışın nedeni, yıl içinde çatışma yaşanan ülkelerde çok sayıda kişinin evlerini terk etmekzorunda kalması. 6 buçuk milyon kişi daha evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bu da 2011’e oranla neredeyse yüzde 50’lik bir artış anlamına geliyor.”
Son rakamlar, 2012’de evlerini terk edenlerin sayısıyla 2011’deki verileri toplayarak, sonra da geçen yıl evlerine dönenlerin sayısını çıkararak elde ediliyor.
Spurrell, 2011’ye kıyasla 2012’de çok sayıda kişinin evlerini terk etmesinin başka nedenleri olduğuna da dikkat çekiyor: “2011’de bunun arkasındaki ana nedenler Arap Baharı ayaklanmaları ve Fildişi Sahili’nde seçim sonrasında patlak veren şiddet olaylarıydı. 2012’deyse Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğusunda giderek tırmanan şiddet eylemleri ve tabii ki Suriye’de halen süren çatışmalar, halkın büyük bölümünün evlerini terk etmek zorunda kalmasının ana nedenleri oldu.”
Spurrell’e göre iç savaşın devam ettiği Suriye, bu sayının en hızlı arttığı ülke: “Suriye’de çatışmaların sürekli değişmesi ve cephenin nerede başlayıp nerede bittiğinin belli olmaması nedeniyle evlerini terk edenlerin sayısı hızla arttı.”
2012’de Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğusunda bir milyon kişi daha evini terk etmek zorunda kaldı. Ancak bölgede uzun zaman önce evlerini terk edenlerin sayısı da oldukça fazla. Kongo’da neredeyse üç milyon kişi evini terk etmiş durumda.
Spurrell, “Hukuk sisteminin son derece zayıf olduğu, güvensizliğin hüküm sürdüğü Kongo’da birçok kişi, çeşitli silahlı grupların çıkardığı şiddet olayları nedeniyle yaşadıkları yerleri birkaç kez terk etmek zorunda kaldı. Bölgedeki yeni silahlı gruplardan biri olan 23 Mart Hareketi geçtiğimiz Kasım ayında Goma’ya saldırdığında bir hafta içinde 140 bin kişi evini terk etmek zorunda kaldı,” şeklinde konuşuyor.
Sahra Çölü’nün güneyinde yaklaşık 10 buçuk milyon kişi evlerini terk etmiş durumda. Bu rakam, dünya toplamının neredeyse üçte biri. Spurrell açıklıyor: “Çok şiddetli çatışmaların yaşandığı ülkeler arasında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğusundan başka Mali, Sudan, Güney Sudan ve Somali de var.”
Ancak Spurrell, evinden olanların sayısının en yüksek olduğu ülkenin Ortadoğu ya da Afrika’da değil, Güney Amerika’da olduğunu söylüyor. Silahlı çatışmalar ve yüksek suç oranı nedeniyle Colombia’da beş ila beş buçuk milyon kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı bildiriliyor. Spurrell anlatıyor: “Silahlı çatışmaların uzun süredir devam ettiği Colombia, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve şimdi de Suriye’de evlerini terk edenler yıllarca sadece dışarıdan alacakları yardıma muhtaç şekilde yaşamak zorunda kalıyor.”
İç Göçe Zorlananları İzleme Merkezi’ne göre, bu iç karartıcı verilere rağmen umut verici gelişmeler da oluyor. Bunların en önemlisi, son 15 yıl içinde 25 ülkenin, evlerini terk edenleri korumak amacıyla yasa ve yönetmelikler çıkarması.