Temsilciler Meclisi’nin azlettiği Başkan Donald Trump eğer büyük bir sürpriz olmazsa Senato’da aklanacak. 2020 başkanlık seçimlerine siyasi olarak kutuplaşmış bir tabloyla girecek iki parti de siyasi olarak risk almış görünüyor. Trump azil sürecini seçim kampanyasının odağına koyarak siyasi bir zafer kazanabilir mi?
Virginia Üniversitesi Siyaset Bilimi Merkezi Direktörü Profesör Larry Sabato’ya göre bu, Demokratlar’ın adaylarına bağlı.
“Demokratlar, ideolojik yaklaşıp kötü bir aday seçer ve seçmenin oy kullanmasını zorlaştırırlarsa, Trump güçlü ekonomi sayesinde sürpriz bir şekilde kolayca kazanır’’ diyen Sabato, Demokratlar geniş bir desteğe sahip güçlü bir aday gösterirse, işte o zaman gerçek bir yarış görülebileceğini söylüyor.
Kongre’deki oylamanın daha önceki azil süreçlerinden farkı son derece partizan bir tablo ortaya koymasıydı. Birkaç fire dışında, herkes kendi partisi çizgisinde oy kullandı.
Oysa 20 yıl önce Bill Clinton’ın meclisteki azil oylamasını, kendi partisinden birkaç vekil desteklerken, rakip Cumhuriyetçi partiden onlarca isim Clinton lehine oy kullanmıştı. Ancak Sabato’ya göre Trump partisinin desteğine uzun vadede güvenmemeli.
VOA Türkçe’nin konuştuğu Sabato, “Bir yıl ya da beş yıl, ne kadar süre başkanlık görevinde kalacak olursa olsun, bu süreç, Başkan Trump için, çok ileri gittiğinde neler olabileceği konusunda bir uyarı olacaktır. Bu uyarı, Trump’ın başkanlık süresi her ne kadar olursa olsun çok önemli olabilir.”
Amerika’da başkanların her istediği adımı atıp, istediği kararı almasının önüne geçmek için Kongre tarafından denetlenmesini öngören denge ve fren mekanizması bulunuyor. Peki, Kongre’deki siyasi kutuplaşma, ABD’de yönetimin omurgasını oluşturan bu anayasal güvenceyi tehdit mi ediyor?
Sabato bu soruya, ‘’Sistemimiz çok uzun süredir sorunlu. Amerikan Anayasası, ciddi biçimde elden geçirilmeli. Anayasa 1790 yılında yazılmış, çoğu 21. yüzyıla uyarlanamayan bölümlerin ya değişmesi ya da yenilenmesi gerekiyor’’ yanıtını veriyor.
Amerika’da kamuoyu yoklamaları, ülkenin yarısının başkanın azil sürecine destek verdiği, diğer yarısının karşı çıktığı bir tablo ortaya koyuyor. Ancak sonuçları her zaman katılım oranlarının belirlediği seçimlerde, oyun rengini belirleyen en önemli faktör genelde ekonomi oluyor.
Başkan Donald Trump bir açıdan daha tarihe geçti. Azil talebine rağmen başkan seçilmek için yarışan ilk başkan olacak. Ancak, azil süreci boyunca tüm ülkeyi saran siyasi kutuplaşmanın sandığı nasıl etkileyeceğini şimdiden kestirmek zor görünüyor.