Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bir günlük resmi program kapsamında Amerika yönetiminin en üst düzey isimleriyle bir araya geldi. Davutoğlu, Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry ile görüşmesi sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında soruları yanıtladı.
Kerry: Dostlar arasında anlaşmazlıklar olabilir
Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry, İsrail Türkiye ile iki ülkeyi ilgilendiren birçok konuda daha önce olduğu gibi çalışmayı sürdüreceklerini bildirdi. Kerry Türkiye’de devam eden barış süreci kapsamında yapılan ve yapılacak reformların Türk toplumuna daha fazla açıklık ve özgürlük getireceğini de vurguladı.
Kerry ayrıca iki ülke ilişkilerinin kimsenin sorgulayamayacağı boyutta iyi olduğunu ve bölgesel konularda yakın işbirliğini sürdüreceklerinin altını çizdi. Amerika Dışişleri Bakanı iki ülke arasında zaman zaman bazı konularda görüş ayrılıkları yaşandığını ise şu sözlerle ifade etti:
“Bazen anlaşmazlıklar yaşıyoruz. Ama dostlar arasında anlaşmazlıklar olabilir. Bunların üstesinden gelmek için birlikte çalışmayı sürdürüyoruz.”
“Model ortaklık sürecek”
Amerika ile Avrupa Birliği arasında görüşmeleri süren Transatlantik Yatırım Ortaklığı Anlaşması sürecine değinen Davutoğlu, “Türk Amerikan ilişkilerini sadece güvenlik temelli stratejik işbirliği olarak değil, aynı zamanda iki ülkke ve küresel toplum için ekonomik refah ve demokrasi alanında da işbirliği olarak görüyoruz” şeklinde konuştu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Amerika Başkanı Barack Obama’nın Türkiye’yi ziyaret ettiği sırada iki ülke ilişkilerini tanımlamak için kullandığı “model ortaklık” deyiminin varlığını sürdürdüğünü ifade etti.
Davutoğlu ayrıca Obama yönetiminin İran’ın nükleer program ile ilgili diplomasi adımından memnuniyet duyduklarını ve Cenevre görüşmelerini desteklediklerini bildirdi. Türkiye’nin Irak ve bölgedeki stratejisinin etnik ve mezhepsel barışa dayalı olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Yukarı Karabağ ve Kıbrıs gibi donmuş sorunların da en kısa zamanda çözülmesini umut ettiğini belirtti.
“Mültecilere 2 Milyar Dolar harcadık”
Türkiye’nin önceliğinin kendi ulusal güvenliğini korumak olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Suriyeli mültecilere 2 milyar dolar harcıyoruz. İnsanlar kucaklarını açtılar. Biz bu politikamızı sürdürmeye devam edeceğiz. Türk sınırının güvenliği kötü şekilde etkilendi. Sınırın iki tarafı da güvenli olmalı. Otorite kontrolü sağlanmalı. İlk kaygımızı Türkiye'nin ulusal güvenliğidir. Suriye'deki durum ulusal güvenliğimizi tehdit etmektedir.Yılın sonunda çok önemli aşama kaydedilmiş olacak. Suriye'de kimyasal silahların yok edilmesine ilişkin çok önemli bir aşama olacağını düşünüyorum. İmha sürecinin gerçekleşmesi gerekiyor. Doğru yolda olduğumuzu söyleyebilirim" diye konuştu.
Çin füzeleri gündeme geldi mi?
Ahmet Davutoğlu’nun bir günlük Washington ziyaretinde gündeme gelmesi beklenen konuların başında hava savunma ve füze sistemi için Türkiye'nin Çin'i tercih etmesine Amerika’nın tepkisi yer alıyordu. John Kerry ile görüşmesi sonrasında çıkışta Türk gazetecilerin bu yöndeki sorularını yanıtlayan Davutoğlu, bu durumun Amerika’da bir rahatsızlık oluşturmadığını şu sözlerle aktardı:
“Yemekte konuştuk füze savunma sistemi ile ilgili konuları. Herhangi bir rahatsızlık ifadesi şeklinde değil, kesinlikle. Türkiye’nin bu konudaki objektif kriterlerini, attığı adımları aktardık. Onlar da kanaatlerini paylaştılar ve Amerikan şirketinin de Avrupa şirketinin de Türkiye’nin en başından beri proje konusundaki beklentilerini bildiklerini ve bunları karşılamaları halinde tabii ki. Nihahi kararın verilmediğini bir kez daha vurguladık. Onlar da bu konuda çalışmaya devam edeceklerini söylediler. Bir rahatsızlık konusu veya bir görüş ayrılığı şeklinde bir fikir teatisi söz konusu değil. Yeni tekliflerle gelinir ve tekrar bu konular ele alınır.”
“Şivan Perver’den özür diledim”
Washington ziyareti sırasında önde gelen düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü‘nde “Küresel ve Bölgesel bir Dönüşüm Döneminde Türk Dış Politikası: Vizyon ve Zorluklar” başlıklıklı bir konuşma yaptı. Konuşması sırasında Türkiye’nin geçmişte Kürt politikası konusunda çok yanlışlar yapıldığını, ama artık o dönemin sona erdiğini söyledi.
Diyarbakır’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mesut Barzani ve Şivan Perver’in katıldığı miting sırasında 37 yıldır yurt dışında olan Kürt sanatçı Şivan Perver’le yaşadığı ilginç bir diyaloğu şu sözlerle anlattı:
"Cumartesi günü Diyarbakır'da çok duygusal bir etkinlik vardı. Yolda otobüste, Şivan Perver ile yan yana oturuyordum. Birbirimizi tanıyoruz. Ben sadece bir bakan olarak değil, bir entelektüel ve Türkiye'nin eşit bir vatandaşı olarak, onu anlıyorum, empati kuruyorum ve onu ülkesinden uzak tutan tüm o yanlış politikalar nedeniyle kendisinden özür diledim."
Davutoğlu Şivan Perver’e ne zaman isterse Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının geri verilebileceğini de söylediğini sözlerine ekledi.
Kerry: Dostlar arasında anlaşmazlıklar olabilir
Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry, İsrail Türkiye ile iki ülkeyi ilgilendiren birçok konuda daha önce olduğu gibi çalışmayı sürdüreceklerini bildirdi. Kerry Türkiye’de devam eden barış süreci kapsamında yapılan ve yapılacak reformların Türk toplumuna daha fazla açıklık ve özgürlük getireceğini de vurguladı.
Kerry ayrıca iki ülke ilişkilerinin kimsenin sorgulayamayacağı boyutta iyi olduğunu ve bölgesel konularda yakın işbirliğini sürdüreceklerinin altını çizdi. Amerika Dışişleri Bakanı iki ülke arasında zaman zaman bazı konularda görüş ayrılıkları yaşandığını ise şu sözlerle ifade etti:
“Bazen anlaşmazlıklar yaşıyoruz. Ama dostlar arasında anlaşmazlıklar olabilir. Bunların üstesinden gelmek için birlikte çalışmayı sürdürüyoruz.”
“Model ortaklık sürecek”
Amerika ile Avrupa Birliği arasında görüşmeleri süren Transatlantik Yatırım Ortaklığı Anlaşması sürecine değinen Davutoğlu, “Türk Amerikan ilişkilerini sadece güvenlik temelli stratejik işbirliği olarak değil, aynı zamanda iki ülkke ve küresel toplum için ekonomik refah ve demokrasi alanında da işbirliği olarak görüyoruz” şeklinde konuştu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Amerika Başkanı Barack Obama’nın Türkiye’yi ziyaret ettiği sırada iki ülke ilişkilerini tanımlamak için kullandığı “model ortaklık” deyiminin varlığını sürdürdüğünü ifade etti.
Davutoğlu ayrıca Obama yönetiminin İran’ın nükleer program ile ilgili diplomasi adımından memnuniyet duyduklarını ve Cenevre görüşmelerini desteklediklerini bildirdi. Türkiye’nin Irak ve bölgedeki stratejisinin etnik ve mezhepsel barışa dayalı olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Yukarı Karabağ ve Kıbrıs gibi donmuş sorunların da en kısa zamanda çözülmesini umut ettiğini belirtti.
“Mültecilere 2 Milyar Dolar harcadık”
Türkiye’nin önceliğinin kendi ulusal güvenliğini korumak olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Suriyeli mültecilere 2 milyar dolar harcıyoruz. İnsanlar kucaklarını açtılar. Biz bu politikamızı sürdürmeye devam edeceğiz. Türk sınırının güvenliği kötü şekilde etkilendi. Sınırın iki tarafı da güvenli olmalı. Otorite kontrolü sağlanmalı. İlk kaygımızı Türkiye'nin ulusal güvenliğidir. Suriye'deki durum ulusal güvenliğimizi tehdit etmektedir.Yılın sonunda çok önemli aşama kaydedilmiş olacak. Suriye'de kimyasal silahların yok edilmesine ilişkin çok önemli bir aşama olacağını düşünüyorum. İmha sürecinin gerçekleşmesi gerekiyor. Doğru yolda olduğumuzu söyleyebilirim" diye konuştu.
Çin füzeleri gündeme geldi mi?
Ahmet Davutoğlu’nun bir günlük Washington ziyaretinde gündeme gelmesi beklenen konuların başında hava savunma ve füze sistemi için Türkiye'nin Çin'i tercih etmesine Amerika’nın tepkisi yer alıyordu. John Kerry ile görüşmesi sonrasında çıkışta Türk gazetecilerin bu yöndeki sorularını yanıtlayan Davutoğlu, bu durumun Amerika’da bir rahatsızlık oluşturmadığını şu sözlerle aktardı:
“Yemekte konuştuk füze savunma sistemi ile ilgili konuları. Herhangi bir rahatsızlık ifadesi şeklinde değil, kesinlikle. Türkiye’nin bu konudaki objektif kriterlerini, attığı adımları aktardık. Onlar da kanaatlerini paylaştılar ve Amerikan şirketinin de Avrupa şirketinin de Türkiye’nin en başından beri proje konusundaki beklentilerini bildiklerini ve bunları karşılamaları halinde tabii ki. Nihahi kararın verilmediğini bir kez daha vurguladık. Onlar da bu konuda çalışmaya devam edeceklerini söylediler. Bir rahatsızlık konusu veya bir görüş ayrılığı şeklinde bir fikir teatisi söz konusu değil. Yeni tekliflerle gelinir ve tekrar bu konular ele alınır.”
“Şivan Perver’den özür diledim”
Washington ziyareti sırasında önde gelen düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü‘nde “Küresel ve Bölgesel bir Dönüşüm Döneminde Türk Dış Politikası: Vizyon ve Zorluklar” başlıklıklı bir konuşma yaptı. Konuşması sırasında Türkiye’nin geçmişte Kürt politikası konusunda çok yanlışlar yapıldığını, ama artık o dönemin sona erdiğini söyledi.
Diyarbakır’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mesut Barzani ve Şivan Perver’in katıldığı miting sırasında 37 yıldır yurt dışında olan Kürt sanatçı Şivan Perver’le yaşadığı ilginç bir diyaloğu şu sözlerle anlattı:
"Cumartesi günü Diyarbakır'da çok duygusal bir etkinlik vardı. Yolda otobüste, Şivan Perver ile yan yana oturuyordum. Birbirimizi tanıyoruz. Ben sadece bir bakan olarak değil, bir entelektüel ve Türkiye'nin eşit bir vatandaşı olarak, onu anlıyorum, empati kuruyorum ve onu ülkesinden uzak tutan tüm o yanlış politikalar nedeniyle kendisinden özür diledim."
Davutoğlu Şivan Perver’e ne zaman isterse Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının geri verilebileceğini de söylediğini sözlerine ekledi.
