Corona virüsü salgını nedeniyle birçok işyeri kapanırken, çalışanlar da işsiz kaldı. Hükümet, bu süreçte işsiz kalanlar için kısa çalışma ödeneği, işsizlik maaşı ya da ücret desteği gibi önlemleri devreye soktu. Ancak büyük bir çoğunluğu kayıt dışı çalışan ve kağıt toplayıcılığı, hurdacılık, çiçek satıcılığı, ev temizliği gibi gündelik işlerde çalışan Romanlar için, Corona günleri çok daha sancılı geçiyor.
VOA Türkçe’nin sorularını cevaplayan Roman Toplumu Gençlik Eğitim ve Kalkınma Derneği Başkanı Emin Karameşe, “Roman toplumu geçimini gündelik işlerden sağladığı için çok daha fazla etkilendi. Çünkü sabit bir gelir düzeyine sahip bir toplum değiliz. Özellikle sigortalı çalışan sayımız çok az. Emekli sayımız yok denecek kadar az. Corona virüsüyle birlikte gündelik işler de ortadan kalktığı için aşırı bir şekilde bir etkilenme oldu” dedi.
“Bizde durum açlık boyutuna geldi”
Devletin işsiz kalanlara sağladığı olanakların sigortalı çalışanlar için geçerli olduğunu hatırlatan Karameşe, “Bizde sigortalı, kayıtlı çalışan sayısı çok az. Bizdekilerin çoğu seyyar, esnaf, ayakkabı boyacısı, hamallık yapan kişiler. Özellikle Karşıyaka’nın yüzde 80’i hurdacılıkla geçiniyor. Geri dönüşüm sektörüyle uğraşıyor. Sokakta çiçek satıyor, hurdacılık yapıyor, seyyar satıcılık yapıyor. Şu anda bunların hiçbiri yok. Yapılamıyor. Yasak da. Sokakta çöp toplamak, hurda toplamak da yasak. Bu sefer gündelik kazandıkları para da ellerinden gittiği için şu anda çok zor durumdalar. Yani bizde durum açlık boyutuna geldi” diye konuştu.
Karameşe sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yüzden insanlar bankaların verdiği kredilerle, kaymakamlığın ve belediyenin sosyal yardımlaşma müdürlüklerinden aldıkları paralarla geçimini sağlamaya çalışıyor. Belediyelerin ve kamu kurumlarının verdiği destekler, gıda yardımları olmasa durum çok daha vahim olacaktı. Çok fazla kişi şu anda banka kredilerine başvurdu. Hepsi kredi çektiler. Çünkü başka yapacak bir şeyleri yok. Devlet de böyle bir kapı açınca herkes buraya yığıldı ama altı ay sonrası ne olur, onu bilemem.”
“Uzaktan eğitim kesinlikle işlemiyor”
En büyük sıkıntının ise çocukların eğitiminde yaşandığını vurgulayan Karameşe, Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden verilen derslere erişimde sorunlar yaşandığını belirtti: “EBA’ya normal veliler giremiyor. Bizim velilerimizin birçoğu zaten eğitimsiz, onlar hiç giremiyor. Bir de mahallemizde, evlerde internet altyapısı yok. Bilgisayar birçok evde yok. Yani evlerin yüzde 5 denilebilecek kısmında bilgisayar var. Çocuklar cep telefonundan giremiyorlar. Aile eğitimsiz, bilgisiz olduğu için çocuğa bu konuda yardımcı olamıyor. Bizde şu anda uzaktan eğitim kesinlikle ve kesinlikle işlemiyor.”
Karameşe, Roman toplumu içinde salgından en az etkilenen kesimin ise yaşlılar olduğunu söyledi: “Bizde anne babaya çok büyük saygı gösterilir. Eğer annene, babana bakmıyorsan sokağa veya kahveye çıkamazsın. Böyle bir toplumsal baskı da vardır. Şu anda daha fazla el üstünde tutuluyorlar. Daha fazla korunuyorlar. Mesela orta yaşlar, gençler, sokağa çıkanlar sosyal mesafe kuralını pek önemsemezler. Ama yaşlılar için bu konuda tedirginlerdir. Sürekli ‘sen evde kal, biz senin ihtiyacını giderelim’ diye onlara teklifte bulunurlar. Tüm ihtiyaçlarını ellerinden geldiği şekilde karşılamaya çalışırlar. Biz eğitimsiz bir toplum olmamıza rağmen yaşlılar konusunda birçok eğitimli toplumdan öndeyiz.” Karameşe, bu süreçte en büyük endişe kaynaklarından birinin ise infaz düzenlemesi kapsamı dışında bırakılan suçlardan dolayı hala cezaevlerinde bulunan kişiler olduğunu söyledi.