BANGKOK —
Çin devletinin sosyal medyada siyasi ve diğer içerikli yorumları bastırması ve sansür uygulaması, uzun süredir tartışılan bir konu. Bugünlerde Güneydoğu Asya’daki diğer ülkeler Çin’in bu yöntemlerini taklit etmek için çalışıyor.
Tayland ve Vietnam gibi ülkelerde resmi yetkilerden gelen uyarılar, sosyal medya kullanıcılarının aralarında yaptıkları paylaşımlar ya da Facebook’ta “beğendikleri” paylaşımlar konusunda endişe yaratıyor.
Tayland’da 15 milyon Facebook kullanıcısı var. Bu, ülke nüfusunun beşte birinden fazla. Akılllı telefonlar sayesinde Vietnam’da ise nüfusun yüzde 40’ından fazlası internet kullanıyor. Vietnam’da Facebook ve Zeng Me’nin her biri 12 milyon kullanıcıya sahip.
Sosyal medyada yapılan yorumlar artarken bölge hükümetleri de Çin’in internette yapılan tartışmaları kontrol etme yöntemlerini taklit etmeye başladı.
Gazetecileri Koruma Komitesi’nden Shawn Crispin, kuruluşun Güneydoğu Asya temsilcisi. Crispin Vietnam, Tayland ve Malezya’nın internet özgürlüklerini kısma ve sosyal medyayı sınırlama konusunda Çin’i örnek aldığını söylüyor.
Tayland’ın önde gelen ve “Pepsi” lakabıyla tanınan gazetecisi Sermsuk Kasitipradit önemli bir blog yazarı. Hükümet Kasitipradit’i Facebook paylaşımları nedeniyle hedef almış. Ülkede siyasi karışıklık dönemlerinde haber yapabilecek bağımsız bir ses oluşturulması için 2008 yılında kurulan Tayland Kamu Televizyonu (PBS) yayın yönetmeni Kasitipradit, polisin 2007 Bilgisayar Suçları Yasası’nı kullanarak kendisini ibret olsun diye hedef aldığını söylüyor. Gazeteci amacın ülkedeki tüm sosyal medya kullanıcılarını korkutmak olduğunu söylüyor.
Kasitipradit, paylaşımlarının yetkilileri neden rahatsız ettiğini anlamamış. Çünkü paylaşımlar yeni bir darbe ile ilgili dedikoduları çürütmekle ilgiliymiş. Kasitipradit, daha önceki darbelerin ordunun desteğiyle olduğunu yazmış ve genelkurmay başkanının böyle bir şeye girişmeyeceğini yazmış.
Yetkililer, kullanıcıları başka kişilerin yazdıklarını paylaşmak, hatta “beğenmek” konusunda da uyarıyor ve yorumların suç içerdiği kanısına varılırsa bu yorumları paylaşan ve beğenenlerin de aynı cezaya çarptırılabileceklerini söylüyor.
Kasitipradit ise bunun çılgınlık olduğu görüşünde. Gazeteciye göre sosyal medya insanların siyasi düşünceler dahil tüm düşüncelerini özgürce paylaşabileceği bir ortam olmalı.
Gazetecileri Koruma Komitesi’nden Shawn Crispin ise Tayland’da siyasi kutuplaşma artmasına rağmen bugüne kadar kimsenin sosyal medyada yazdıkları nedeniyle tutuklanmadığını söylüyor ve eğer bu tür durumlar yaşanırsa Tayland’ın dünyanın en büyük internet kısıtlayıcılarından biri yapacağına dikkat çekiyor.
Tayland Polis Teşkilatı’nın Teknoloji Suçları Birimi ise ülkenin en çok kullanılan sohbet sitesi Line’i gözlem altına alacağını açıkladı. Line’ın da 15 milyon kullanıcısı var.
Başkent Bangkok’ta basılan Nation gazetesinin başmakalesinde ise hükümetin böyle bir gözlem başlatmasının tam bir skandal olacağı yazıldı.
Vietnam’da ise çıkarılan 72 numaralı kararname dikkat çekiyor. Kararname göre sosyal sitelere ve bloglara haber içerikli yazılar koymayı yasaklıyor. Yasa ayrıca Google, Facebook, Yahoo gibi firmaların ülke içinde sunuculara sahip olması kuralını getiriyor.
Crispin sosyal medyadaki paylaşımları kişisel konularda paylaşımlarla kısıtlayan yasanın Vietnam’daki hizmetlerin engellenmesine yol açabileceğini söylüyor. Crispin ilginç olanın hükümetin Facebook ve Google gibi hizmetlere alternatifler yaratmaya çalışması olduğunu belirtiyor. Bu hizmetlerin kapatılması durumunda hükümet kendi gözetiminde farklı hizmetler sunmayı planlıyor. Crispin böyle bir durumun Vietnam’da hükümetle uluslararası teknoloji firmaları arasında bir kavgaya neden olabilir.
Tek partiyle yönetilen Vietnam bu sene içinde onlarca blogcuyu devlet karşıtı eylemler nedeniyle tutukladı. Tayland ise kraliyet ailesini eleştiren tüm içeriği internette ve geleneksel medyada yasaklıyor.
Malezya’da ise hükümet interneti sansürlememe sözü verse de kullanıcılar bazı sitelerin, Facebook hesaplarının ve diğer hizmetlerin sansüre uğramasından ve bu siteleri ziyaret edenlerin izlemeye alınmasından şikayetçi.
Filipinler’de ise mecliste tartışılan siber suçlar yasası ifade özgürlüğünü kısıtlayacağı için eleştiri oklarını üzerine çekiyor.
Burma ise yakın zamana kadar blogcuları, gazetecileri ve şairleri hapse atmakla ünlüydü. Ancak demokratik reformlar internet hizmet sağlayıcılarının Facebook’u açmasına olanak sağladı. Bu ülkede Facebook blogcular için fikirlerini yaymak için önemli ortama dönüştü.
Tayland ve Vietnam gibi ülkelerde resmi yetkilerden gelen uyarılar, sosyal medya kullanıcılarının aralarında yaptıkları paylaşımlar ya da Facebook’ta “beğendikleri” paylaşımlar konusunda endişe yaratıyor.
Tayland’da 15 milyon Facebook kullanıcısı var. Bu, ülke nüfusunun beşte birinden fazla. Akılllı telefonlar sayesinde Vietnam’da ise nüfusun yüzde 40’ından fazlası internet kullanıyor. Vietnam’da Facebook ve Zeng Me’nin her biri 12 milyon kullanıcıya sahip.
Sosyal medyada yapılan yorumlar artarken bölge hükümetleri de Çin’in internette yapılan tartışmaları kontrol etme yöntemlerini taklit etmeye başladı.
Gazetecileri Koruma Komitesi’nden Shawn Crispin, kuruluşun Güneydoğu Asya temsilcisi. Crispin Vietnam, Tayland ve Malezya’nın internet özgürlüklerini kısma ve sosyal medyayı sınırlama konusunda Çin’i örnek aldığını söylüyor.
Tayland’ın önde gelen ve “Pepsi” lakabıyla tanınan gazetecisi Sermsuk Kasitipradit önemli bir blog yazarı. Hükümet Kasitipradit’i Facebook paylaşımları nedeniyle hedef almış. Ülkede siyasi karışıklık dönemlerinde haber yapabilecek bağımsız bir ses oluşturulması için 2008 yılında kurulan Tayland Kamu Televizyonu (PBS) yayın yönetmeni Kasitipradit, polisin 2007 Bilgisayar Suçları Yasası’nı kullanarak kendisini ibret olsun diye hedef aldığını söylüyor. Gazeteci amacın ülkedeki tüm sosyal medya kullanıcılarını korkutmak olduğunu söylüyor.
Kasitipradit, paylaşımlarının yetkilileri neden rahatsız ettiğini anlamamış. Çünkü paylaşımlar yeni bir darbe ile ilgili dedikoduları çürütmekle ilgiliymiş. Kasitipradit, daha önceki darbelerin ordunun desteğiyle olduğunu yazmış ve genelkurmay başkanının böyle bir şeye girişmeyeceğini yazmış.
Yetkililer, kullanıcıları başka kişilerin yazdıklarını paylaşmak, hatta “beğenmek” konusunda da uyarıyor ve yorumların suç içerdiği kanısına varılırsa bu yorumları paylaşan ve beğenenlerin de aynı cezaya çarptırılabileceklerini söylüyor.
Kasitipradit ise bunun çılgınlık olduğu görüşünde. Gazeteciye göre sosyal medya insanların siyasi düşünceler dahil tüm düşüncelerini özgürce paylaşabileceği bir ortam olmalı.
Gazetecileri Koruma Komitesi’nden Shawn Crispin ise Tayland’da siyasi kutuplaşma artmasına rağmen bugüne kadar kimsenin sosyal medyada yazdıkları nedeniyle tutuklanmadığını söylüyor ve eğer bu tür durumlar yaşanırsa Tayland’ın dünyanın en büyük internet kısıtlayıcılarından biri yapacağına dikkat çekiyor.
Tayland Polis Teşkilatı’nın Teknoloji Suçları Birimi ise ülkenin en çok kullanılan sohbet sitesi Line’i gözlem altına alacağını açıkladı. Line’ın da 15 milyon kullanıcısı var.
Başkent Bangkok’ta basılan Nation gazetesinin başmakalesinde ise hükümetin böyle bir gözlem başlatmasının tam bir skandal olacağı yazıldı.
Vietnam’da ise çıkarılan 72 numaralı kararname dikkat çekiyor. Kararname göre sosyal sitelere ve bloglara haber içerikli yazılar koymayı yasaklıyor. Yasa ayrıca Google, Facebook, Yahoo gibi firmaların ülke içinde sunuculara sahip olması kuralını getiriyor.
Crispin sosyal medyadaki paylaşımları kişisel konularda paylaşımlarla kısıtlayan yasanın Vietnam’daki hizmetlerin engellenmesine yol açabileceğini söylüyor. Crispin ilginç olanın hükümetin Facebook ve Google gibi hizmetlere alternatifler yaratmaya çalışması olduğunu belirtiyor. Bu hizmetlerin kapatılması durumunda hükümet kendi gözetiminde farklı hizmetler sunmayı planlıyor. Crispin böyle bir durumun Vietnam’da hükümetle uluslararası teknoloji firmaları arasında bir kavgaya neden olabilir.
Tek partiyle yönetilen Vietnam bu sene içinde onlarca blogcuyu devlet karşıtı eylemler nedeniyle tutukladı. Tayland ise kraliyet ailesini eleştiren tüm içeriği internette ve geleneksel medyada yasaklıyor.
Malezya’da ise hükümet interneti sansürlememe sözü verse de kullanıcılar bazı sitelerin, Facebook hesaplarının ve diğer hizmetlerin sansüre uğramasından ve bu siteleri ziyaret edenlerin izlemeye alınmasından şikayetçi.
Filipinler’de ise mecliste tartışılan siber suçlar yasası ifade özgürlüğünü kısıtlayacağı için eleştiri oklarını üzerine çekiyor.
Burma ise yakın zamana kadar blogcuları, gazetecileri ve şairleri hapse atmakla ünlüydü. Ancak demokratik reformlar internet hizmet sağlayıcılarının Facebook’u açmasına olanak sağladı. Bu ülkede Facebook blogcular için fikirlerini yaymak için önemli ortama dönüştü.