Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne bağlı hak uzmanları, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de 122 gazetecinin hayatını kaybettiğini ve çok sayıda gazetecinin de yaralandığını kaydederek, gazetecilere yönelik ölümcül saldırıları ve görev yaptıkları sırada susturulmalarını kınadıklarını açıkladı.
Uzmanlar, gazetecilerin uluslararası hukuk kapsamında sivil olarak korunma hakkına sahip olduğunu hatırlatarak, çatışmalarda gazetecilere yönelik saldırıların ve gazetecilerin öldürülmesinin savaş suçu olduğu uyarısında bulundu.
Bağımsız uzmanlar, Uluslararası Adalet Divanı (ICJ) ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (ICC), gazetecilere karşı işlenen suçların cezasız kalmamasına özellikle dikkat edilmesi çağrısında bulundu.
Uzmanlar ayrıca, “Çatışmanın taraflarını, uluslararası standartlara, özellikle de potansiyel yasadışı ölümlerin soruşturulmasına ilişkin BM Minnesota Protokolü'ne uygun olarak, her gazetecinin öldürülmesiyle ilgili, hızlı, bağımsız, tarafsız soruşturmalara derhal izin vermeye ve bunu güvence altına almaya davet ediyoruz. Gazetecilere yönelik tüm işlenen cinayetleri, gazetecilere yönelik tehdit ve tüm saldırıları kınıyoruz ve çatışan tüm tarafları görevli gazetecileri korumaları çağrısında bulunuyoruz” dedi.
BM İnsan Hakları Konseyi tarafından Gazze’deki gazeteci ölümlerini soruşturmak için atanan bağımız uzmanlar, duydukları derin kaygıları dile getirerek, Gazze'deki gazeteci ve medya çalışanlarının endişe verici bir şekilde bedel ödediklerini vurguladı.
BM uzmanları, son aylarda Filistin topraklarında özellikle de Gazze'de, uluslararası hukukun alenen hiçe sayılarak, acımasızca öldürülen, saldırıya uğrayan, yaralanan, gözaltına alınan çok sayıda gazeteci ve medya çalışanı karşısında alarma geçtiklerini söyledi.
BM uzmanları, kıyafetlerinde, kasklarında ve üzerinde ‘basın’ yazan araçlarında açıkça kim oldukları ve ne görev yaptıklarının tanımlanmasına rağmen medya çalışanlarına yönelik saldırılara ilişkin rahatsız edici raporlara dikkat çekti.
BM uzmanları, elde ettikleri veriler, bilgiler ve raporlara göre, İsrail güvenlik güçlerinin eleştirel haberciliği engellemek ve susturmak için kasıtlı bir strateji uyguladığını gösterdiğini savundu. BM uzmanları ayrıca Hamas ve aşırılık yanlısı Filistinli gurupların 7 Ekim'de İsrail topraklarına düzenlediği saldırılarda da dört İsrailli gazeteci öldürüldüğünü kaydetti.
BM İnsan Hakları Konseyi tarafından gazetecilere yönelik saldırıları soruşturmakla görevlendirilen bağımsız hak uzmanları, Hamas'ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği terör saldırılarından bu yana gazetecilere yönelik taciz, korkutma ve saldırıların arttığını kaydetti.
“Gazeteciler sadece işlerini yaptıkları için bedel ödüyor”
Uzmanlar, Gazze ve Batı Şeria'da da onlarca Filistinli gazeteci ve medya çalışanının İsrail güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındığını, Gazze'deki medya çalışanlarının direncini ve cesaretini takdir ettiklerini belirterek, “Yalnızca işlerini yaptıkları için bu kadar ağır bir bedel ödediklerini” kaydetti.
Uzmanlar, gazetecilerin görev yaptıkları her gün kendi hayatlarını tehlikeye atmaya devam ederken bir taraftan da son dönemin en kanlı, en acımasız çatışmalarının içinde meslektaşlarını, arkadaşları ve ailelerini kaybetmeye katlanmak zorunda kaldıklarını ifade etti.
Sivillerin çatışmalarda hayatta kalma hakkı kadar bilgi edinme hakkına da sahip olduklarını vurgulayan uzmanlar, sivil hakları açısından gazetecilerin hayati bir bilgi kaynağı olduğunu ve vazgeçilmez bir rol oynadığını vurguladı.
Uzmanlar ayrıca, İsrail güçleriyle işbirliği içinde olmadığı sürece medya mensuplarının Gazze’ye girip haber yapmasına izin verilmemesi konusundaki ciddi endişelerini de dile getirdiler.
“Gazze'deki medyaya yönelik saldırılar, gazetecilerin Gazze'ye erişimlerinin kısıtlanması, internetteki ciddi kesintilerle birleştiğinde, hem Gazze halkının hem de dış dünyanın bilgi edinme hakkına büyük bir engel getiriyor” diyen uzmanlar, İsrailli yetkilileri gazetecilerin Gazze'ye girmesine izin vermeye ve tüm gazetecilerin güvenliğini korumaya çağırdı.
Forum