ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, NATO Dışişleri Bakanları toplantısının ardından Brüksel'de yaptığı açıklamada, ABD'nin Wall Street Journal muhabiri Evan Gershkovich'in Rusya tarafından tutuklanmasının "haksız" olup olmadığını belirleme süreci üzerinde çalıştıklarını söyledi.
Blinken, "Üzerinde çok dikkatli ancak hızlı bir şekilde çalışıyoruz" dedi.
Blinken, kendi görüşüne göre Gershkovich'in haksız yere alıkonulduğu konusunda şüphe olmadığını belirtti. Antony Blinken, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile haftasonu yaptığı telefon konuşmasında da bunu savunarak, muhabirin serbest bırakılması için ısrar ettiğini söyledi.
Rus güvenlik dairesi (FSB) 30 Mart'ta Wall Street Journal muhabiri, ABD vatandaşı Gershkovich'i tutukladığını belirtmiş ve muhabiri bir Rus savunma şirketi hakkında bilgi toplamaya çalışmakla suçlayarak bu bilgilerin devlet sırrı olduğunu öne sürmüştü.
Wall Street Journal, Gershkovich hakkındaki casusluk iddialarını yalanladı. Beyaz Saray da 20 yıla kadar hapis cezası gerektiren casusluk suçlamasını "saçma" olarak nitelendirdi.
ABD Başkanı Joe Biden da Gershkovich'in serbest bırakılması çağrısında bulundu. Blinken, Pazar günü Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile yaptığı telefon görüşmesinde, Washington'un endişelerini dile getirmiş ve muhabirin tutuklanmasının kabul edilemez olduğunu söylemişti.
Muhabirin haksız tutuklandığına karar verilirse, davanın sorumluluğunun Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Bürosu'ndan, Rehine İşleri Özel Temsilcisi ofisine devredilmesi bekleniyor.
Bu durum konunun siyasi profilini yükseltebilir ve hükümetin Gershkovich'in güvenliğini sağlamak için daha fazla kaynak ayırmasına izin verebilir.
Kongre'nin 2020'de kabul ettiği tasarı, bir ABD vatandaşının "haksız yere gözaltına alınıp alınmadığını" belirlemeye yardımcı olacak 11 kriteri listelemişti. ABD Dışişleri Bakanı’nın kişinin haksız yere tutuklanıp tutuklanmadığı kararına varmak için bu kriterleri kullanması öngörülüyor. Ancak vakanın bu şekilde tanımlanması için 11 kriterin tamamını karşılaması gerekmiyor.
Bu kriterler arasında kişinin öncelikle Amerikan vatandaşı olduğu için hedef alınması veya tutuklamanın ABD hükümet politikasını etkilemek amacıyla yapılması da yer alıyor.
Ayrıca tutuklunun "insanlık dışı koşullarda" tutulup tutulmadığına veya ABD'nin tutuklamanın sadece bahane olduğuna dair inandırıcı haberler aldığı bir ülkede tutulup tutulmadığına bakılıyor.
Biden yönetimi şu ana kadar "haksız yere gözaltına alınan" en az 25 Amerikalı'nın serbest bırakılmasını sağladı. Yurtdışında tutuklu olan ve haksız tutuklama sınıfında kabul edilen halen 30'dan fazla ABD vatandaşı var.
