ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ukrayna, İsrail ve Tayvan'a milyarlarca dolar yardım sağlayacak ve Çin merkezli ByteDance şirketini sosyal medya platformu TikTok’u satmaya zorlayacak dış yardım paketinin Senato tarafından onaylanmasının ardından Çin ziyaretine başladı.
Blinken Çarşamba günü, Senato'nun uzun süredir bekletilen yasayı oylamasından birkaç saat sonra ve Başkan Joe Biden'ın ABD'nin müttefiklerini ve ortaklarını savunma konusundaki kararlılığını göstermek üzere yasayı imzalamasından kısa bir süre önce Şanghay'a vardı.
Blinken, Pekin’e gitmeden önce iş dünyası liderleriyle biraraya gelecek. Cuma günü Pekin’de de Dışişleri Bakanı Wang Yi ve muhtemelen Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile görüşecek.
Tasarının kabul edilmesinin, çok sayıda küresel ve bölgesel ihtilafla ilgili anlaşmazlıklar nedeniyle zaten gergin olan ilişkileri daha da karmaşık hale getirmesi kaçınılmaz görülüyor.
Çin'i yakından ilgilendiren tasarı, Tayvan ve daha geniş Hint-Pasifik bölgesindeki Çin tehditlerine karşı koymak için 8 milyar dolar ayırıyor ve ByteDance’e TikTok'u satması için dokuz ay süre tanıyor. Satış işlemleri devam ediyorsa bu süre üç ay daha uzatılabilecek.
Asi bir eyalet olarak gördüğü Tayvan'a ABD’nin yardım etmesine karşı çıkan Pekin, bu hamleyi tehlikeli bir provokasyon olarak değerlendirerek derhal kınadı. Ayrıca Pekin, TikTok'un satışını zorlama çabalarına da şiddetle karşı çıkıyor.
Tasarıda ayrıca İsrail'e savaş yardımı ve Gazze'deki Filistinliler’e insani yardım için 26 milyar dolar ve Ukrayna'nın Rusya'nın işgaline karşı kendini savunması için 61 milyar dolar ayrılıyor.
Biden yönetimi Çin'in Gazze'deki savaşla ilgili tutumundan memnun değil. ABD ayrıca, Çin'in Rusya'nın askeri-sanayi sektörüne verdiği desteğin Moskova'nın Batı yaptırımlarını delmesine ve Ukrayna'ya yönelik saldırılarını arttırmasına olanak sağladığından şikayet ediyor.
Tayvan ve Güney Çin Denizi gerilimi
Blinken Şanghay'a inmeden önce Çin'in Tayvan İşleri Ofisi, Taipei'ye yapılan yardımı eleştirerek bunun ABD'nin Çin'e verdiği taahhütleri “ciddi bir şekilde ihlal ettiğini”, “Tayvan’ın bağımsızlık yanlısı ayrılıkçı güçlerine yanlış bir sinyal gönderdiğini” ve kendi kendini yöneten ada cumhuriyetini “tehlikeli bir duruma” ittiğini savundu.
Çin ve ABD Hint-Pasifik bölgesinin başlıca oyuncuları. Washington, Pekin'in son yıllarda Tayvan'a ve Güney Çin Denizi'nde önemli toprak ve deniz anlaşmazlıkları yaşadığı Güneydoğu Asya ülkelerine karşı artan saldırganlığından giderek daha fazla endişe duyuyor.
ABD, Pekin'in gerekirse güç kullanarak anakara ile yeniden birleştirme taahhüdünde bulunduğu Tayvan'ı tehdit eden Çin askeri tatbikatlarını şiddetle kınıyor. ABD yönetimlerinin her biri, Tayvan'a yönelik askeri destek ve satışları istikrarlı bir şekilde arttırarak Çin’i öfkelendiriyor.
Üst düzey bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi geçen hafta yaptığı açıklamada, Blinken'ın “Amerika'nın Tayvan Boğazı'nda barış ve istikrarın korunmasına olan daimi bağlılığını hem özel görüşmelerde hem de kamuoyu önünde vurgulayacağını” söyledi; bunun bölge ve dünya için hayati derecede önemli olduğunu düşündüklerini kaydetti.
ABD ve diğer bazı ülkeler, Pekin’in Güney Çin Denizi'nin ihtilaflı bölgelerindeki ve çevresindeki provokatif eylemlerinden giderek daha fazla endişe duymaya başladı.
Özellikle ABD, Çin'in başta Filipinler ve Vietnam olmak üzere başka ülkelerin meşru denizcilik faaliyetlerini engellemeye yönelik girişimlerine itirazlarını dile getirdi. Biden bu ay Japonya Başbakanı ve Filipinler Cumhurbaşkanı ile üçlü bir zirve gerçekleştirdiğinde bu konu başlıca gündem maddelerinden biriydi.
Ukrayna da konuşulacak
Amerikalı yetkililer, Blinken'in ziyareti sırasında öncelikli konulardan birinin de Ukrayna olacağını söylüyor. Biden yönetimi, Çin'in desteğinin Rusya'nın savunma sanayi üssünü büyük ölçüde yeniden oluşturmasına izin verdiğini ve bunun sadece Ukrayna'daki savaşı etkilemekle kalmayıp daha geniş anlamda Avrupa güvenliği için bir tehdit oluşturduğunu söylüyor.
Blinken geçen hafta yaptığı açıklamada, “Çin Avrupa ve diğer ülkelerle iyi ilişkiler istediğini iddia ediyorsa, Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana Avrupa güvenliğine yönelik en büyük tehdidi körükleyemez” demişti.
Çin, Rusya ile ticaret yapma hakkına sahip olduğunu söylüyor ve ABD'yi Ukrayna'yı silahlandırarak ve finanse ederek yangına körükle gitmekle suçluyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin Salı günü yaptığı açıklamada “ABD'nin Çin ve Rusya arasındaki normal ekonomik ve ticari alışverişe karşı asılsız suçlamalarda bulunurken Ukrayna için büyük ölçekli bir yardım tasarısı sunması son derece ikiyüzlü ve sorumsuzca” dedi.
Ortadoğu’da Çin’e İran baskısı
Ortadoğu konusunda ise Biden ve diğer Amerikalı yetkililer, İsrail'in Gazze'de Hamas'a karşı yürüttüğü savaşın daha geniş çaplı bir bölgesel çatışmaya dönüşmesini engellemek için İran'a karşı elindeki kozları kullanması konusunda Çin'e defalarca çağrıda bulundu.
Çin, özellikle İran ve diğer Ortadoğu ülkelerinden petrol ithalatına büyük ölçüde bağımlı olduğu için bu tür çağrılara genel olarak olumlu yaklaşıyor gibi görünse de, Ekim ayında Gazze savaşının başlamasından ve İsrail ile İran arasındaki saldırılardan bu yana gerilim giderek arttı.
Blinken, Çin'in İran'a Ortadoğu'da gerilimi tırmandırmaması için baskı yaparak daha aktif bir tutum sergilemesini istiyor. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile birkaç kez görüşen Blinken, Çin'den İran'a bölgede desteklediği vekil grupları dizginlemesini söylemesini istedi. Bu gruplar arasında Hamas, Lübnan Hizbullahı, Yemen Husileri ve Irak ve Suriye'deki milisler var.
Üst düzey Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Blinken'ın, ABD'nin Çin'in “İran dahil tüm taraflara itidal ihtiyacını iletmek için sahip olduğu her türlü kanal ya da etkiyi” kullanmasına olan ihtiyacını yineleyeceğini söyledi.
Diğer anlaşmazlık alanları
Washington ve Pekin, Çin'in batısındaki Şincan bölgesi, Tibet ve Hong Kong'daki insan haklarının yanısıra Dışişleri Bakanlığı'nın Çinli yetkililer tarafından “haksız yere gözaltına alındığını” söylediği bazı Amerikan vatandaşlarının akıbeti ve binlerce Amerikalı’nın ölümünden sorumlu olan sentetik opioid fentanil yapımında kullanılan maddelerin tedariki konusunda da derin anlaşmazlıklar yaşıyor.
Çin, ABD’nin insan hakları siciline yönelik eleştirilerini içişlerine uygunsuz müdahale olarak nitelendirerek defalarca reddetti. Ancak Dışişleri Bakanlığı yetkilisine göre Blinken bu konuları tekrar gündeme getirecek.
Blinken, X'te yayınlanan ve arka planda Şanghay silüetinin yer aldığı kısa bir video açıklamasında, Çin'den ABD'ye fentanil ve sentetik opioid madde akışını engellemenin, üzerinde çalışmak için Çin'de bulunduğu birkaç konudan biri olduğunu söyledi.
Yüz yüze diplomasinin önemli olduğunu söyleyen Blinken, “Yanlış iletişim ve yanlış algılamalardan kaçınmak ve Amerikan halkının çıkarlarını ilerletmek için önemli” dedi.
İki taraf geçen yıl Çin'de artan fentanil için madde üretimi ve bunların yurtdışına ihracatı ile mücadele yollarını araştırmak üzere bir çalışma grubu kurulması konusunda anlaşmıştı.
Amerikalı yetkililer, yasadışı endüstriyi çökertme konusunda sınırlı bir ilerleme kaydettiklerine inandıklarını ancak birçok üreticinin yeni kısıtlamaları aşmanın yollarını bulduğunu söylüyor.
ABD'nin iletişim kanallarını açık tutma çabalarının bir parçası olarak diğer Amerikalı yetkililer de yakın zamanda Çinli yetkililerle biraraya geldi ya da onları aradı.
Maliye Bakanı Janet Yellen bu ayın başlarında Pekin'de ve güneydeki fabrika merkezi Guangzu'daydı ve geçen hafta Savunma Bakanı Lloyd Austin 18 ay sonra ilk kez Çin Savunma Bakanı ile konuştu.
Biden'ın ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan da Wang ile düzenli görüşmelerde bulundu ve yönetimin söylediği gibi iki güç arasındaki rekabeti sorumlu bir şekilde yönetmeyi amaçladı.
Forum