Endonezya’nın Bali Adası’nda düzenlenen G20 Dışişleri Bakanları toplantısının ardından Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile biraraya gelen ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, beş saatten fazla süren görüşmede Rusya'nın Ukrayna'daki saldırganlığı ve Pekin'in Moskova ile işbirliği konusundaki endişelerini dile getirdiğini söyledi.
Her iki bakan da, Ekim ayından bu yana gerçekleştirdikleri ilk yüz yüze görüşmeyi "samimi" olarak nitelendirdi.
Görüşmeden sonra düzenlediği basın toplantısında Blinken, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Rusya ile işbirliğinden duyduğu endişeyi dile getirdiğini paylaştı. Blinken, Çin'in, Rusya'yı Birleşmiş Milletler'de desteklediği ve "Rus propagandasını güçlendirdiği" için tarafsız bir şekilde davrandığını düşünmediğini söyledi.
Dışişleri Bakanı Blinken, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in 13 Haziran'da Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde Rusya ile ortaklık kurma kararının arkasında olduğunu açıkça belirttiğini söyledi.
Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna’yı işgalinden kısa bir süre önce, Pekin ve Moskova "sınırsız" bir ortaklık ilan etti ancak ABD'li yetkililer Çin'in Rusya'ya yönelik ABD liderliğindeki sert yaptırımlardan kaçtığını veya askeri teçhizat sağladığını görmediklerini söylediler.
Amerikalı yetkililer, Çin'i, Moskova'nın "özel askeri operasyon" olarak adlandırdığı savaşa maddi destek sunması halinde yaptırımlar da dahil olmak üzere sonuçları olacağı konusunda uyardı. Kiev ve Batılı müttefikleri, işgalin sebepsiz bir toprak gaspı olduğunu söylüyor.
G20'de Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşmeyi reddetmesinin sorulması üzerine Blinken, "Sorun şu ki, Rusya'nın şu anda anlamlı bir diplomasiye girişmeye hazır olduğuna dair hiçbir işaret görmüyoruz" dedi.
Çin’den ‘sinofobi’ vurgusu
Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ayrıntı verilmeden, Wang ve Blinken’ın bugünkü görüşmede "Ukrayna sorunu" hakkında derinlemesine görüş alışverişinde bulundukları ifade edildi.
Ayrıca açıklamada, Wang’ın Blinken’a ABD-Çin ilişkilerinin yönünün, ABD'nin Çin algısıyla ilgili bir sorun nedeniyle "yoldan çıkma" tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylediği belirtildi.
Wang’ın "Birçok kişi, Amerika’nın giderek daha ciddi bir 'Sinofobi' krizinden muzdarip olduğuna inanıyor" dediği ifade edildi.
Açıklamaya göre Wang, Washington'un Çin'e uygulanan ek gümrük vergilerini mümkün olan en kısa sürede iptal etmesi ve Çinli şirketlere yönelik tek taraflı yaptırımları sona erdirmesi gerektiğini de söyledi.
Amerikalı yetkililer, görüşmeden önce toplantının zorlu ABD-Çin ilişkisini istikrarlı tutmayı ve istemeden çatışmaya dönüşmesini önlemeyi amaçladığını belirtmişlerdi.
Blinken da, "İleriye dönük olarak, ABD, Pekin ile iletişim kanallarının açık kalmaya devam etmesini istiyor" dedi. Blinken, Joe Biden ve Xi Jinping'in önümüzdeki haftalarda tekrar konuşmalarının beklendiğini söyledi.
Biden yönetimi yetkilileriyle yakın temasta bulunan ve eski Başkan Barack Obama döneminde Doğu Asya'dan sorumlu üst düzey bir ABD diplomatı olan Daniel Russel, görüşme öncesinde toplantının temel amacının iki liderin Kasım ayında Bali'de yapılacak G20 zirvesi sırasında yüz yüze görüşme olasılığını araştırmak olacağını söyledi.
Amerika, Çin'i ana stratejik rakibi olarak adlandırıyor ve bir gün, tıpkı Rusya'nın Ukrayna'ya saldırdığı gibi, kendi kendini yöneten demokratik Tayvan’ı ele geçirme girişiminde bulunabileceğinden endişe ediyor.
Rekabetlerine rağmen, dünyanın en büyük iki ekonomisi büyük ticaret ortakları olmaya devam ediyor. Kasım ayındaki ara seçimlerde Kongre'nin kontrolunu ele geçirmeye odaklanan Biden, Amerika’da artan enflasyonunu frenlemek için bir dizi Çin malına yönelik tek vergileri kaldırmayı düşünüyor.
Blinken'ın sonraki durağı Bangkok oldu
Dışişleri Bakanı Blinken Endonezya temaslarının ardından Tayland’ın başkenti Bangkok’a geçti.
Blinken Tayland Başbakanı Prayut Chan-o-cha ve Dışişleri Bakanı Don Pramudwinai ile ikili görüşmeler gerçekleştirecek.
Görüşmelerde iki ülke arasında halk sağlığı ve insan kaçakçılığıyla ilgili konularda işbirliği imkanları ele alınacak.