WASHINGTON, DC —
Türkiye’de ve dünyada devletlerin giderek yurttaşlarının ifade özgürlüğü haklarına daha çok müdahil olduklarına dikkati çeken Profesör Mutlu Binark, bunun 11 Eylül terör saldırıları sonrası ortaya çıkan ve devam eden güvenlik kaygılarıyla açıklandığını söylüyor.
“Edward Snowden’ın yaptıklarının, devletlerin gizlice neler yaptığının ve yapabileceğinin bilinmesini sağladığını düşünüyorum” diyen Profesör Binark’a göre, devletlerin kamu yararı adına mahkeme kararı çıkartmadan yaptıkları gözetim, hakları ihlal ediyor, yani insan haklarına aykırı bir durum.
Binark, “İnternet kullanmak özel yaşamın gizliliği, mahremiyeti, ifade özgürlüğü temel insan haklarının bir parçası ne yazık ki bütün devletler küresel çapta bu hakları ihlal ediyor” diyor.
Amerika’nın Sesi’nden Hülya Polat’ın sorularını yanıtlayan Başkent Üniversitesi Profesörü Mutlu Binark görüşlerini şöyle dile getirdi: “Türkiye’de iki temel problem var. İnternet özgürlüğünün temel hak ve özgürlüklerin bir parçası olduğu ne yazık kavranmıyor. Özellikle Gezi Parkı eylemlerinden sonra Başbakan sosyal medyayı “bela” olarak niteledi. Son günlerde yolsuzluk haberleriyle ilgili olarak da aynı sorun yaşanıyor. İnternetin kamusal bir alan olduğu, herkesin kendi görüşlerini, farklı görüşleri ifade edebileceği bir alan olduğu, internet üzerinden örgütlenebilecekleri, gerekirse sokağa da taşıyabilecekleri temel bir hak olduğu ne yazık ki görülmüyor. Görülmediği için de internet ortamına yönelik engellemeler ve erişim yasakları git gide artıyor. 2013’te daha da geriye gittiğimizi görüyorum. 2012’de engelli site sayısı 27 bine yakındı, bu yıl 36 bine çıktı.”
Profesör Mutlu Binark’a göre, “Kişisel verilerin güvenliği, korunmaması ciddi bir sorun. Kişisel verilerin korunmasını öngören kanun taslağı 10 yıldır mecliste bekliyor. Bir de işin ticari yönü var, yurttaşların bütün bilgileri, kişisel verileri korunmuyor. İnternetle ilgili iki temel sorunumuz var:
1) özgürlüğün kavranması algısı yetersiz,
2) kişisel verilerin güvenliğinin sağlanmaması.
Bunların otoriteyle değil, yurttaş vurgusu yapılarak sağlanması gerekiyor.”
Başkent Üniversitesi’nden Profesör Mutlu Binark, şöyle devam ediyor: “Türkiye’de merkez medya çok tek sesli o yüzden ben de haberleri internetten izliyorum. Merkez medya görevini siyasi ve ekonomik nedenlerle yapmadığı, yapamadığı için internetten haber izleme oranı yükseldi. Son bir haftadır internette, sosyal medyada paylaşımların demokratik katılımı geliştiren içerikler olmadığını görüyoruz. Hükümetin ve Gülen tarafının birbirlerine saldıran, kendi iddialarını pekiştiren, karşı tarafı aşağılayan içerik ürettiğini görüyoruz.”
Söyleşinin tamamını dinlemek için:
“Edward Snowden’ın yaptıklarının, devletlerin gizlice neler yaptığının ve yapabileceğinin bilinmesini sağladığını düşünüyorum” diyen Profesör Binark’a göre, devletlerin kamu yararı adına mahkeme kararı çıkartmadan yaptıkları gözetim, hakları ihlal ediyor, yani insan haklarına aykırı bir durum.
Binark, “İnternet kullanmak özel yaşamın gizliliği, mahremiyeti, ifade özgürlüğü temel insan haklarının bir parçası ne yazık ki bütün devletler küresel çapta bu hakları ihlal ediyor” diyor.
Amerika’nın Sesi’nden Hülya Polat’ın sorularını yanıtlayan Başkent Üniversitesi Profesörü Mutlu Binark görüşlerini şöyle dile getirdi: “Türkiye’de iki temel problem var. İnternet özgürlüğünün temel hak ve özgürlüklerin bir parçası olduğu ne yazık kavranmıyor. Özellikle Gezi Parkı eylemlerinden sonra Başbakan sosyal medyayı “bela” olarak niteledi. Son günlerde yolsuzluk haberleriyle ilgili olarak da aynı sorun yaşanıyor. İnternetin kamusal bir alan olduğu, herkesin kendi görüşlerini, farklı görüşleri ifade edebileceği bir alan olduğu, internet üzerinden örgütlenebilecekleri, gerekirse sokağa da taşıyabilecekleri temel bir hak olduğu ne yazık ki görülmüyor. Görülmediği için de internet ortamına yönelik engellemeler ve erişim yasakları git gide artıyor. 2013’te daha da geriye gittiğimizi görüyorum. 2012’de engelli site sayısı 27 bine yakındı, bu yıl 36 bine çıktı.”
Profesör Mutlu Binark’a göre, “Kişisel verilerin güvenliği, korunmaması ciddi bir sorun. Kişisel verilerin korunmasını öngören kanun taslağı 10 yıldır mecliste bekliyor. Bir de işin ticari yönü var, yurttaşların bütün bilgileri, kişisel verileri korunmuyor. İnternetle ilgili iki temel sorunumuz var:
1) özgürlüğün kavranması algısı yetersiz,
2) kişisel verilerin güvenliğinin sağlanmaması.
Bunların otoriteyle değil, yurttaş vurgusu yapılarak sağlanması gerekiyor.”
Başkent Üniversitesi’nden Profesör Mutlu Binark, şöyle devam ediyor: “Türkiye’de merkez medya çok tek sesli o yüzden ben de haberleri internetten izliyorum. Merkez medya görevini siyasi ve ekonomik nedenlerle yapmadığı, yapamadığı için internetten haber izleme oranı yükseldi. Son bir haftadır internette, sosyal medyada paylaşımların demokratik katılımı geliştiren içerikler olmadığını görüyoruz. Hükümetin ve Gülen tarafının birbirlerine saldıran, kendi iddialarını pekiştiren, karşı tarafı aşağılayan içerik ürettiğini görüyoruz.”
Söyleşinin tamamını dinlemek için: