WASHINGTON —
Başkan Yardımcısı Joseph Biden, Türkiye’de sokaklarda yaşanan protesto eylemlerinin Amerika dahil tüm dünyada kaygı uyandırdığını açıkladı.
Türk-Amerikan Konseyi (ATC) toplantılarının kapanış yemeğine Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile birlikte konuşmacı olarak katılan Başkan Yardımcısı Joe Biden, Amerika’nın üç ilkenin arkasında durduğunu, bu ilkeleri, hem devlet hem de göstericilerin şiddetten uzak durması, toplantı özgürlüğüne saygı duyulması, özgür ve bağımsız basının varlığı olarak tanımladı.
“Bu sorunu Türkler’in kendisinin çözebileceği ortada” diye konuşan Biden, Türkiye’nin geleceğinin Türkler’den başka kimseye ait olmadığını, Amerika’nın ortaya çıkan sonuca kayıtsız kalmayacağını söyledi. Biden, “Açık toplumlu ülkelere, siyasi sistemlere, ekonomilere ve demokratik kurumlara, evrensel insan haklarına bağlılığa güçlü bir inancımız var” dedi ve bu ülkelerin 21. Yüzyıl’ın en güçlü ülkeleri olarak yükseleceğini kaydetti.
Biden, bugünün Türkiyesi’nin ekonomik ilerlemeyle, seçim galiplerini güçlendiren ve muhalefeti koruyan demokratik sistem arasında tercih yapma ihtiyacında olmadığını ve bunu gösterme şansına sahip olduğunu savundu, Türkiye'ye demokrasiden sapmaması yönünde işaretler verdi. Başkan Yardımcısı, Türkiye’nin son on yılda dünyanın 26’ıncı büyük ekonomisinden 17’inci büyük ekonomisi haline gelmesini siyasi olarak daha açık bir ülke olma yönünde attığı adımlara bağladı.
Joseph Biden, Türkiye’nin ekonomisini överken, Türkiye ve Amerika’nın NATO ittifakından, stratejik ve ekonomik ilişkilere kadar çok alanda işbirliği yaptığını hatırlattı. Amerika’nın Türkiye’de 5 milyar, Türkiye’ninse Amerika’da 1 milyar dolar tutarında doğrudan yatırımlara sahip olduğunu söyleyen Başkan Yardımcısı, ikili ticaretin yüzde 75 artarak 20 milyar dolara yükselmesine rağmen, bu rakamın da yeterli düzeyde olmadığını ifade etti.
Türkiye ve Amerika’nın uzun yıllardır savunma alanında işbirliği yaptığının altını çizen Joe Biden, bu işbirliğinin teknoloji, ilaç ve enerji alanında da geliştirilebileceğini savundu. Amerika’da üniversitelerde okuyan Türk öğrenci sayısının Avrupa Birliği ülkelerine kıyasla daha fazla olduğunu kaydeden Biden, Türkiye’nin Amerika’yla işbirliğini geliştirmesi için kendilerine daha fazla öğrenci göndermesi çağrısında bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın son Washington ziyaretinde iki ülke arasında üst düzey bir komite kurulduğunu da hatırlatan Başkan Yardımcısı Biden, Amerika’nın Avrupa Birliği’yle yürüttüğü serbest ticaret görüşmelerinin ilerlemesiyle ilgili Türkiye’yi sürekli bilgilendireceklerini, zamanın olgunlaşması durumunda da, Türkiye’yle ticari ilişkileri geliştirmek için gerekli adımların atılacağını belirtti.
Başkan Yardımcısı Joe Biden aynı zamanda Türkiye’nin Kürtler’le başlattığı barış sürecini, tarihi Rum ve Ermeni kiliselerini ibadete açmasını övdü, gelecekte Kıbrıs sorunun çözülmesi ve Ermenistan’la ilişkilerin geliştirilmesi yönünde de adım atılmasını umut ettiğini söyledi. Biden özellikle bu sorunlarla ilgili olarak, “geçmişte takılıp kalınmaması” gerektiğini kaydetti.
Joe Biden, Amerika’nın geçmişte tüm müttefikleriyle yaşadığı gibi Türkiye’yle de görüş ayrılıkları yaşadığını, bu görüş ayrılıkları arasında Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerinin bulunduğunu söyledi. Biden, Başbakan Erdoğan ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu arasındaki son telefon konuşmasını överken, herkesin aynı amaç için, yani bağımsız bir Filistin ve güvenliği garanti altına alınmış bir İsrail devletini içeren iki devletli çözüm, Mısır’da başarılı bir geçiş süreci, Suriye’de mezhep ayrımcılığı olmayan geniş tabanlı bir demokratik yapı ve nükleer silahlardan arındırılmış bir İran için çabaladığını belirtti.
Biden, “21. Yüzyıl’da ulusların büyüklükleri, ülkelerinin sınırlarının genişliğiyle değil, ekonominin dinamizmi, piyasalarının ve toplumlarının açıklığıyla, yurttaşlarının yeni yetenekler geliştirmesine ve hayallerini gerçekleştirmesine imkan sağlamakla ölçülebilir” diye konuştu.
Başkan Yardımcısı Joe Biden 10 dakika sürmesine rağmen oldukça dolu içeriğe sahip konuşmasında Türkiye’nin bir müttefik, stratejik ve demokratik bir ortak olarak başarısının Amerika’nın çıkarlarına hizmet ettiğini sözlerine ekledi.
Babacan: 'Teröristlerle suçsuz vatandaşlar ayrı tutulmalı'
Başkan Yardımcısı Joe Biden'dan sonra söz alan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'de devam eden olayları değerlendirme konusunda "çok dikkatli" olunması gerektiğini söyledi. Şiddet içermeyen gösteri düzenlemenin 'evrensel insan hakkı' olduğunun altını çizen Babacan, şiddet başgöstermesi durumunda devletlerin gerekli önlemleri alma hakkı olduğunu, bu şekilde suçsuz vatandaşlara zarar gelmesinin önleneceğini savundu.
Bununla birlikte Babacan, sivillerin suçsuz kişilerin iyi niyetle gerçekte kendilerini ifade etme girişimlerini ve kaygılarını anlamak için devlet olarak daha fazla çaba göstermeleri gerektiğinin farkında olduklarını söyledi. Babacan sözlerini "Ama terörist gruplar ve yasadışı örgütlerle barışçı protesto eylemi düzenleyen suçsuz insanlar arasında güçlü bir ayrım yapılmalı. Bu çok zor bir denge" diye devam ettirdi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da Türkiye'yi doğru yöne götürdüğünü göstereceğini, Türkiye'nin artık demokratikleşme yönünde geri dönülmez bir sürece girdiğini söyledi.
Türkiye'yi insan hakları uygulamaları ve özgürlükler alanında dünya klasmanına oturtmayı hedeflediklerini belirten Babacan, ülkenin sosyal anlamda da dönüşüm geçirdiğini, ulusal ve yerel düzeyde yayın yapan 400 televizyon, bin 100 radyo istasyonuna sahip olduğunu, dünyanın en büyük altıncı Facebook abonesi sayısına sahip olduğunu açıkladı. Ancak Babacan Türkiye'deki Facebook abonelerinden ne kadar övünerek söz etse de birkaç gün önce Başbakan Erdoğan, bir televizyon kanalına verdiği demeçte, Facebook ve Twitter gibi sosyal medya araçlarını 'toplumların baş belası' diye tanımlamıştı.
Türk-Amerikan Konseyi (ATC) toplantılarının kapanış yemeğine Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile birlikte konuşmacı olarak katılan Başkan Yardımcısı Joe Biden, Amerika’nın üç ilkenin arkasında durduğunu, bu ilkeleri, hem devlet hem de göstericilerin şiddetten uzak durması, toplantı özgürlüğüne saygı duyulması, özgür ve bağımsız basının varlığı olarak tanımladı.
“Bu sorunu Türkler’in kendisinin çözebileceği ortada” diye konuşan Biden, Türkiye’nin geleceğinin Türkler’den başka kimseye ait olmadığını, Amerika’nın ortaya çıkan sonuca kayıtsız kalmayacağını söyledi. Biden, “Açık toplumlu ülkelere, siyasi sistemlere, ekonomilere ve demokratik kurumlara, evrensel insan haklarına bağlılığa güçlü bir inancımız var” dedi ve bu ülkelerin 21. Yüzyıl’ın en güçlü ülkeleri olarak yükseleceğini kaydetti.
Biden, bugünün Türkiyesi’nin ekonomik ilerlemeyle, seçim galiplerini güçlendiren ve muhalefeti koruyan demokratik sistem arasında tercih yapma ihtiyacında olmadığını ve bunu gösterme şansına sahip olduğunu savundu, Türkiye'ye demokrasiden sapmaması yönünde işaretler verdi. Başkan Yardımcısı, Türkiye’nin son on yılda dünyanın 26’ıncı büyük ekonomisinden 17’inci büyük ekonomisi haline gelmesini siyasi olarak daha açık bir ülke olma yönünde attığı adımlara bağladı.
Joseph Biden, Türkiye’nin ekonomisini överken, Türkiye ve Amerika’nın NATO ittifakından, stratejik ve ekonomik ilişkilere kadar çok alanda işbirliği yaptığını hatırlattı. Amerika’nın Türkiye’de 5 milyar, Türkiye’ninse Amerika’da 1 milyar dolar tutarında doğrudan yatırımlara sahip olduğunu söyleyen Başkan Yardımcısı, ikili ticaretin yüzde 75 artarak 20 milyar dolara yükselmesine rağmen, bu rakamın da yeterli düzeyde olmadığını ifade etti.
Türkiye ve Amerika’nın uzun yıllardır savunma alanında işbirliği yaptığının altını çizen Joe Biden, bu işbirliğinin teknoloji, ilaç ve enerji alanında da geliştirilebileceğini savundu. Amerika’da üniversitelerde okuyan Türk öğrenci sayısının Avrupa Birliği ülkelerine kıyasla daha fazla olduğunu kaydeden Biden, Türkiye’nin Amerika’yla işbirliğini geliştirmesi için kendilerine daha fazla öğrenci göndermesi çağrısında bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın son Washington ziyaretinde iki ülke arasında üst düzey bir komite kurulduğunu da hatırlatan Başkan Yardımcısı Biden, Amerika’nın Avrupa Birliği’yle yürüttüğü serbest ticaret görüşmelerinin ilerlemesiyle ilgili Türkiye’yi sürekli bilgilendireceklerini, zamanın olgunlaşması durumunda da, Türkiye’yle ticari ilişkileri geliştirmek için gerekli adımların atılacağını belirtti.
Başkan Yardımcısı Joe Biden aynı zamanda Türkiye’nin Kürtler’le başlattığı barış sürecini, tarihi Rum ve Ermeni kiliselerini ibadete açmasını övdü, gelecekte Kıbrıs sorunun çözülmesi ve Ermenistan’la ilişkilerin geliştirilmesi yönünde de adım atılmasını umut ettiğini söyledi. Biden özellikle bu sorunlarla ilgili olarak, “geçmişte takılıp kalınmaması” gerektiğini kaydetti.
Joe Biden, Amerika’nın geçmişte tüm müttefikleriyle yaşadığı gibi Türkiye’yle de görüş ayrılıkları yaşadığını, bu görüş ayrılıkları arasında Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerinin bulunduğunu söyledi. Biden, Başbakan Erdoğan ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu arasındaki son telefon konuşmasını överken, herkesin aynı amaç için, yani bağımsız bir Filistin ve güvenliği garanti altına alınmış bir İsrail devletini içeren iki devletli çözüm, Mısır’da başarılı bir geçiş süreci, Suriye’de mezhep ayrımcılığı olmayan geniş tabanlı bir demokratik yapı ve nükleer silahlardan arındırılmış bir İran için çabaladığını belirtti.
Biden, “21. Yüzyıl’da ulusların büyüklükleri, ülkelerinin sınırlarının genişliğiyle değil, ekonominin dinamizmi, piyasalarının ve toplumlarının açıklığıyla, yurttaşlarının yeni yetenekler geliştirmesine ve hayallerini gerçekleştirmesine imkan sağlamakla ölçülebilir” diye konuştu.
Başkan Yardımcısı Joe Biden 10 dakika sürmesine rağmen oldukça dolu içeriğe sahip konuşmasında Türkiye’nin bir müttefik, stratejik ve demokratik bir ortak olarak başarısının Amerika’nın çıkarlarına hizmet ettiğini sözlerine ekledi.
Babacan: 'Teröristlerle suçsuz vatandaşlar ayrı tutulmalı'
Başkan Yardımcısı Joe Biden'dan sonra söz alan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'de devam eden olayları değerlendirme konusunda "çok dikkatli" olunması gerektiğini söyledi. Şiddet içermeyen gösteri düzenlemenin 'evrensel insan hakkı' olduğunun altını çizen Babacan, şiddet başgöstermesi durumunda devletlerin gerekli önlemleri alma hakkı olduğunu, bu şekilde suçsuz vatandaşlara zarar gelmesinin önleneceğini savundu.
Bununla birlikte Babacan, sivillerin suçsuz kişilerin iyi niyetle gerçekte kendilerini ifade etme girişimlerini ve kaygılarını anlamak için devlet olarak daha fazla çaba göstermeleri gerektiğinin farkında olduklarını söyledi. Babacan sözlerini "Ama terörist gruplar ve yasadışı örgütlerle barışçı protesto eylemi düzenleyen suçsuz insanlar arasında güçlü bir ayrım yapılmalı. Bu çok zor bir denge" diye devam ettirdi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da Türkiye'yi doğru yöne götürdüğünü göstereceğini, Türkiye'nin artık demokratikleşme yönünde geri dönülmez bir sürece girdiğini söyledi.
Türkiye'yi insan hakları uygulamaları ve özgürlükler alanında dünya klasmanına oturtmayı hedeflediklerini belirten Babacan, ülkenin sosyal anlamda da dönüşüm geçirdiğini, ulusal ve yerel düzeyde yayın yapan 400 televizyon, bin 100 radyo istasyonuna sahip olduğunu, dünyanın en büyük altıncı Facebook abonesi sayısına sahip olduğunu açıkladı. Ancak Babacan Türkiye'deki Facebook abonelerinden ne kadar övünerek söz etse de birkaç gün önce Başbakan Erdoğan, bir televizyon kanalına verdiği demeçte, Facebook ve Twitter gibi sosyal medya araçlarını 'toplumların baş belası' diye tanımlamıştı.