PARIS —
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Açın bakın Avrupa müktesebatına, biber gazı Avrupa müktesebatına uygun kullanıldı” sözlerine merkezi Paris’te bulunan ve bir süre önce Genel Kurulu'nu İstanbul’da toplayan Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu FIDH’tan, “Türkiye’de polis biber gazını uluslararası normlara aykırı olarak kullanmıştır” yanıtı geldi. Yazılı bir açıklama da yapan FIDH, “Biber gazı ve toplumsal olaylar araçlarını uluslararası normların dışında ve orantısız kullanan görevliler hakkında soruşturma yapılıp, sorumluları yargılanmadan Türkiye’ye biber gazı satışının durdurulması” çağrısı yaptı.
FIDH yazılı açıklamasında, uluslararası organizasyonların derhal tarafsız bir gözlemci heyet kurarak olayları incelemek üzere Türkiye’ye gönderilmesini isteyen Federasyon, açıklamasında, “Olaylarda ölümlerin ve ağır yaralanmaların orantısız kullanılan plastik kurşun ve gaz zehirlenmesinden gerçekleştiği belirtiliyor. Yaralılara yardım eden doktorlar ve hemşireler tutuklanıyor. Hükümet ise göstericileri terörist olarak niteliyor. BM’nin insan hakları organlarının da kınadığı ihlaller, medyaya uygulanan baskılar, olayları yansıtan az sayıda bağımsız medya organının dev cezalara çarptırılması endişe ve dikkatle izleniyor” denildi. Hükümete, Türkiye çapında gösteriler sırasında kolluk kuvvetleri tarafından orantısız güç kullanımına ışık tutacak bağımsız bir soruşturma komisyonu oluşturması çağrısı yapan örgüt, sorumlu kişilerin uluslararası insan hakları standartları kapsamında yargılanmasını garanti etmesi çağrısı yaptı.
Biber gazı BM kararına aykırı kullanıldı
FIDH yetkilileri, 1990’da kabule dilen “Birleşmiş Milletler, güvenlik güçlerinin, ateşli silahlar ve güç kullanılmasına dair temel prensipler /Basic Principles on the Use of Force and Firearms by Law Enforcement Officials” kararına aykırı olduğunu dile getirdiler. Yetkililer, “Türkiye’de yaşananlar, bu kararın tümüyle dışında hareket edildiğini ortaya koymuştur. Karara göre, birincisi oransal güç kullanılmalı. İkincisi bunun gerekli olduğu gerçekten kanıtlanmalı. Üçüncüsü biber gazı ya da plastik mermiler doğrudan kişiye hedef alınmamalı. Topluluğu dağıtmak amaçlı genele sıkılmalı. Dördüncüsü ve en önemlisi ise, kapalı alanlarda kullanımı kararda açık bir dille yasak. Bütün bu prensipler gereği BM kararına aykırı hareket edilmiştir. FIDH’dan 3 kişilik bir heyet bu konuyu da araştırmak üzere şu anda İstanbul’dadır. Hükümetten beklentimiz sorumluları ortaya çıkaracak soruşturmayı bir an evvel başlatmasıdır. Gerek iç, gerekse dış gözlemcilerin soruşturması sonuçlanana kadar da Türkiye’ye biber gazı satışının askıya alınması çağrısı yapıyoruz. Bunun için de gerekli girişimleri yapacağız ” diye konuştu.
Türkiye’ye biber gazı satışlarının Amerika, Brezilya ve Güney Kore’den yapıldığı belirtiliyor.
FIDH yazılı açıklamasında, uluslararası organizasyonların derhal tarafsız bir gözlemci heyet kurarak olayları incelemek üzere Türkiye’ye gönderilmesini isteyen Federasyon, açıklamasında, “Olaylarda ölümlerin ve ağır yaralanmaların orantısız kullanılan plastik kurşun ve gaz zehirlenmesinden gerçekleştiği belirtiliyor. Yaralılara yardım eden doktorlar ve hemşireler tutuklanıyor. Hükümet ise göstericileri terörist olarak niteliyor. BM’nin insan hakları organlarının da kınadığı ihlaller, medyaya uygulanan baskılar, olayları yansıtan az sayıda bağımsız medya organının dev cezalara çarptırılması endişe ve dikkatle izleniyor” denildi. Hükümete, Türkiye çapında gösteriler sırasında kolluk kuvvetleri tarafından orantısız güç kullanımına ışık tutacak bağımsız bir soruşturma komisyonu oluşturması çağrısı yapan örgüt, sorumlu kişilerin uluslararası insan hakları standartları kapsamında yargılanmasını garanti etmesi çağrısı yaptı.
Biber gazı BM kararına aykırı kullanıldı
FIDH yetkilileri, 1990’da kabule dilen “Birleşmiş Milletler, güvenlik güçlerinin, ateşli silahlar ve güç kullanılmasına dair temel prensipler /Basic Principles on the Use of Force and Firearms by Law Enforcement Officials” kararına aykırı olduğunu dile getirdiler. Yetkililer, “Türkiye’de yaşananlar, bu kararın tümüyle dışında hareket edildiğini ortaya koymuştur. Karara göre, birincisi oransal güç kullanılmalı. İkincisi bunun gerekli olduğu gerçekten kanıtlanmalı. Üçüncüsü biber gazı ya da plastik mermiler doğrudan kişiye hedef alınmamalı. Topluluğu dağıtmak amaçlı genele sıkılmalı. Dördüncüsü ve en önemlisi ise, kapalı alanlarda kullanımı kararda açık bir dille yasak. Bütün bu prensipler gereği BM kararına aykırı hareket edilmiştir. FIDH’dan 3 kişilik bir heyet bu konuyu da araştırmak üzere şu anda İstanbul’dadır. Hükümetten beklentimiz sorumluları ortaya çıkaracak soruşturmayı bir an evvel başlatmasıdır. Gerek iç, gerekse dış gözlemcilerin soruşturması sonuçlanana kadar da Türkiye’ye biber gazı satışının askıya alınması çağrısı yapıyoruz. Bunun için de gerekli girişimleri yapacağız ” diye konuştu.
Türkiye’ye biber gazı satışlarının Amerika, Brezilya ve Güney Kore’den yapıldığı belirtiliyor.