Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği arzusu konusunda Türkiye’nin duruşunu netleştirmeye çalıştıklarını söyledi
Psaki’ye günlük basın brifinginde bir gazeteci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılmasını desteklemeyecekleri yönündeki açıklamasını sordu.
Sözcü soruya yanıtında, “Türkiye’nin duruşunu netleştirmeye çalışıyoruz. Sizi bu konudaki görüşleri hakkında daha fazla bilgi için Türkiye hükümetine yönlendiriyorum” ifadesini kullandı.
Bir dizi NATO liderinin kamuoyu önünde yaptığı açıklamalara işaret ederek, bu iki Avrupa ülkesinin NATO’ya katılma konusunda dile getirdikleri arzuya İttifak üyesi ülkelerden geniş boyutta bir desteğin olduğunu kaydeden Psaki, “Türkiye’yle birlikte çalışmaya devam ediyoruz ve sizi Türkiye’nin temsilcilerine yönlendiriyorum” dedi.
Pentagon: "Türkiye'nin NATO'daki konumu değişmedi"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine sıcak bakmadığı yönündeki açıklamaları ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) günlük basın brifinginde de gündeme geldi. Bakanlık Sözcüsü Kirby, “Şu aşamada Türkiye’nin bu konudaki duruşunu anlamaya çalışıyoruz” dedi.
Brifingde Erdoğan’ın sözlerinin hatırlatılması ve ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in bu sözleri nasıl karşıladığının sorulması üzerine Sözcü John Kirby, “Şu aşamada Türkiye’nin bu konudaki duruşunu anlamaya çalıştığımızı söyleyebilirim. Daha ayrıntılı yorum yapmadan önce size tavsiyem Türkler'le bu açıklamanın detaylarını konuşmanızdır” dedi.
Bu açıklamanın ardından ABD’nin Türkiye’yi halen bir NATO müttefiki olarak görüp görmediği şeklindeki bir soruya da Kirby, “Elbette Türkiye değerli bir NATO müttefiki ülke” yanıtını verdi. Pentagon Sözcüsü, “Türkiye’nin NATO müttefiki olması durumu değişmiş değil. Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasında diyalog sağlanması konusunda çaba sarf ediyor. Ayrıca Ukrayna’ya destek veriyorlar. Dolasıyla Türkiye’nin NATO’daki konumunu değiştirecek bir şey olmadı” diye konuştu.
Beyaz Saray ve Pentagon'dan gelen bu açıklamalardan önce de ABD’nin Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Karen Donfried gazetecilere telekonferans üzerinden konuyla ilgili açıklamalarda bulunmuştu.
Donfried, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya olası üyelikleri konusunda Türkiye’nin tutumunu netleştirmek için çalıştıklarını söylerken, bu konunun, hafta sonunda Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenecek olan, Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın da katılacağı NATO dışişleri bakanları gayriresmi toplantısında gündeme gelmesine kesin gözüyle baktıklarını belirtti.
Karen Donfried, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sarfettiği sözlerle ilgili, Türkiye’nin tutumunu netleştirmek için çalışıyoruz” ifadesini kullandı.
Toplantıya ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da katılacak. Blinken’ın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yla ikili görüşme yapıp yapmayacağı ise henüz netleşmedi.
Donfried, Biden yönetiminin önce Ankara’nın bu konudaki tutumunu tam olarak anlamaya ihtiyacı olduğunu vurguladı; “Türkiye’nin itiraz edeceklerini söylemesi benim açımdan anlaşılır değil” dedi.
Donfried, Erdoğan’ın yorumlarının NATO’nun bakanlar toplantısında görüşmelere hakim olacağını düşünmediğini, NATO genelinde iki ülkenin üyeliği konusunda önemli birlik olduğunu kaydetti.
Tüm NATO üyelerinin Finlandiya ve İsveç ile yakın ilişkiler geliştirdiklerini belirten Amerikalı yetkili, ittifakın iki ülkeyle uzun yıllardır birlikte çalıştığını kaydetti.
Amerika'nın Sesi (VOA) muhabirinin konuyla ilgili bir sorusunu yanıtlayan ABD Dışişleri Bakanlığı’nın bir sözcüsü de Türkiye’nin önemli bir müttefiki ve kritik bir bölgesel ortak olduğunu vurguladı ancak “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yorumlarıyla ilgili sorularınız için sizi Türkiye Hükümeti'ne yönlendiriyoruz” ifadesini kullandı.
Sözcü açıklamasında şunları kaydetti:
“NATO'nun Açık Kapı politikasını ve her ülkenin kendi geleceğine, dış politikasına ve güvenlik düzenlemelerine karar verme hakkını kuvvetle destekliyoruz. Hem Finlandiya'da hem İsveç'te devam eden siyasi süreçlere saygı duyuyoruz. NATO üyeliği ile ilgili bir karar, bu ülkelerin bağımsız kararıdır. ABD, başvuruda bulunmayı seçerlerse Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğini destekleyecektir. Verdikleri karara saygı duyacağız. Finlandiya ya da İsveç’in olası bir başvurusu için müttefiklerin güçlü desteği olduğu konusunda Genel Sekreter Stoltenberg ile hemfikiriz. Her iki ülke de ABD'nin ve NATO'nun yakın ve değerli savunma ortakları. Gelişen demokrasiler olarak uzun yıllardır NATO ile yakın işbirliği içinde çalışıyorlar. İttifakımızı güçlendirecek ve Avrupa'nın güvenliğine ve istikrarına katkıda bulunacaklar.”
Çavuşoğlu NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'le görüştü
Bu arada Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile bugün telefon görüşmesi yaptığı bilgisi verildi. Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında görüşmeyle ilgili başka ayrıntı verilmedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da Cuma namazı sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada ‘‘Biz şu anda İsveç ve Finlandiya ile ilgili gelişmeleri takip ediyoruz ama olumlu bir düşünce içerisinde değiliz’’ demişti.
Erdoğan, ‘‘İskandinav ülkeleri ne yazık ki terör örgütlerinin adeta misafirhanesi gibi. PKK'sı, DHKPC'si İsveç'te, Hollanda'da yuvalanmış durumdalar ve oraların hatta daha da ileri gidiyorum parlamentolarında da yer alıyorlar. Bu noktada bizim olumlu bakmamız mümkün değil’’ diye konuşmuştu.
Türkiye, ABD’nin liderliğindeki NATO’ya 70 yıl önce katılmasından bu yana ittifakın genişlemesini resmi olarak destekledi. Buna karşın Ankara’nın İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğine muhalefet etmesi, yeni katılımların tüm üyelerin onayını gerektiriyor olmasından dolayı sorun oluşturabilir.
Biden İsveç ve Finlandiya liderleriyle görüştü
Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile telefon görüşmeleri yaptı.
Beyaz Saray’dan yayınlanan yazılı açıklamaya göre, görüşmede taraflar arasındaki yakın savunma ve güvenlik işbirliğinin yanısıra Transatlantik güvenliği güçlendirmeyi amaçlayan karşılıklı çabaların ele alındığı belirtildi.
Açıklamada, “Başkan Biden NATO’nun Açık Kapı politikasına ve Finlandiya ile İsveç’in kendi gelecekleri, dış politikaları ve güvenlik düzenlemelerine karar verme haklarına desteğinin altını çizdi” ifadesi kullanıldı.