Amerika’nın kredi notunun düşürülmesinden sonra borsalar haftaya büyük düşüşlerle başlarken, Başkan Barack Obama, ülkesinin hala yatırımlar açısından en sağlam yer olduğunu söyledi.
S&P derecelendirme kuruluşunun, Amerika’nın notunu kırmasından sonra, Dow Jones endeksi 630 puan birden düşerek 11 bin seviyesinin altına indi.
New Yorklu borsa uzmanı Kenneth Polcari, düşüşün aşırı tepkiden kaynaklandığını söylüyor.
Polcari, “Satışlar kesinlikle kredi notunun düşürülmesinden kaynaklanmıyor, sonuçta AAA’dan AA+’ya indik. Amerika hala Amerika, ve hala Hazine bonoları alıcı buluyor, Moody’s ve Fitch Amerika için hala en yüksek notu veriyor,” diyerek durumu değerlendiriyor.
Bazıları ise, satışları, küresel ekonominin yeniden yavaşladığının farkına varılmasına bağlıyor. New York’lu yatırımcı Doreen Mogavero, kredi notunun düşmesiyle belirsizliğin daha da arttığını söylüyor.
Mogavero, “Bu eğilim bir süre daha devam eder. Belirsizlik sürdükçe piyasalarda dalgalanmalar çok olacaktır,” diyor.
Suçlu Washington mu?
Ancak New York’taki birçok kişi, Washington’un Amerika’nın borç krizini çözmede yetersiz kalması nedeniyle piyasaların inişe geçtiğini düşünüyor.
Bir New York’lu, “Borç krizi konusunda kararlı davranamadık, böyle olunca da çok kötü bir izlenim bıraktık,” diyor.
Beyaz Saray da bu görüşe katılıyor. Başkan Barack Obama, kredi notunun düşürülmesinden sonra yaptığı ilk açıklamada, Amerika’nın, Washington’da siyasi sürecin tıkandığını göstermek için bir derecelendirme kuruluşuna ihtiyacı olmadığını söyledi.
Başkan, “Piyasalar da düşüş de olur yükseliş de. Ama burası Amerika. Bir derecelendirme kuruluşu ne derse desin biz her zaman AAA düzeyinde bir ülke olarak kalacağız,” dedi.
Ancak, Amerika’daki ekonomik bir gelişme diğer ülkeleri de yakından ilgilendiriyor.
New York sokaklarında konuştuğumuz bir kadın, “Amerikan ekonomisi tüm dünyayı etkiliyor, ben Amerikalı değilim, Kanadalı’yım, ama burada olanlardan son derece endişe ediyorum,” diyor.
Başkan Obama, piyasalardaki düşüşün Kongre’yi Amerika’nın uzun vadeli sorunlarını çözmeye yönelteceğini düşünüyor.
Ancak, son iki haftada Amerikan borsalarındaki kaybın %15’lere vardığı düşünülürse bu son derece pahalı bir reçeteye benziyor.
