Erişilebilirlik

Azil Duruşmasında Hukuki Stratejileri Siyaset Belirledi 


Azil savcısı olarak görev yapan Demokrat Temsilciler Meclisi üyeleri tartışmayı kazandı; ancak savaşı kaybetti. Eski Adalet Bakanı Jeff Sessions’ın sözcüsüne göre Demokratlar, iddia makamı olarak daha güçlü olabilirdi.

Eski Başkan Donald Trump'ı 6 Ocak'ta ABD Kongre Binası'na yapılan saldırıyı kışkırtmaktan mahkum etmek için Senato’da görülen davada, 100 senatörden 57’si, azil için oy kullandı; ancak mahkumiyet için gereken üçte iki çoğunluğa ulaşılamadı.

Üye sayılarında eşit dağılımın olduğu Senato'da, yedi Cumhuriyetçi’nin Demokratlar’la birlikte Trump’ın azledilmesi için oy kullanması tarihi bir olaydı. Ancak 10 oy daha çıkmadı.

Eski Adalet Bakanı Jeff Sessions'ın üst düzey sözcülerinden Sarah Isgur, "Son azil davasında tarihte ilk defa senatörler kendi partilerinden birinin suçlanmasına oy vermek için hareket etti’’ dedi.

Muhafazakar bir medya grubu olan Dispatch'in kadrolu yazarı Isgur, Demokratlar’ın, partilerüstü bir yaklaşımları olsaydı daha fazla oy alabileceklerini söyledi.

Kışkırtma mı ihmal mi?

Demokratlar Temsilciler Meclisi’nde, tek bir azil maddesi sundular ve Trump'ı "ayaklanmayı kışkırtmakla" suçladılar. Saldırıdan bir hafta sonra Meclis, 10 Cumhuriyetçi de dahil olmak üzere, 197’ye karşı 232 oyla, Trump’ı azil yargılaması için Senato’ya yolladı.

Sarah Isgur’a göre Temsilciler Meclisi’nde daha azil maddesinin taslağı hazırlanırken Cumhuriyetçiler de sürece dahil edilseydi, Demokratlar davalarını güçlendirebilirdi. Isgur, "Cumhuriyetçiler’in katılımı, tanımı bu kadar geniş olan kışkırtma argümanından ziyade, gerçekten sadece görevi ihmal etme argümanına daraltılabilirdi. İsyancıların 6 Ocak'ta Kongre Binası'na saldırdıktan sonra ne olacağı ve o gün başkanın hangi eylemleri gerçekleştirdiği ya da kayıtsız olduğuna bakılabilirdi’’ dedi.

Azil savcıları olarak görev yapan Demokrat Temsilciler Meclisi üyeleri
Azil savcıları olarak görev yapan Demokrat Temsilciler Meclisi üyeleri

Azil duruşmasında ilk sözü alan azil savcıları, ilk olarak Trump'ın suçluluğunu göstermek için 6 Ocak'a kadar geçen günlerin ve haftaların zaman çizelgesini sundular.

Minnesota Üniversitesi’nden anayasa hukuku profesörü Heidi Kitrosser, "Haftalarca süren birikimi gösteren uzun bir zaman çizelgesini nasıl oluşturduklarından özellikle etkilendim. Zaman çizelgesi, saldırıdan sonra bile Trump’ın kışkırttığı şeydeki açık niyeti ve zevki gözler önüne seren tepkisizliği ve kayıtsızlığı da gösteriyordu’’ dedi.

Sarah Isgur, azil savcılarının olayların birikimini göstermek için zamanda geriye gitme stratejisinin siyasi olarak duyarsız olduğunu savundu; ‘’Çünkü Donald Trump'ın söylediği en saldırgan şeyleri yeniden gösterdiler. Oysaki Cumhuriyetçi senatörler Trump’ı yeniden seçilmesi için destekledi. O nedenler ‘Bakın Ekim'de bile geçen yaz bile şiddeti kışkırtıyordu" denilen bir tartışmayı desteklemeyecekleri belliydi’’ diye konuştu.

Hukuki ve siyasi savunma

Önceki avukat ekibi ayrılmayı tercih ettikten ya da Trump tarafından görevden alındıktan sonra, Senato'da eski başkanı savunan avukatlar, duruşma başlamadan sadece dokuz gün önce işe alındı. Isgur, hazırlıkların hızlı yapıldığının anlaşıldığı görüşünde.

Isgur, "Temyiz veya anayasa hukuku konusunda çok az deneyimi olan ve davanın gerçekleriyle ilgili çok az geçmişi olan bu üç avukat, muhtemelen müvekkilleriyle herhangi bir konuda gerçekten derinlemesine bir mülakat yapma şanslarının olmadığını birkaç kez gösterdi. Bazı sorulara şaşırdıkları zamanlar oldu. Ancak sorunun cevabını verecek kişi Donald Trump'tı" dedi.

Trump'ın savunma ekibinden Michael van der Veen
Trump'ın savunma ekibinden Michael van der Veen

Anayasa hukuku profesörü Heidi Kitrosser de "Azil savcılarını, başkanın ne düşündüğünü, başkanın ne bildiğini, ne zaman bildiğini söylememekle suçlayarak çok zaman harcıyorlar. Oysaki başkan kendi müvekkilleri" diye konuştu.

Trump'ı aklayan Senato oylaması, Temsilciler Meclisi'ndeki azil kararından bir ay sonra yapıldı.

Trump, aleyhindeki davayı "ülke tarihindeki en büyük cadı avının bir başka aşaması’’ olarak tanımladı; ‘’Hiçbir başkan böyle bir şey yaşamadı" dedi.

İfade Özgürlüğü ve anayasanın bu özgürlüğü düzenleyen birinci ek maddesi konusunda uzman olan Kitrosser, Trump'ın sözlerinin anayasal olarak korunduğu argümanını inandırıcı bulmadığını söyledi.

Kitrosser, savunmanın birinci ek madde argümanıyla yapmaya çalıştığının, Trump’ın sadece bir mitingde konuşan ve bu nedenle yargılanan sıradan bir vatandaşmış gibi sunmak olduğunu ve bunu çok şaşırtıcı bulduğunu söyledi.

Isgur, suçlamanın hukuki değil "siyasi bir duruşma" olduğu şeklindeki sorumluluk reddi ile her iki tarafın da sürece benzer bir anlayışla girdiğini, bu anlayışın da mahkumiyetin pek olası görünmemesi olduğunu da kaydetti.

Isgur bu durumda, izleyicileri Amerikan halkı olan Kongre üyelerinin başarı ölçütlerinin büyük olasılıkla bir sonraki seçimde ortaya çıkacağını belirtti. Temsilciler Meclisi ve Senato seçimleri 2022’nin Kasım ayında düzenlenecek.

XS
SM
MD
LG