Avusturya’da yapılan erken seçimde kesin olmayan sonuçlara göre muhafazakar Halk Partisi (ÖVP) oyunu yüzde 6 oranında arttırarak, yüzde 37,2 oyla birinci parti çıktı. Son iki yılda muhalefette olan Sosyal Demokrat parti (SPÖ) yüzde 5 oranında oy kaybıyla, yüzde 22 oyla ile ikinci oldu.
Parti lideri Strache’nin adının karıştığı skandal nedeniyle son koalisyon hükümetinin istifa etmesine neden olan aşırı sağcı Özgürlükler Partisi (FPÖ) hezimete uğradı. Oy oranı yüzde 25,9’dan yüzde 16’ya inen parti üçüncü oldu. Yeşiller büyük bir sürpriz yaparak oyların yüzde 14’ünü aldı. Yeşiller seçim barajının yüzde 4 olduğu ülkede son seçimde yüzde 3,8 oranında oy alarak meclis dışında kalmıştı. Yeni Avusturya Liberal Forum Partisi’nin (NEOS) yüzde 8’le barajı rahat bir şekilde aşarak 183 sandalyeden oluşan Avusturya meclisine girebilen beşinci parti oldu.
ÖVP’nin zaferine rağmen bu sonuçlara göre çoğunluğu sağlayabilmek için bir koalisyon hükümeti kurulması gerekiyor. ÖVP lideri Sebastian Kurz, eski ortağı FPÖ ile yeniden bir araya gelebileceğini açıklamıştı. Bir diğer seçenek ise ÖVP, Yeşiller ve NEOS koalisyonu.
Yapılan ilk yorumlarda, 33 yaşındaki Kurz’un büyük oy kaybı yaşayan ve seçmen tarafından bariz bir şekilde cezalandırılan FPÖ yerine bu üçlü koalisyon olasılığını tercih edebileceği belirtiliyor.
Avrupa Birliği’nin (AB) refah düzeyi en yüksek ülkelerinden olan Avusturya’nın en köklü iki partisi ÖVP ve SPÖ’den oluşacak koalisyon ise iki parti arasındaki görüş ayrılıkları nedeniyle gerçekçi bir ihtimal olarak görünmüyor. 16 yaşını dolduranların oy kullanma hakkına sahip olduğu seçimlerde 6,4 milyon seçmenden yüzde 80’nin oy verdiği açıklandı.
Milletvekilliği için aday olan 27 Türk kökenli göçmen adaydan hangisinin başarılı olduğu ise daha sonra kesinleşecek.
Avusturya'da erken seçime, geçen Mayıs ayında FPÖ eski Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Heinz-Christian Strache’nin İbiza adasında kendini bir Rus milyarderin yeğeni olarak tanıtan bir kadına, partisi FPÖ’ye yapılacak mali destek karşılığında, ülkedeki kamu ihalelerinden pay vermeyi taahhüt ettiği gizli kamera görüntülerinin açığa çıkması sonrası yaşanan skandal sonucu gidilmişti.
Strache ve FPÖ’lü bakanlar hükümetten ayrılırken, Cumhurbaşkanı van der Bellen Avusturya’nın Avrupa ve dünyadaki itibarının yerle bir olduğunu belirterek, erken seçim kararı aldı.
Yeniden başbakanlığa gelmesine kesin gözüyle bakılan ÖVP lideri Sebastian Kurz AB’ye mülteci alınmasına ve özellikle Avusturya’da İslamcı kurumlara karşı gelen isimlerden biri olarak biliniyor.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in 2015’de ülkesinin sınırlarını mültecilere açtığı dönemde, Avusturya İçişleri Bakanı olan Kurz Avusturya’nın sınırlarını kapatmış ve ondan sonraki dönemde partisinin başına geçmişti. Son yıllarda göçmen ve İslam karşıtı söylemleriyle dikkat çeken siyasetçi, yeniden başbakanlığa seçilmesi durumunda, anaokulu ve ilkokullarda uygulanmaya başlanan başörtüsü yasağının kapsamının genişletileceğini, öğretmenler başta olmak üzere ortaokul öğrencilerinin başörtüsü takmalarının yasaklanacağını açıkladı. Sebastian Kurz, Türkiye ile AB arasındaki tam üyelik görüşmelerine derhal son verilmesi talebiyle de biliniyor.