Avusturya’da yarın erken genel seçim yapılacak. 8,7 milyonluk nüfusa sahip ülkede 6,4 milyon seçmen sandık başına giderken, yapılan kamuoyu araştırmaları sağcı muhafazakâr Avusturya Halk Partisi‘nin (ÖVP) ve lideri Sebastian Kurz’un seçimden birinci olarak çıkacağını gösteriyor. ÖVP’nin yüzde 36’lik bir oy oranını yakalaması beklenirken, Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) ile aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) ikincilik için yarışıyor. Her iki partinin oy oranları yüzde 22 civarında. Seçim barajının yüzde 4 olduğu Avusturya'da, Yeşiller‘in yüzde 11 ve Yeni Avusturya Liberal Forum Partisi’nin (NEOS) yüzde 8’le barajı rahat bir şekilde aşmaları bekleniyor.
Irkçı partiyle koalisyon kurmuştu
Ekim 2017’de yapılan son seçimde sandıktan birinci parti olarak çıkan ÖVP, gelen uluslararası tepkilere rağmen ırkçı FPÖ ile koalisyon ortaklığı kurmuş ve partinin aşırı sağcı lideri Strache de başbakan yardımcısı olmuştu. Ancak Strache’nin adının karıştığı ve Avusturya’da yakın tarihin en büyük politik skandalı olarak tanımlanan olay sonrasında, koalisyon hükümeti geçen mayıs ayında dağıldı ve erken seçim kararı alındı.
Rusların karıştığı skandal neydi?
Söz konusu skandal, Strache’nin İbiza’da sözde milyarder bir Rus kadınla gizli çekilmiş video görüntülerinin basına sızmasıyla patlak verdi. Altı saatlik videoda, Strache bir sonraki seçimi kazanabilmek için Rus oligarkların ülkenin en çok satan bulvar gazetesi Krone’yi satın alarak kendisine destek vermesini, bunun karşılığında başbakan olduğunda kamu ihaleleri sözü verirken görülüyor. Avrupa Parlamentosu seçimlerinden birkaç gün önce kamuoyuna yansıyan video sonrasında, Strache görevlerinden istifa etti, Başbakan Kurz bununla yetinmeyerek FPÖ’lü bakanları görevlerinden aldı. Ancak Cumhurbaşkanı van der Bellen, Avusturya’nın Avrupa ve dünyadaki itibarının yerle bir olduğunu belirterek, erken seçim kararı aldı.
İkinci kez aşırı sağ koalisyonu muhtemel
Yaşanan skandala rağmen, ırkçı partiye olan desteğin yarınki seçimde de, neredeyse 2017’deki oranda devam etmesi, Avusturyalı siyaset gözlemcileri tarafından kamuoyunun göçmenlere ve İslam’a olan genel tavrıyla açıklanıyor. Analistler, FPÖ’nün neredeyse 30 yıldır aşırı sağcı politikalarla yabancı düşmanlığını körüklediğini ve Avusturya toplumunda karşılık bulduğunu savunuyor. Yarınki seçim sonrasında, Sebastian Kurz’un FPÖ’nün yeni lideri Norbert Hofer’le koalisyon kurma ihtimali çok yüksek olarak tanımlanıyor. Sebastian Kurz, mültecilere ve İslam’a karşı sert politikalarıyla tanınıyor, ayrıca Türkiye’nin AB üyeliğini en sert bir şekilde reddenen siyasetçiler arasında yer alıyor. Nitekim Kurz kısa bir süre önce, başbakanlığa gelmesi durumunda anaokulu ve ilkokullarda uygulanmaya başlanan başörtüsü yasağının kapsamının genişletileceği, öğretmenler başta olmak üzere ortaokul öğrencilerinin başörtüsü takmalarının yasaklanacağını açıkladı. Yaklaşık 120 bin seçmen konumunda 300 binin üzerinde Türkiye kökenli göçmenin bulunduğu Avusturya'da 800 bine yakın Müslüman yaşıyor.
Bu arada yarınki seçimde 27 Türk kökenli milletvekili adayı da parlamentoda yer alabilmek için yarışıyor.Türk adayların büyük çoğunluğu SPÖ ve Yeşiller partisi listelerinden aday gösterilirken, önceki seçimlerde Türk adaylara da seçim listelerinde yer veren ÖVP ve liberal NEOS‘un bu kez aday göstermemesi dikkat çekti.