Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer, Başkan Donald Trump’ın göreve geldikten sonraki ilk yurtdışı ziyaretinin çok başarılı geçtiğini ilan etti.
Trump da Sicilya’da bulunan Amerikan askerlerine hitabında Avrupa ziyaretinde müttefiklerle bağları güçlendirdiğini söyledi.
Ancak Avrupalı liderler ve kıta medyasının büyük bölümü durumu böyle görmüyor.
Berlin ve Paris gibi kilit başkentler başta olmak üzere, Trump’ın ziyaretine Avrupa’dan gelen tepkiler Beyaz Saray’ın nitelendirmelerinden çok farklılık gösteriyor ve bu tepkiler içerisinde “başarı” ifadesi yer almıyor.
Avrupalı yetkililer, transatlantik müttefiklerin Trump’ın öncesine göre şimdi daha birleşik halde olmadığını ve tahmin ettikleri gibi Avrupa’nın artık daha fazla yalnız hareket etmesi gerekeceğini anladıklarını belirtiyor.
Onlara göre, Washington artık güvenilir bir müttefik değil. Avrupa basınının yaygın görüşü bu yönde. Hafta boyunca çıkan başlıklar, Trump’ın temaslarına dair Beyaz Saray’ın sunduğu versiyona ters yorumlar içeriyor.Belçika’da yayımlanan Le Soir gazetesinin ilk sayfadan verdiği haberin manşeti “Trump müttefiklerini itiyor”.
Almanya’da ekonomi gazetesi Handelsblatt da Trump için, “Başkomutan” sıfatından hareketle, “Baş Kaba” (Boor-in-Chief) tanımlamasını yaptı.
Avrupalılar Trump’ın ziyaretinin transatlantik ilişkilerde yeni bir başlangıç olabileceğini, Amerikan başkanının dünyaya Avrupalılar’ın gözünden debakabileceğini umuyorlardı. Ancak Brüksel’den Sicilya’ya, tedirgin gülümsemeler, terslikler,ticaret ve göçmenlikten Rusya’ya yaptırımlar ve iklim değişikliğine kadar bir dizi konuda açık çatlaklar güne damga vurdu.
Avrupalı liderler ve yetkililer medyaya yaptıkları açıklamalarda, Trump ve danışmanlarının özellikle transatlantik ticaret başta olmak üzere temel gerçekler hakkında bilgisiz olduğundan yakındılar. Bir yetkili Belçika gazetesi Le Soir’e verdiği demeçte, “Ne zaman bir ülke hakkında konuşsak, orada yaptığı şeyleri hatırladı. İskoçya? Orada bir kulüp açtığını anlattı. İrlanda? Lisans almasının iki buçuk yıl sürdüğünü ve bu durumun AB hakkında kendisinde çok iyi bir imaj uyandırmadığını söyledi” diye konuştu.
Alman yetkililer de Süddeutsche Zeitung’a yaptıkları açıklamada, Trump ve danışmanlarının Amerika’nın her bir AB ülkesiyle ayrı ticaret anlaşmasının olduğu izlenimi altında olduklarını aktardı.
Fransız Le Monde gazetesi de, “ziyareti sırasında Başkan Trump ‘Önce Amerika’ sloganını muhafaza ederek, ABD-Avrupa ilişkilerini geliştirme yolunda bir adım atmayı reddetti” diye yazdı. Bu nedenle Trump’ın NATO sözleşmesinin 5’inci maddesi hakkında net bir açıklama yapmadığı ve Avrupalı liderlere mali yükü paylaşmaları gerektiği konusunda ders verir tarzda uyarılarda bulunduğuna dikkat çekildi.
Alman dergisi Der Spiegel de, Trump ile Fransa’nın yeni cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ikili görüşmeleri sırasında bilek güreşini andırır bir şekilde el sıkışmalarını Trump’ın Avrupa ziyaretinin bir metaforu olarak yorumladı.
Dergi çok konuşulan el sıkışmayı, “Fransız (lider), Trump’ın elini kavradı ve sertçe sıktı. Trump da karşılık verdi. O anda sanki bilek güreşine tutuşan birer rakip gibiydiler. Trump elini çekmek istedi ama Macron eklem yerleri beyazlaşana kadar daha da sert sıktı” şeklinde tarif etti.
Bazı Avrupa medyası da Trump’ın NATO liderlerinin aile fotoğrafı çekimi sırasında grubun önünde yer almak için Karadağ Başbakanı Dusko Markoviç’i eliyle itmesi üzerinde durdu.
Vücut dili bir yana, Avrupa medyasının dikkati Sicilya’daki iki günlük G-7 zirvesinin sonuç bildirisinin kısalığı üzerindeydi. Geçen yılın 32 sayfalık sonuç bildirisinin tersine bu yılki zirvenin bildirisi sadece 6 sayfa tuttu. Birçok köşe yazarı bu durumu ABD ve diğer G-7 üyeleri arasındaki uzlaşı eksikliğinin göstergesi olarak yorumluyor.
Trump’ın 2015 Paris iklim anlaşmasına destek beyan etmeyi reddetmesi G-7 zirvesindeki ana ihtilafı oluşturdu. Ama Avrupalı yorumcular bunun ötesinde konularda da arada geniş ölçekte fikir uyuşmazlıklarının bulunduğuna işaret ediyorlar.
İtalyan gazeteleri, İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni’nin, Akdeniz üzerinden göçmen akışını azaltmak için G-7 ülkeleriyle Afrika arasında yeni bir yardım ve yatırım ortaklığı çabalarına Amerika’nın desteğini çekme çabasında yaşadığı hayalkırıklığını haberleştirdi.
İklim değişikliği konusunda yaşanan anlaşmazlığa dair de Avrupa gazeteleri, Alman Başbakanı Angela Merkel’in, “Burada altıya karşı bir ülkenin olduğu bir durum sözkonusu” sözünden yola çıkarak, G-7 yerine “G-6 artı 1” tanımlamasına yer verdi.
Guardian gazetesinin Avrupa işleri muhabiri Jon Henley, Trump’ın ziyaretiyle ilgili olarak, “Neyse ki bir felaketle sonuçlanmadı ama Donald Trump’ın ABD Başkanı olarak bu ilk transatlantik gezisi yine de Avrupalı liderleri sarstı” yorumunu yaptı.