Türkiye hakkında "İhlal prosedürü" başlatan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, AİHM tarafından serbest bırakılması kararı verildiği halde halen tutuklu bulunan işadamı Osman Kavala dosyası hakkında Türkiye'ye resmi bildirimde bulundu.
Komite, dün yapılan toplantıda aldığı "geçici/ara kararla" Türkiye'ye, en geç 19 Şubat'a kadar cevap verme süresi tanıdı ve Kavala'nın tutuklu kalmaya devam etmesi durumunda Komite'nin, konuyu 2 Şubat'ta AİHM'e havale edeceğini bildirdi. Komite, benzer davadan dosyası görülen HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da "derhal serbest bırakılması" çağrısı yaptı.
Strazburg'da dün toplanan Bakanlar Komitesi delegeleri, "Osman Kavala'nın serbest bırakılması yönündeki AİHM kararının uygulanmaması" konusunu karara bağlamıştı. Bu sabah kararı Türkiye'ye resmi bildirim olarak ilettiğini duyuran Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 46'ya 4'üncü maddesinden yola çıkarak "ihlal prosedürü işlemlerine" başladıklarını bildirdi.
Avrupa Konseyi tarafından yapılan açıklamada, sürece ilişkin bilgi veren Bakanlar Komitesi, "Aralık 2019'da, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Kavala'nın bir suç işlediğine dair yeterli kanıt yokken tutuklandığına karar verdi. Mahkeme, başvuranın tutuklanmasının ve yargılama öncesi tutukluluğunun, kendisini susturmak ve diğer insan hakları savunucularını caydırmak gibi gizli bir amaç güttüğünü ve Türk Anayasa Mahkemesi'nin başvuranın şikayetini incelemek için harcadığı sürenin yeterince hızlı olmadığını tespit etmiştir. AİHM, Türk hükümetinin başvuranın tutukluluğuna son vermek ve derhal serbest bırakılmasını sağlamak için her türlü önlemi alması gerektiği sonucuna varmıştır. Mahkemenin kararı, Mayıs 2020'de kesinleşti ve bu noktada dava, kararın icrasını denetlemek üzere Bakanlar Komitesi’ne geçti" bilgilerine yer verdi.
Açıklamada, Komite'nin önceki 8 kararı ve bir önceki "Geçici/Ara Kararı" hatırlatılarak "Komite, Türk makamlarını bir yandan başvuranın derhal serbest bırakılmasını sağlamaya ve diğer yandan da davanın makul sürede sonuçlanmasını sağlamaya şiddetle çağırdı. Aksi taktirde, Avrupa Mahkemesi'nin bulgularına dayanarak ve gecikmeksizin aleyhine cezai takibat yapılmaya başlanacağı" bildirildi.
Komite'nin, "Türkiye'nin bu davada Mahkeme'nin nihai kararına uymayı reddettiği" kanaatinde olduğu vurgulanan açıklamada "Bu nedenle Komite, 2 Şubat 2022 tarihli toplantısında konuyu Mahkeme’ye havale etme niyetini Türkiye'ye bildirerek, Türkiye'nin görüşünü en geç 19 Ocak'a kadar sunmasını istedi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 46. maddesi uyarınca, Avrupa Konseyi üye devletleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarını uygulamakla yükümlüdür" ifadelerine yer verildi.
Demirtaş kararı: "Derhal serbest bırakılsın"
Bakanlar Komitesi, Kavala'dan bir süre sonra "serbest bırakılması" kararı kesinleşen ve buna rağmen halen tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın dosyasını da ele aldı. Komite, "Türkiye'yi bir kez daha, muhalif siyasetçi Selahattin Demirtaş'ın derhal serbest bırakılmasını sağlamaya" çağırdı.
Aralık 2020'de AİHM Büyük Dairesi, Demirtaş'ın tutuklanmasıyla ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10 ve 18'inci maddeleri de dahil, çok sayıda ihlaline hükmedince, Demirtaş kararı kesinleşmişti. AİHM, "Demirtaş'ın tutukluluğunun arkasında, demokratik bir toplumun tam merkezinde yer alan çoğulculuğu boğmak ve siyasi tartışma özgürlüğünü sınırlamak gibi gizli bir amacın güdüldüğünü tespit ettiklerini" belirterek Türk makamlarını, Demirtaş'ın derhal serbest bırakılmasını sağlamak için gerekli tüm önlemleri almaya çağırmıştı.
"TCK 314'üncü maddesi" vurgusu
Bakanlar Komitesi, Kasım 2016'dan bu yana tutuklu bulunan Demirtaş'ın özgürlüğünden mahrum bırakılmasından derin endişe duyduklarını belirterek "Türkiye’nin Anayasa Mahkemesi'nin başvuranın şikayetlerini incelemesini mümkün olan en kısa sürede ve AİHM kararının ruhuna ve sonuçlarına uygun bir şekilde tamamlaması yönündeki güçlü umudunu" dile getirdi.
Demirtaş'la ilgili bu önlemlere ek olarak Komite, özellikle yargının tam bağımsızlığını sağlamak ve AİHM'in bu davadaki kararını tam olarak uygulamak için Türkiye'nin alması gereken genel önlemlere ilişkin bir karar da kabul etti. Siyasi tartışma özgürlüğünü güçlendirmek için, Türk Ceza Kanunu'nun 314. maddesinin keyfi uygulanmasına karşı yeterli korumayı sağlaması istendi.
Komite, Demirtaş dosyasını, en geç Mart 2022'deki toplantısında yeniden değerlendirme kararı verdi.