LONDRA —
Pavlos Fissas’ın öldürülmesinden bu yana hemen hergün başkent Atina ve diğer Yunan kentlerinde gösteriler yapılıyor.
34 yaşındaki eylemci başkentte bıçaklanarak öldürüldü.
Baş zanlı Altın Şafak Partisi’nin destekçisi olduğunu söylüyor ancak parti üyeliğini reddediyor.
Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras geçen hafta bir uyarı yaptı: “Hükümetimiz, Naziler’in varislerinin yaşamlarımızı zehirlemesine, suç işlemesine, terör ortamı yaratmasına ve demokrasinin kurucusu olan ülkemizin temellerini yıkmasına izin vermeyecektir.”
Altın Şafak Partisi lideri Nikolaos Michaloliakos kendilerine yönelik suçları şiddetle reddetti: “Partimiz bu trajik olayı ve diğerlerini kınamıştır. Ancak bu, engizisyon mantığıyla yaşayan 2013 Yunanistan’ı ve bu borç hükümeti için yeterli değil. Bizi karalama planlarında başarısız olacaklarını bilsinler.”
Yunanistan’da polis, olay gecesi parti üyelerinin telefon konuşmalarını dinlemek için izin istedi. Medya, savcıların parti üyelerinin yaptığı düşünülen 32 olayı araştırdığını bildiriyor.
Londra Üniversitesi Birkbeck Yüksek Okulu’ndan Dionyssis Dimitrakopoulos yetkililerin Altın Şafak Partisi’ni yasaklamak yerine mevcut yasaları kullandığını söylüyor: “Öncelikle ceza yasaları, sonra da terörle mücadele yasaları kullanılıyor ki bu ekip Yunanistan’da var ve yurtdışında eğitim gördü. Gördüğümüz kadarıyla parti suç çetesi gibi davranıyor ve mahkemede terörist bir grup oldukları iddia edilebilir.”
Altın Şafak Partisi’nin 2012 seçimlerinde yüzde 7 oy alarak ülkenin üçüncü büyük partisi olması Yunanistan’da büyük yankı uyandırmıştı. Partinin seçim kampanyası göçmen karşıtlığına dayalıydı. Ancak parti, Nazi yanlısı olduklarını reddediyor.
Bunun geleneksel açıklaması ekonomik kriz ve yüksek işsizlik yüzünden Yunanistan’da bir grup seçmenin aşırı siyasi görüşlere kayması. Ancak Dimitrakopoulos borç krizine verilen siyasi tepkinin daha önemli olduğunu söylüyor: “Yunan siyasi sisteminin artık eski meşruluğu kalmadı. Bu nedenle sokaktaki Yunanlı en azından iki seçim arasında bu tür bir partiye oy vermeyi düşünebiliyor.”
Ocak ayında Avrupa Konseyi’nin dönüşümlü olan başkanlığına Yunanistan geçecek. Uzmanlara göre bu nedenle hükümet, aşırı siyasi gruplarla mücadele edebileceğini göstermek zorunda.
34 yaşındaki eylemci başkentte bıçaklanarak öldürüldü.
Baş zanlı Altın Şafak Partisi’nin destekçisi olduğunu söylüyor ancak parti üyeliğini reddediyor.
Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras geçen hafta bir uyarı yaptı: “Hükümetimiz, Naziler’in varislerinin yaşamlarımızı zehirlemesine, suç işlemesine, terör ortamı yaratmasına ve demokrasinin kurucusu olan ülkemizin temellerini yıkmasına izin vermeyecektir.”
Altın Şafak Partisi lideri Nikolaos Michaloliakos kendilerine yönelik suçları şiddetle reddetti: “Partimiz bu trajik olayı ve diğerlerini kınamıştır. Ancak bu, engizisyon mantığıyla yaşayan 2013 Yunanistan’ı ve bu borç hükümeti için yeterli değil. Bizi karalama planlarında başarısız olacaklarını bilsinler.”
Yunanistan’da polis, olay gecesi parti üyelerinin telefon konuşmalarını dinlemek için izin istedi. Medya, savcıların parti üyelerinin yaptığı düşünülen 32 olayı araştırdığını bildiriyor.
Londra Üniversitesi Birkbeck Yüksek Okulu’ndan Dionyssis Dimitrakopoulos yetkililerin Altın Şafak Partisi’ni yasaklamak yerine mevcut yasaları kullandığını söylüyor: “Öncelikle ceza yasaları, sonra da terörle mücadele yasaları kullanılıyor ki bu ekip Yunanistan’da var ve yurtdışında eğitim gördü. Gördüğümüz kadarıyla parti suç çetesi gibi davranıyor ve mahkemede terörist bir grup oldukları iddia edilebilir.”
Altın Şafak Partisi’nin 2012 seçimlerinde yüzde 7 oy alarak ülkenin üçüncü büyük partisi olması Yunanistan’da büyük yankı uyandırmıştı. Partinin seçim kampanyası göçmen karşıtlığına dayalıydı. Ancak parti, Nazi yanlısı olduklarını reddediyor.
Bunun geleneksel açıklaması ekonomik kriz ve yüksek işsizlik yüzünden Yunanistan’da bir grup seçmenin aşırı siyasi görüşlere kayması. Ancak Dimitrakopoulos borç krizine verilen siyasi tepkinin daha önemli olduğunu söylüyor: “Yunan siyasi sisteminin artık eski meşruluğu kalmadı. Bu nedenle sokaktaki Yunanlı en azından iki seçim arasında bu tür bir partiye oy vermeyi düşünebiliyor.”
Ocak ayında Avrupa Konseyi’nin dönüşümlü olan başkanlığına Yunanistan geçecek. Uzmanlara göre bu nedenle hükümet, aşırı siyasi gruplarla mücadele edebileceğini göstermek zorunda.