Erişilebilirlik

Asgari Ücrete Temmuz’da İkinci Zam Beklentisi


Aralık ayında 2022 yılı için yüzde 50,5 artışla 4,253 TL olarak belirlenen asgari ücret, Türkiye’de yüksek enflasyon karşısında her geçen gün erimeye devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2022 yılı Mayıs ayında enflasyonun yıllık bazda yüzde 73,50 arttığını açıkladı.

TÜİK verilerine göre zammın yapıldığı Aralık ayından bu yana geçen beş ayda yaşanan enflasyon ise yüzde 35,64. Memur ve emeklilere altı aylık enflasyon farkı göz önüne alınarak zam yapılacak olan Temmuz ayı yaklaşırken, işçi sendikaları da her yıl bir kez belirlenen asgari ücrete ikinci kez zam yapılmasını istiyor.

Asgari Ücrete Temmuz’da İkinci Zam Beklentisi
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:05:40 0:00

“Asgari ücret de her ay enflasyon oranında artsın”

Hükümet, işçi ve işveren yetkililerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçiyi temsilen görüşmelerde yer alan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) İzmir 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, “Yapılan zamdan geriye hiçbir şey kalmadı” dedi. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Çakmak, asgari ücretin TÜRK-İŞ’in belirlediği Mayıs ayı için dört kişilik bir ailenin açlık sınırı olan 6 bin 17 TL'nin altında kaldığını da ifade etti. Çakmak, “Şu anda hükümetin açıklamalarına baktığımız zaman Temmuz ayı için kelimelerin arasında gizli mesajlar var ama net bir şey söyleyemiyorlar. Bize davet gelmiyor. Biz de şunu söylüyoruz, madem asgari ücretliyi de enflasyona bağlayalım, her ay açıklanan enflasyon oranı kadar asgari ücret de artsın” dedi. Çakmak, Türkiye’de asgari ücret artışının 2016 yılına dek yılda iki kez yapıldığını anımsatarak tekrar bu uygulamaya dönülmesini istedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan en son Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, “Temmuz ayındaki enflasyon farkı artışlarıyla ücretlileri biraz daha rahatlatacağız. Yıl başında tüm çalışanların durumlarını gözden geçirerek herkesin hakkını almasını temin edeceğiz. Sosyal yardım şemsiyemizi genişleterek hiçbir vatandaşımızın mağduriyetine izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın “herkesin hakkını alması için” yıl sonunu işaret etmesi, Temmuz’da asgari ücrete ara zam beklentisini de belirsizliğe soktu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin daha önce “"Temmuz'da bir sürprizimiz olacak. Detaylarını 1 Mayıs'ta açıklayacağım" demişti. Bu açıklama, Temmuz’da asgari ücretin arttırılacağı beklentisini doğurmuştu. Ancak aradan geçen zamana rağmen Bakan Bilgin’den bu konuda bir açıklama gelmedi.

“Sendikalar asgari ücret masasının toplanması için sokakta eylemde olmalı”

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise hükümetin asgari ücretle ilgili Temmuz ayı için bir çalışması olmadığı görüşünde. Sarı, “Masaya oturan TÜRK-İŞ’in de özel bir çalışması yok. TÜRK-İŞ sadece ‘davet gelirse biz gideriz’ diyor. Oysa TÜRK-İŞ ve diğer sendikalar asgari ücret masasının ve komisyonun toplanması için sokakta eylemde olmalı ve genel grev çağrısıyla hükümeti masaya çağırmak zorundadır. Asgari ücret artık yaşanacak bir ücret değil, bir aileye bakılacak bir ücret de değil. Asgari ücret bir kişinin yaşamını idame ettirecek bir ücret olmaktan bile çıkmış durumda. Yüzde 73,50 enflasyon altında zaten yüzde 35 oranında kayıp, yıl başından beşinci aya kadar gündeme geldi. AKP iktidarının istediği de asgari ücreti ortalama bir ücret haline getirerek bu ülkeyi ucuz emek cenneti haline dönüştürmekti ve bunu başardılar. Bugün baktığımızda en yüksek ücreti alanla asgari ücret alan arasındaki fark 1500-2000 liraya düştü. Bu ortalama bir ücret haline dönüştü” dedi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yılda iki defa toplanmasını isteyen Sarı, “Ayrıca her üç ayda bir güncellenme adı altında yükselen enflasyon karşısında emekçilerin zarara uğramasına karşı sömürüyü ortadan kaldıracak önlemler alınması gerektiğini ifade ediyoruz. Emek azami, hayat pahalı ama ücret asgari. O yüzden Asgari Ücret Komisyonu mutlaka ve mutlaka Temmuz ayında toplanmalı” diye konuştu.

“Yükselen enflasyon farkını bir zam gibi, bir lütufmuş gibi bize sunuyorlar”

Sarı, Temmuz ayında asgari ücrete altı aylık enflasyon farkı oranında artış yapılmasınınsa yeterli olmadığını kaydetti: “Burada bir algı operasyonu var. Her zaman emekliye, asgari ücretliye, memura, memur emeklisine enflasyon farkı ödenir. Ama bu yükselen enflasyon farkını bir zam gibi, bir lütufmuş gibi bize sunuyorlar. Eğer iktidar asgari ücretliyi, emekliyi, çalışanları enflasyonun altında ezdirmek istemiyorsa var olan enflasyonun bir kat daha üstünde zam yapmak zorunda. Emekliye, memura verilecek beş aylık enflasyonun farkı şu an yüzde 35,64. Haziran ayının enflasyonuyla birlikte bu, yüzde 38-39'u bulacak. Siz eğer altı aylık enflasyonun yüzde 100 üzerinde, yüzde 75-80 oranında zam yaparsanız o zaman emekliyi, asgari ücretliyi kurtarmış olursunuz. En düşük emekli aylığı olan 2500 lirayı da asgari ücret düzeyine çıkararak bu ülkede normalleşmenin ve insanca yaşayacak koşullar yaratmanın iradesini hükümet koymak zorunda. Hükümet bu iradeyi koymayacağı için başta TÜRK-İŞ olmak üzere DİSK dahil tüm sendikalar, bu ülkede genel grev, genel direnişi örgütlemek zorundadır.”

DİSK Ege Bölge Temsilcisi, Temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılmaması ihtimalini “Derin yoksulluk dediğimiz bir hikayenin içerisine zaten adım adım gönderiliyorduk. Bu ülkedeki 83 milyonun 82 milyonu, çiftçisinden, hayvancısına, tarımına, işçisine, emeklisine kadar topyekun bir derin yoksulluğun içerisine doğru gidiyoruz” şeklinde değerlendirdi.

“Bu kaybettiğimizi yıl sonunda da olsa yerine koyarız”

VOA Türkçe’ye konuşan TÜRK-İŞ İzmir 3. Bölge Temsilcisi Çakmak ise “Biz bu kaybettiğimizi yıl sonunda da olsa yerine koyarız. Sonuç itibarıyla yıl sonu yine gelecek ve biz kaybettiğimizi almanın hedefinde olacağız ve alacağız. Bunu hükümet edenlerimiz bilir, bakanlarımız bilir, Cumhurbaşkanımız bilir. Çünkü çağrıyı yapacak olan hükümetimizdir, işveren vekillerini çağıracak, sendikaları çağıracak. Çağrıldığı zaman koşa koşa gideriz, gerekeni yaparız” dedi.

Ancak Çakmak asgari ücretlilerin geçim sorununa temel çözümün asgari ücretle çalışan sayısının azaltılmasından geçtiği görüşünde. Tüm çalışanları sendika üyesi olarak iş yerlerinde toplu iş sözleşmesiyle zam hakkı elde etmeye çağrı Çakmak “Bugün gerçekten asgari ücretlinin geçimini matematiğe vursak matematikçiler sorunu zor çözer. Ama gel gelelim ülkenin de bir sıkıntısı var. Bugün 9 milyona yakın asgari ücretli çalışıyor bu ülkede. Biz bu asgari ücretliyi 5 milyona indirmediğimiz sürece asla bir adım öteye gidemeyiz ve sendikalılık oranını da arttıramayız. Asgari ücretliye zam yaparak örgütlenmenin önü kesilmiş oluyor. Çalışanlar onu sanki haklarıymış gibi benimsiyor. Aslında o bir taban ücret; hak değil. Asgari ücret bir ülkenin taban ücretidir. Bugün bazı işletmelerde halen daha 4250 TL’yi verip bin lirasını geri istiyorlar. Böyle yerler var. Sanayilerde böyle yerlerimiz var. Biz bunları takip ediyoruz. Kayıt dışına aktarılıyor. Türkiye'nin her yerinde 4 bin 250 liraya asgari ücretli çalışıyor ama siz asla asgari ücretle çalışmak zorunda değilsiniz. Bugün bizim sendika kapılarımıza dayanın, üye olun, toplu sözleşme hakkınızı kazanın. Devam eden birçok toplu sözleşme masamız, aylık dilimlerimiz, zamlarımız var. Ama asgari ücretlinin böyle bir masası yok” dedi.

XS
SM
MD
LG