Berlin’deki diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre,Türkiye, Almanya’ya bir nota verdi ve firari savcılar Zekeriya Öz ile Celal Kara’nın iadesini talep etti. Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği aracılığıyla Almanya Dışişleri Bakanlığı’na verilen notada, Ergenekon ve 17 Aralık soruşturmalarının savcıları Zekeriya Öz ve Celal Kara’nın Freiburg kentinde oldukları şeklindeki iddiaların araştırılması ve yerlerinin tespit edilmesi durumunda yakalanarak Türkiye’ye iade edilmeleri istendi. Türkiye tarafından Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmakla suçlanan Öz ve Kara’nın Freiburg kentinde bir villada beraber kaldıklarıyönünde basında haberler çıkmıştı. Geçen Mayıs ayında da Türkiye’nin Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın iadesi için Alman makamlarına başvurduğu öğrenilmiş, ancak Alman hükümetinin söz konusu kişilerin Almanya'da bulunup bulunmadıklarını tespit edemediği yönünde Türkiye'ye yanıt verdiği iddia edilmişti.
Türkiye'de aranan ve hakkında yakalama kararı olan eski savcılar Öz ve Kara’nın geçen yıl 14 Ağustos tarihinde Ermenistan üzerinden Almanya’ya kaçtıkları tahmin ediliyor. Yeşil pasaportla giriş yaptıkları için o dönemde havaalanı kayıtlarına geçmeyen eski savcıların başka bir ülkeye devam edip etmediğibelirlenemezken, Türk medyasına yansıyan haberlerde Zekeriya Öz ve Celal Kara’nın Ulm şehrinde resmi makamlardan siyasi sığınma talebinde bulundukları öne sürülmüş, Alman yetkililer ise konuyla ilgili olarak uzunsüre sessiz kalmıştı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ‘Almanya bize Zekeriya Öz'ü vermezse hiçbir suçluyu Almanya'ya vermem. Bu konuda süratle kırmızı bülten çıkacaktır. Almanya'yı da göreceğiz. Olmadığı takdirde Almanya bizden hiçbir suçluyu Erdoğan imzası ile isteyemez, vermem’ şeklindeki açıklamasının ardından, Federal İçişleri Bakanlığı iki savcının nerede ikamet ettiğinin bilinmediğini duyurmuştu.
Türkiye’de önce meslekten ihraç edilen ardından da haklarında tutuklama kararı çıkarılan savcılara yöneltilen suçlamalar arasında ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve ‘cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya, görevlerini yapmasına kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs’ de bulunuyor.