Erişilebilirlik

'Ankara İki Cepheli Mücadelede Siyasi Risk Alıyor'


Türkiye’de bir hafta öncesine kadar en çok konuşulan konu, koalisyon hükümetinin Ağustos ayı başında kurulacağı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın erken seçim çağrılarının son bulacağı yönündeydi.

Ancak 20 Temmuz’da Suruç’ta yaşanan intihar saldırısı 32 kişinin ölümüyle sonuçlanınca, Türkiye’de IŞİD ve PKK operasyonları düzenlemeye başladı.

Ardından da hava saldırıları geldi.

Hava saldırılarında hem IŞİD, hem de PKK hedefleri bombalandı. NATO ve Amerika da Türkiye’ye bu iki cepheli savaşında tam destek verdi.

NATO müttefikleri dünkü açıklamalarında, Türkiye’yle “güçlü dayanışma” içinde olduklarını bildirdi. Ardından Türk uçakları Güneydoğu’da PKK hedeflerini bombaladı. NATO da Washington gibi terörizmi “her haliyle” kınadı, ayrılıkçı Kürtler’le IŞİD militanlarını terörist ilan etti.

Hava saldırıları, hükümeti kurmak için Meclis’e tanınan 45 günlük sürenin çalışmaya başlamasını izliyor. 7 Haziran seçimlerinde Türkiye’nin siyasi tarihinde ilk kez bir Kürt partisi yüzde 10’luk seçim barajını aşarak parlamentoya girdi. Bununla birlikte seçim sonuçları ortaya bir koalisyon tablosu çıkardı.

Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü uzmanlarından David Pollock, yaşananların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi manevralarından biri olabileceği yorumunda bulunuyor. Uzmana göre Erdoğan, PKK karşıtı çabalara destek veren isteyen milliyetçi kesimlerle, IŞİD karşıtı kesimlerin oy desteğini almak için zaman kazanmaya çalışıyor olabilir.

Georgetown Üniversitesi öğretim üyesi ve Türkiye Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Sinan Ciddi, uluslararası krizlerin seçmenleri iyi, güçlü ve istikrarlı bir hükümet arayışına itebileceğini söylüyor. Ciddi, hükümet kurma sürecini uzatmanın Erdoğan’ın çıkarına hizmet edeceğini belirtiyor.

Eğer Cumhurbaşkanı yeni seçim çağrısında bulunursa bu, 7 Haziran seçim sonuçlarını etkisiz hale getirecek ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin konumunu güçlendirmesine yarayacak. AKP 13 yıldan sonra ilk kez, seçimlerde tek başına hükümet kurabilecek çoğunluğu alamamıştı.

Komşu Irak ve Suriye’deki Kürtler IŞİD’e karşı çoğu zaman başarılı mücadele veriyor. Bu hafta Başbakan Ahmet Davutoğlu, PKK’ya yönelik saldırıların Kürtler’i hedef almadığını, bu operasyonların tüm terör faaliyetlerini hedef alan ortak bir mücadele olduğunu savundu.

Amerika, Türkiye’nin başlattığı bu çifte mücadeleye tam destek verdi. Üst düzey diplomatlar, PKK’ya karşı saldırıların, Türkiye ve Amerika’nın IŞİD’le mücadele görüşmeleriyle bağlantılı olmadığını savundu.

Ancak PYD’nin eski liderlerinden Fuat Ömer, Ankara’nın eski düşmanını vurmak için zaman kaybetmediğini söylüyor. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Ömer, Türkiye’nin bu konuda en iyi zamanı yakaladığını söylüyor.

Amerika Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby’ye göre Türkiye’nin aynı anda PKK ve IŞİD’i vurması “bir tesadüf”. Ama Kongre üyeleri bu durumu sorguluyor.

Amerika’nın Sesi’ne konuşan Demokrat Partili Temsilciler Meclisi üyesi Brad Sherman da bir taraftan IŞİD’i, bir taraftan IŞİD’le savaşan güçleri bombalayan Türkiye’nin, IŞİD’le mücadelede Amerika’nın işini kolaylaştırırken, IŞİD’in düşmanlarını bombalama fırsatını da ele geçirdiğini söylüyor.

Sinan Ciddi, çift cepheli mücadelenin Erdoğan açısından geri tepebileceği uyarısında bulunuyor. Türkiye Suriye’yle yüzlerce kilometre uzunluğundaki sınırında IŞİD karşıtı bir mücadeleye girişirken, Cumhurbaşkanı’nı da yeni seçimlerde bir belirsizlikle karşı karşıya bırakabilir.

“Erdoğan yüksek risk alan bir siyasetçi” diyen Ciddi, “bu da aldığı en büyük risk oldu” diye ekliyor.

XS
SM
MD
LG