Anayasa Mahkemesi (AYM), Edirne Cezaevinde tutuklu bulunan HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında, katıldığı bir gösteri nedeniyle açılan davada, “toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine” karar verdi.
AYM ayrıca, Demirtaş’a 13 bin 500 lira tazminat ödenmesine hükmetti.
Dava konusu olan olayın yaşandığı dönemde Diyarbakır milletvekili ve Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı olan Selahattin Demirtaş’ın katıldığı eylemle ilgili dava, Siirt 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Mahkeme Demirtaş ile birlikte yargılanan iki sanığın da milletvekili olması nedeniyle, kovuşturmanın ertelenmesine karar verdi. Ancak Demirtaş’ın avukatları davanın açılmaması gerektiği iddiasıyla, karara itiraz etti.
İtirazlardan sonuç alamayan avukatlar, AYM’ye başvurdu. AYM’de görülen davada yüksek mahkeme ihlal kararı verdi.
Demirtaş’ın katıldığı gösterinin anayasal hak olduğuna vurgu yapan AYM, kararında şu görüşlere yer verdi:
“A. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna,
B. Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine,
C. Kararın bir örneğinin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Siirt 2. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine
D. Başvurucuya net 13.500 TL manevi tazminat ödenmesine tazminata ilişkin diğer taleplerin reddine, oybirliğiyle karar verildi.”
“Dava açılmasına gerek yoktu”
Kararı VOA Türkçe’ye değerlendiren Demirtaş’ın avukatlarından Aygül Demirtaş Gökalp, davanın açılmaması gerektiğinin görüşünün bu kararla onandığını söyledi.
Demirtaş Gökalp, “Haksız bir davaydı açılmaması gerekirdi. Dava durdurulsa bile haksız bir yargılama yapıldı. AYM davayı kabul ederek, 2911’e (toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı düzenleyen kanun) muhalefet meselesinde ihlal olduğuna karar verdi. Şimdi yeniden yargılama yapılacak” dedi.
AYM 2020 yılında ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demirtaş’ın serbest bırakılması kararına uyulmamasını ve özgür kalması gerektiğini değerlendirmemiş, ancak milletvekili olmasına rağmen makul olmayan süre tutuklu kalmasını “hak ihlali” olarak yorumlamıştı.
Dava dokunulmazlık fezlekesine konu olmuştu
Demirtaş’ın yargılandığı davaya konu olan olaylar 2011 yılında Siirt’te meydana geldi.
Çatışmalarda ölen PKK’lıların gömüldüğü ileri sürülen Kasaplar Deresinde kazı yapılmasını isteyen “Mezopotamya Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Derneği” üyesi bir grup basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, Demirtaş’la birlikte, dönemin BDP’li milletvekili ve belediye başkanları da katıldı. Grup, açıklama öncesi Kasaplar Deresine doğru yürüyüş yaptı.
Yürüyüş sırasında PKK ve Abdullah Öcalan lehine sloganlar atan grup, örgüt bayrakları açtı. Bunu üzerine savcılık eylemle ilgili soruşturma başlattı.
Demirtaş ve iki milletvekilinin soruşturma dosyaları, dokunulmazlıkları nedeniyle ayrıldı. Ancak savcılık, dokunulmazlıkların kaldırılması için fezleke hazırladı. Fezleke Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına sunulmak üzere Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderildi. Dava, Demirtaş’ın dokunulmazlığının kaldırılmasının ardından açıldı