Anayasa Mahkemesi (AYM), aralarında Kürt basınından kurumların da bulunduğu 61 internet sitesi hakkında değişik tarihlerde verilen erişim engeli kararlarının, ifade özgürlüğünün ihlali olduğuna hükmetti. AYM, başvuru sahiplerine tazminat ödenmesine ve engellerin kaldırılmasına karar verdi.
AYM’nin erişim engeline ilişkin ihlal kararı verdiği internet sitelerinden birisi de Kürt siyasetine yakınlığıyla bilinen, Mezopotamya Ajansı oldu. Ajansın sitesinin erişime kapatılmasına giden süreç 2021 yılında Diyarbakır’da yaşanan bir olayla başladı.
Sur ilçesine bağlı Zorava köyünde askerlerin köylülere işkence yaptığı iddiaları üzerine Diyarbakır Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Diyarbakır şubesi, İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı Diyarbakır Temsilciliği üyelerinden oluşan bir heyet, köyde inceleme yaptı. Heyetin incelemesinin ardından hazırlanan rapor kamuoyuna açıklandı. Rapor, Mezopotamya Ajansı tarafından haberleştirildi.
Jandarma komutanının talebiyle siteye erişim engellendi
Bunun üzerine İlçe Jandarma Komutanlığı Diyarbakır 3'ün Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurarak, siteye erişim engeli talebinde bulundu. Mahkeme de talebi yerinde bularak erişim engeli kararı aldı.
Bu kararın ardından Diyarbakır Barosu, “yasal mevzuat kapsamında bir gerekçe bulunmadığı”nı belirterek erişim engelinin kaldırılması için mahkemeye başvurdu. Ancak mahkeme talebi kabul etmedi. Baro yönetimi de Anayasa Mahkemesi’ne müracaat eti.
Mahkeme benzer taleplerle yapılan 61 başvuruyu tek dosyada birleştirdi ve 11 Ocak’ta karara bağladı. Yüksek Mahkeme, erişim engeli kararlarının “ihlal olduğuna hükmetti.
Mahkeme, erişim engeli başvurusunun kanunilik şartını karşılamadığına vurgu yaptı. Başvuru sahiplerinin iddiasının kabul edilebilir olduğuna dikkat çeken AYM, şu kararları verdi:
“-Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine,
-Kararın bir örneğinin ifade özgürlüğü ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere ekli tabloda gösterilen mahkemelere gönderilmesine,
-Başvuruculara ekli tabloda belirtilen net tutarlarda manevi tazminat ödenmesine, tazminata ilişkin diğer taleplerin reddine, oybirliğiyle karar verildi.”
Karar 18 Ocak tarihinde avukatlara tebliğ edildi.
“Karar emsal niteliğinde”
Baro adına AYM’ye başvuran Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir, erişim engeli kararının insan hakları alanında faaliyet gösteren kurumların çalışmalarının engellenmesine yönelik olduğunu savundu.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Özdemir, kararın basın özgürlüğü anlamında emsal olduğuna dikkat çekerek, mahkemenin ihlal gerekçesine vurgu yaptı.
Kararda AYM’nin keyfiliğe dikkat çektiğini belirten Özdemir, “Anayasa Mahkemesi ihlal karar gerekçesinde, bir idari tedbir mahiyetinde, herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin erişim engeli kararının verilmesinin düşünce, ifade özgürlüğü ihlali olduğunu belirtmiştir. Bu karar bize aslında, toplumun haber alma hakkına keyfi ve yersiz gerekçelerle veya herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin müdahale oluşturacak şekilde erişim engeli kararı alınamayacağını göstermektedir. Bu karar kendi içerisinde gerek BTK’nın gerekse de bu ceza hakimliklerinin, talep doğrultusunda bir onama makamı şeklinde erişim engeli kararı almasının bir temel hakkı, yani düşünce ifade özgürlüğüne müdahale teşkil ettiği noktasında emsal mahiyetinde bir karardır” dedi.
Özdemir, AYM kararının, Mezopotamya Ajansı’nın engelinin kaldırılması için Diyarbakır 3. Sulh Ceza Hakimliği’ne de gönderildiğini belirterek, erişim engelinin kaldırılmaması halinde, mahkemeye yeni başvuru yapacaklarını kaydetti.
AYM böylesi bir kararı almakta geç mi kaldı?
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü Türkiye temsilcisi ve Bianet medya özgürlüğü raportörü Erol Önderoğlu ise erişim engelleri kararlarının hukuk ve orantılılıkla ilgisinin bulunmadığını söyledi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Önderoğlu, tüm bir sitenin belirsiz süre için hukuki gerekçeleri tatmin edici düzeyde ortaya koymadan engellemenin, Anayasa’yı ihlal olduğunu, AYM’nin tescil ettiğini belirtti.
AYM’nin bu kararı, son günlerde hükümetle yaşadığı tartışmalardan önce almasının daha olumlu sonuçlar yaratacağına vurgu yapan Önderoğlu, “Kanaatim odur ki AYM bu yöndeki kararı, iktidar ittifakının hedefinde olduğu şu günlerde değil de, online haberciliğin yoğun müdahale gördüğü ilk yıllarda alsaydı daha yapıcı bir sonuca hizmet edebilirdi. Öyle görünüyor ki AYM, otoriter idare altında, bireysel başvuru ve norm denetimi olarak işlevselliğinin son dönemini yaşıyor” diye konuştu.
Forum