Suzanne Firstenberg’ün sanatında, ülkedeki ekonomik eşitsizlik, ırkçılık, ve iklim değişikliği gibi konular yer alıyor. Amerika’nın Sesi, sosyal meselelere odaklanan sanatçının, günümüzün en acil sorunlarını nasıl sanat aracılığıyla dile getirdiğine tanıklık etti.
Sanatçı Suzanne Firstenberg, “24 farklı eyalete gittim, uyuşturucu bağımlısı ya da tedavi gören insanlarla görüştüm. Çünkü ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordum. Evsiz barınaklarına, aşevlerine gittim. Ne yaptığıma gelince, bu cam blokları su fıskiyelerine ya da süs havuzlarına yerleştiriyorum. Böylece suyun içinden yukarı, insanlara bakıyorlar. Neden böyle yapıyorum. Çünkü sokakta yere yığılmış bir bağımlının yanından geçerken, uzak durmaya çalışırız. Ancak, boğulan birini kimse görmezden gelmez” diyor.
Susan Firstenberg, kendini ABD’nin karşı karşıya olduğu en acil sorunlara dikkat çekmek isteyen, sosyal meselelere odaklanan bir sanatçı olarak tanımlıyor.
61 yaşındaki sanatçının içindeki gücü keşfetmesi yıllarını almış. ABD Kongresi ve ilaç sektöründe yıllarca çalışan Firstenberg’ün yaşamının dönüm noktası 50’li yaşlarında oğluyla gittiği seramik kursu olmuş: “Kaseler, tabaklar, bir sürü harika ürün yaptılar ve ben ise bir türlü üzerinde çalıştığım kili ortalayamadım. Öğretmene ‘bir parça kil alıp başka bir masada bir şeyler yapabilir miyim’ dedim ve ortaya bir kadın çıktı. Söyleyecek bir sözü varmış gibi görünen etnik kökeni belirsiz bir kadın heykeli.”
Firstenberg’ün asıl mesleğinin sanat olduğunu anladığı an bu olmuş. Buz heykeltıraşlığından, mozaik boyamaya birçok çalışma yapan sanatçı tek bir dalda kalmak istememiş. Bunun yerine her konu için onu vurgulayabilecek en iyi sonucu veren dalı kullanmayı seçmiş.
Eserlerinden biri ABD’deki toplu silahlı saldırılara odaklanıyor. Bu ABD bayrağının üzeri 1999’dan bu yana silahlı saldırılarda ölenlerin isimleriyle kaplı. Bayrağın arkasında, “yaşam, özgürlük ve mutluluğun peşinde koşma hakkı” vurgulanan ABD Bağımsızlık Bildirgesi yer alıyor.
Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi karmaşık birçok konu Firstenberg’in çalışmalarına konu oluyor.
Firstenberg, “İnsanlardan defalarca cinsel ve duygusal istismar, ihmal, tecrit, zorbalık, yalnızlık öykülerini dinledim. Tüm bu sorunlar ardında psikolojik hasar bırakan şeyler” diyor.
Sanatçının en bilinen eserlerinden biri ABD’de Corona’dan ölenlerin anısına yaptığı bu çalışma oldu.
Heykeltraş Aaron Brophy, “Birçok sanatçı içe dönük ve kişisel çalışır. Washington’daki bu çalışmasında ortaya koyduğu empati yeteneğini görmek gerçekten harikaydı” şeklinde konuşuyor.
Firstenberg ,“İnsanların kaybımızın ne kadar büyük olduğunu anlamalarına yardımcı oldu. Bunun olmasına gerek olmadığı konusunda uyardı. Kaybedilen her yaşam önemliydi” diyor.
Sanatçı, bir sonraki çalışmasında beyaz üstünlüğü ve ekonomik eşitsizlik gibi sorunlara odaklanmayı planlıyor.
