Avrupa’yı sarsan mülteci krizi, 2016 yılında 10 bin mülteci kabul edeceğini açıklayan Amerika’yı da etkiliyor. Cumhuriyetçiler’in ağırlıklı olduğu Teksas eyaleti mülteci girişini engellemeye çalışsa da Teksas’ın bu çabası federal mahkeme tarafından reddedildi
Amerika’da mülteci tartışması devam ederken, Teksas eyaletinin mülteci karşıtı çabaları federal mahkeme tarafından engellendi.
2016 yılında 10 bin mülteci kabul etme sözü veren Amerika’da, Cumhuriyetçiler’in ağırlıklı olduğu Teksas eyaleti, sınırlarını Suriyeli mültecilere kapatma girişiminde bulundu. Ancak bu girişim mahkeme tarafından reddedildi.
Cumhuriyetçi Parti’nin olası başkan adayı Donald Trump’ın Orlando saldırısı sonrasında, Müslümanlar’ın Amerika’ya girişini engelleme önerisini yeniden gündeme getirmesinden sadece birkaç gün sonra alınan mahkeme kararının zamanlaması dikkat çekti.
Ancak Amerika’da mülteci tartışması, Orlando saldırısından çok önce başladı. Amerikalılar, Ortadoğu’daki savaştan ve yoksulluktan kaçan mültecileri kabul etme konusunda ciddi bir görüş ayrılığı yaşıyor.
Geçtiğimiz Mayıs ayında Brookings Enstitüsü’nün yaptığı bir ankette, Cumhuriyetçiler’in sadece yüzde 38’inin Suriye ve Ortadoğu’dan mülteci alınmasına olumlu bakarken, bu oranın Demokrat katılımcılar arasında yüzde 77’ye çıktığı belirlendi. Öte yandan Trump destekçilerinin yüzde 77’si mültecileri reddediyor.
Peki Amerikan halkını bu kadar bölen mülteciler kim? Suriye, Irak, Libya ve diğer Ortadoğu ülkelerindeki kanlı krizlerden kaçmak zorunda kalan milyonlarca kişi, neden bazı Amerikalılar’da empati ve misafirperverlik duyguları uyandırırken, bazılarında korku ve şüpheyi tetikliyor?
Mülteciler Kim?
1951’de kabul edilen Birleşmiş Milletler Mülteci Sözleşmesi’nde mülteci “ırkı, dini, milliyeti, belli bir toplumsal gruba üyeliği veya siyasi düşünceleri yüzünden zulme uğrayacağından korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan ya da bu korku yüzünden yararlanmak istemeyen şahıs” olarak tanımlanıyor.
Birleşmiş Milletler (BM), 2014 yılının sonunda dünya çapında 19,5 milyon mülteci olduğunu ve bunların 14,4 milyonunun BM İnsan Hakları Konseyi’nin koruması altında olduğunu kaydediyor. Bu da, 2013 yılına göre mülteci sayısında 2,9 milyonluk bir artış olduğunu ortaya koyuyor.
Geri kalan 5,1 milyon mülteci, BM Yardım Dairesi’ne kayıtlı bulunuyor.
Ancak, BM Küresel Eğilimler Raporu’na göre, dünyada evini terk etmek zorunda kalmış 59,6 milyon insan var. Bu sayı, sadece mültecileri değil, bulundukları ülke içinde yer değiştirenleri, sığınma hakkı arayanları ve vatansızları da kapsıyor.
Amerika’da Kaç Mülteci Bulunuyor?
Amerika Başkanı Barack Obama, 2016 yılında 10 bin Suriyeli mülteciye yerleşim hakkı veceklerini açıkladı. Ancak Obama Yönetimi, mülteci kabulünde hedeflenen takvimin gerisinde kaldı.
Şimdiye kadar 3,500 Suriyeli mülteci kabul edildi. 6,500 mültecinin daha Amerika’ya alınması içinse süreç son derece yavaş ilerliyor.
Mültecilerin Amerika’ya Gelmek İçin Ne Yapması Gerekiyor?
Mülteci statüsü elde etmek isteyenlerin çok uzun bir süreçten geçmesi gerekiyor. Bu süreç, iç savaş yaşayan ülkelerini terk etmek, BM’e mülteci kaydı yaptırmak ve onay almak için bazen yıllarca beklemek anlamına geliyor. Onay alabilen mültecileri, yerleşecekleri ülkelerde de uzun bir süreç bekliyor.
Amerika Mülteci Yerleştirme Programı’ndan yararlanan mültecilerin, çok aşamalı bir güvenlik taramasından geçmesi gerekiyor. Bu tarama, İç Güvenlik Bakanlığı yetkilileriyle yapılan yüzyüze görüşmeden, birden fazla veri tabanıyla yapılan sicil ve parmak izi soruşturmasına kadar çok ayrıntılı bir soruşturmayı kapsıyor.
11 Eylül saldırılarından önce yaklaşık bir yıl süren tarama süreci, bugün iki ila üç yılda tamamlanıyor.
Amerika’da mülteci tartışması sürerken, Ahmet Alabut, Amerika’nın Missouri eyaletinde yeni bir hayat kurmaya çalışıyor.
Suriye’nin Humus kentinden olan 45 yaşındaki inşaat işçisi Alabut, eşi ve beş çocuğuyla birlikte Obama yönetiminin mülteci programından yararlanan ilk Suriyeliler arasında bulunuyor.
Ürdün’deki mülteci kampından Nisan ayında Amerika’ya gelen Alabut, çocuklarının sağlık sorunlarıyla uğraşıyor. İngilizce öğrenmeye başlayan 5 yaşındaki oğlunun bütün dişleri çürük olduğu için çekilmiş. Ayrıca küçük çocuğun Humus’taki bombardımanda kafasına ve bacağına isabet eden şarapnel parçalarının da çıkarılması gerekiyor.
Alabut henüz çalışmaya başlamamış. Öncelikle İngilizce öğrenmeye ve ailesinin sağlık sorunlarını çözmeye çalışıyor. Alabut ve ailesinin Amerika’ya yerleşmesine yardımcı olan mülteci merkezindeki yetkililer, Alabut’un önümüzdeki aylarda çalışmaya başlayabileceğini söylüyor.
VOA'YA ENGELSİZ ERİŞİM YOLLARI
EN SON HABERLER
VOA TÜRKÇE'DE İLK 5
1