İki yılda bir yapılan, 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nin tamamının, 100 sandalyeli Senato’nun da üçte birinin değişmesini sağlayan Kongre ara seçimleri, her dört yılda bir yapılan başkanlık seçimleri kadar ilgi çekmez. Ancak ara seçimler, Kongre’nin yapısını ve siyasi açıdan gideceği yönü belirlemesi açısından son derece önemlidir. Her iki yılda bir Kongre ara seçimleri yapılması zorunluluğu, Amerikan Anayasası’nda sadece kısa bir cümleyle belirtiliyor.
“Temsilciler Meclisi, birkaç eyaletin seçmenleri tarafından her iki yılda bir seçilen üyelerden oluşacaktır.”
Amerika’daki Kongre ara seçimlerinin tarihçesi hakkında bilinmesi gerekenleri gözden geçirelim.
Başkanın Rolü
Kongre ara seçimleri, genellikle görev başındaki başkanın icraatlarına ilişkin bir referendum olarak kabul edilir. Birçok Amerika başkanı, görev başındaki ilk iki yılda kamuoyunun desteğinin kısmen azalması sorunuyla karşılaşır. Bu da Kongre ara seçimlerinde sandık başına gidenlerin sayısının azalması anlamına gelir. Muhalefet partisi, genelde Kongre ara seçimlerine daha dinamik şekilde girer. Bu da başkanın partisinin Kongre’de sandalye kaybetmesiyle sonuçlanır. Görev başındaki başkanların partilerinin 1860’lı yıllardaki Amerikan İç Savaşı’ndan beri 39 Kongre ara seçiminin 36’sını kaybettiği bir gerçek.
Rakamlar
İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana bir başkanın partisinin ortalama kayıpları, Temsilciler Meclisi’nde 26, Senato’da 3 ila 4 sandalye.
Kamuoyu destek oranı yüzde 50’nin üzerinde seyreden bir başkanın Temsilciler Meclisi’ndeki ortalama kaybı, 14 sandalye.
1970’den bu yana kamuoyu destek oranı yüzde 50’nin altında seyreden bir başkanın Temsilciler Meclisi’ndeki ortalama kaybı, 33 sandalye.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük ara seçim kaybı
Demokrat Parti, Temsilciler Meclisi’nde Başkan Barack Obama döneminde 2010’daki ara seçimlerde 63, Bill Clinton’ın başkan olduğu 1994’deyse 52 sandalye kaybetti.
Cumhuriyetçi Parti’yse Temsilciler Meclisi’nde Başkan George W. Bush döneminde 2006’da 30, Başkan Gerald Ford dönemindeyse 1974’te 48 sandalye kaybetmişti.
Tarihe Kafa Tutmak
Demokrat Parti, 1998’de Cumhuriyetçi Parti’nin Bill Clinton aleyhine başlattığı başkanlıktan azledilme sürecinden sonra Temsilciler Meclisi’nde beş sandalye elde etti.
Cumhuriyetçi Parti’yse Başkan George W. Bush döneminde 2002’deki ara seçimlerde Temsilciler Meclisi’nde sekiz, Senato’daysa iki sandalye kazandı.
Seçmen katılım oranı
Amerika’da başkanlık seçimlerinin yapıldığı yıllarda sandık başına giden seçmen oranı ortalama olarak yüzde 50, 60 arasındadır. Bu oran, Kongre ara seçimlerinde yüzde 40’a düşer.
2014’teki ara seçimlerde sandık başına gien seçmen oranı yüzde 36,4’tü. Bu oran, 1942 yılından bu yana ara seçimlerde kaydedilen en düşük seçmen oranıydı.
2016 başkanlık yarışında sandık başına giden seçmen oranıysa yüzde 58,1 oldu.