Trablus sokaklarında hükümetin şiddetle bastırma girişimine rağmen gösteriler devam ediyor.
Washington’da Libyalı insan hakları savunucusu Ali Ebuzakuk, Amerika’nın daha fazla kan dökülmesini önlemek için müdahale etmesi gerektiğini söylüyor: "Amerika bir süpergüç, tek süpergüç, biliyoruz ki bir süpergüç birşey yapmak isiterse bunu yapma gücü var."
Dışişleri Bakanı Hillary Clinton dün Obama yönetiminin Libya politikasına bir kez daha açıklık getirdi. Clinton şöyle konuştu: "Libya’daki şiddet olaylarını uluslararası toplulukla birlikte şiddetle kınadık. Politikalarımız, değerlerimiz ve yasalarımıza uygun olarak gerekli adımları atacağız ancak uluslararası toplumla birlikte hareket etmek istiyoruz."
Washington’daki Amerikan Alman Marshall Fonu uzmanı Ian Lesser, Bill Clinton döneminde Beyaz Saray’ın Kuzey Afrika danışmanıydı. Lesser, Amerika’nın Libya içinde sağlam bağları bulunmadığını söylüyor: "Bu yüzden Libya’daki durumu değiştirmek için yapabileceğimiz fazla birşey yok."
Lesser’a göre, Muammer Kaddafi’nin günleri sayılı. Uzman, Mısır veya Tunus’takinden çok Irak’takine benzer farklı silahlı grupların Libya’da kontrolu ele geçirmeye çalışacağını söylüyor: "Libya’da kontrolu ele geçiren yönetimle ilişki geliştirmek zorundayız. Belki bir değil birkaç grupla temasa geçmek sözkonusu olabilir. Ayrıca bunun çok zor olması da sözkonusu. Bu grupların bazıları şiddet yanlısı ya da aşırı görüşlü olabilir veya temas yapmak istemeyebilir."
Kaddafi’ye muhalefetin güçlü olduğu görülüyor. Göstericilerin üzerine ateş açmaları için emir alan iki Libyalı pilot bunu yapmak yerine Malta’ya iltica etmeyi tercih etti. Libya’nın doğu bölgelerinin şu anda rejim aleyhtarı kuvvetlerin kontrolunda olduğu yolunda haberler alınıyor.
Libya lideri dünkü konuşmasında göstericilere meydan okudu, kanının son damlasına kadar savaşacağını ve gerekirse ülkesinde şehit olacağını söyledi.
