Bütün dünyayı 2018 Dünya Kupası heyecanı sardı. Milyarlarca futbolsever, televizyonlarının başına kilitlenmiş durumda.
Peki Amerika’da durum ne? Amerikan erkek milli futbol takımı, 1986 yılından bu yana ilk kez bu yıl Rusya'da yapılan Dünya Kupası finallerine katılma hakkı elde edemedi.
Amerikan Futbol Federasyonu Sözcüsü Michael Kammarman, Amerika'da futbolun şu anda daha önce hiç olmadığı kadar çok ilgi gördüğünü söylüyor.
Spor televizyonu ESPN'in 2014'te yaptığı bir anket, Amerika'da profesyonel futbola olan ilginin 12 ila 17 yaş arasındaki gençler açısından beyzbola duyulan ilgiyle aynı seviyede olduğunu ortaya çıkarmıştı.
2018 tarihli Gallup anketiyse futbolun, Amerikan futbolu, basketbol ve beyzboldan sonra Amerika'daki en popüler dördüncü spor dalı olduğunu gösteriyor. Aynı ankete göre Amerikalılar'ın yüzde 37'sinin izlemeyi en çok sevdiği spor dalı, Amerikan futbolu. Bunu yüzde 11'le basketbol, yüzde 9'la beyzbol, yüzde 7'yle de futbol izliyor.
Michael Kammarman'a göre 1994 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapması, Amerika'da futbol açısından bir dönüm noktası oldu.
Kammarman, 1994 Dünya Kupası'nın elde edilen gelir ve izleyici sayısı açısından şimdiye kadarki en başarılı Dünya Kupası olduğunu ve bunun, tüm dünyaya, Amerika'da futbolun ciddiye alındığını gösterdiğini söylüyor.
1994 Dünya Kupası'ndan iki yıl sonra Amerikan Profesyonel Futbol Ligi, ilk sezonuna başladı.
O zamandan bu yana ligdeki takım sayısı 12'den 23'e çıktı. Kammarman, çok yakında ligdeki takım sayısının 28'e ulaşacağını söylüyor. 2014'te stadyumlardaki ortalama izleyici sayısı 19 bindi.
Sözcü aynı zamanda Amerika'da kadın futbol takımlarının başarısının da bu sporun sevilmesine büyük katkıda bulunduğunu söylüyor. Olimpiyat ve Dünya Kupası şampiyonlukları bulunan Amerikan Kadın Milli Futbol Takımı, dünya sıralamasında birinciliği uzun zamandır koruyor.
Kammarman ayrıca kadın milli takımının 1999 Dünya Kupası'nı almasının da Amerika'da futbolun geldiği seviye açısından bir dönüm noktası olduğu görüşünde.
Latin kökenli Amerikalılar'ın da futbolun sevilmesinde büyük payı var. Kısa süre önce yapılan bir ankete göre Latin kökenli Amerikalılar'ın yüzde 56'sı, Dünya Kupası olmayan yıllarda da futbolu yakından takip ediyor.
Milenyum kuşağının da futbola ilgisi giderek artıyor.
Kammarman, milenyum neslinin futbolu birçok açıdan sevdiğini, futbulun oluşturduğu toplumsal heyecanın, taraftar olma coşkusunun ve futbolun tüm dünya tarafından izlenmesinin bunda payı olduğunu söylüyor.
Teknoloji de futbolun Amerika'daki popülaritesinin artmasına katkıda bulunuyor.
Kammarman, FIFA Dünya Kupası temalı video oyunlarının gerek futbol, gerekse oyun tutkunları tarafından çok sevildiğini, bu gibi oyunlar sayesinde Amerikalılar'ın Arjantinli Lionel Messi ve Portekizli Cristiano Ronaldo gibi yıldızları tanıma imkanı bulduğunu söylüyor.
Futbol ayrıca Amerikalı sporseverlerin takip etmek için internete yöneldikleri ilk spor dalı. Bunun nedeni, televizyonlarda ve haberlerde futbolla ilgili çok az içerik olması.
Sözcü, Amerikan milli takımının bu yılki Dünya Kupası finallerine katılma şansı yakalayamamasının futbola olan ilgiyi azaltacağını düşünmüyor.
Kammarman'a göre Amerikalılar bu nedenle hayalkırıklığı yaşasa da bu, futbolun popülaritesini yitireceği anlamına gelmiyor. Ancak Amerika, örneğin bu yıl yerine 2002'de bu şansı kaçırsaydı, durum çok daha farklı olabilirdi.
Amerika, 2002 Dünya Kupası'nda çeyrek finallere kadar çıkmayı başarmıştı.
Kammarman, bu başarının, genç Amerikalı oyunculara ilham kaynağı olduğunu söylüyor. 1990-2014 arasında Amerika'da futbol oynayan genç sayısı yüzde 89 oranında arttı. 2015'te Amerika'da neredeyse 25 milyon kişi, futbol oynuyordu. Bu da Amerika'yı Çin'in ardından dünyada en çok futbol oynanan ikinci ülke konumuna taşıyor.
