Bir restoranda çalışan Hillary Morrison’ı en çok kirası, mutfak masrafları ve öğrenci kredisi ödemeleri düşündürüyor.
Geçim masraflarının yüksek olduğu Portland’da yaşayan Hillary’nin durumu, diğer restoran çalışanlarından farklı. Çünkü Hillary, federal asgari ücretin neredeyse üç katını kazanıyor.
Hillary’nin patronu Steve Corman için elemanlarına rahatça yaşayacakları bir maaş vermek, ahlaki bir sorumluluk. Corman, elemanlarına federal asgari ücretten 3 dolar 75 sent daha fazla ödemenin hizmet kalitesini arttırdığını söylüyor.
Corman, haftasonları elemanlarının saatte 30 dolara varan bir ücret aldıklarını belirtiyor. Bu oran yaşamlarını rahatça sürdürebilecekleri bir gelire ulaşmalarına yardımcı oluyor.
Corman bu nedenle Maine eyaletinde asgari ücretin yükseltilmesine ilişkin yasa tasarısını destekliyor. Tasarı, Maine’de asgari ücretle çalışanların maaşlarının yükseltilmesini öngörüyor.
Amerika çapında çok sayıda işçi, yüksek asgari ücret için gösteriler düzenleyerek gelir eşitsizliğini bu yılki başkanlık seçiminin odak noktası haline getirdi.
Demokrat Parti Başkan Adayı Hillary Clinton, asgari ücretin yükseltilmesini destekliyor.
Rakibi Donald Trump da, yerel hükümetlere, ekonomik açıdan kendilerine en uygun şekilde hareket etmeleri çağrısında bulundu.
Asgari ücret tasarısı geçtiğimiz yıl Maine eyalet meclisinde reddedilmişti. Ancak Maine eyaletinin açık siyasi sistemi sayesinde yeterli desteği toplayan seçmenler, tasarıyı Kasım ayında yeniden oylamaya sunacak.
Asgari ücretin yükselmesi durumunda restoran sahipleri ya fiyatları yükseltecek ya da giderlerini azaltmaya çalışacak.
Restoran sahibi Chris Tyll, çalışanların yaşam standartlarının asgari ücretlerin arttırılmasıyla yoluyla değil, daha iyi eğitim ve yeni istihdam alanlarıyla yükseltebileceği görüşünde.
Kamuoyu yoklamaları, ekonomik belirsizliğin hüküm sürdüğü bu seçim sürecinde Maine’li seçmenlerin asgari ücretin yükseltilmesine ilişkin tasarıyı reddedeceğini öngörüyor.