BERLİN —
Sosyal medya platformu Twitter'a Türkiye'den erişimin engellenmesine tepkiler sürüyor.
Konu bu hafta sonunda çıkan Alman gazetelerinde ana başlıklarda ve yorum köşelerinde yer aldı. Twitter'e erişimin engellenmesiyle birlikte Türkiye’nin düşünce özgürlüğü ve haber hakkı alma konusunda Çin, Kuzey Kore ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle aynı kulvara düştüğünü aktaran yorumlar, özgür toplumların demokratik değerleri ile bu yasağın bağdaşmadığının altını çizdi.
Ülkenin en çok satan gazetelerinden Die Zeit’ın ‘Korkutan Adam’ başlıklı yorumunda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için ‘Çocuklarını eve kilitlemek isteyen, ama evin camlarının olduğunu unutan babaya benziyor.’ görüşü ifade ediliyor.
İran’da bile Twitter’in serbest olduğunu anımsatan yorum, Başbakan Erdoğan’ın yasaklar yoluyla internetle mücadele edemeyeceğini kavrayamadığı öne sürüyor.
Die Tageszeitung’da çıkan ve ‘Pakistan ve Çin’le aynı ligde’ başlığını taşıyan yorumda ise, alınan yasaklama kararının Türkiye’yi dünya çapında küçük düşürdüğü savunuluyor. Yazıda Başbakan Erdoğan’ın bu kararı kendi ve partisi ile ilgili sosyal ağlar üzerinden yayınlanan veya yayınlanacağı söylenen iddiaları engellemek için aldığı belirtiliyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Twitter’ın kökünü kazıyacaklarını açıklamasının ardından erişimin engellenmesi Alman siyasetçiler arasında da geniş yankı buldu. Alman hükümetinin tepkisi, ‘Özgür toplumda nasıl iletişim kuracağına halk karar verir, devlet değil.’ şeklinde oldu.
Hükümet Sözcüsü, ‘Biz temel olarak Almanya'da düşünce özgürlüğünü savunuyoruz. Modern iletişim araçlarını engellemek ve devre dışı bırakmak gibi alınan önlemleri olumlu görmüyoruz" ifadesini kullandı.’ Alman Hükümetinin İnsan Hakları Sorumlusu Christoph Straesser yaptığı açıklamada, ‘Türkiye, Twitter servisine erişimi kapatarak, bir AB adayı ülke için geçerli kırmızı çizgi sınırını aşmıştır. Basın ve ifade özgürlüğünü bu ölçüde sınırlandırmak kabul edilemez, hoş görülemez.‘ ifadesini kullandı.
Hıristiyan Birlik CDU’nun Genel Başkan Yardımcısı Julia Klöckner Twitter üzerinden yayınladığı mesajda, ‘Erdoğan ve onun Twitter/internet sansürü. Türkiye AB’ye üye olmaya hazır mı yani?’ şeklinde görüş belirtti.
Sosyal Demokrat Parti SPD Genel Başkan Yardımcısı Thorsten Schaefer-Gümbel fikir özgürlüğünün demokrasinin en önemli değeri olduğunu, demokratik ülkelerde bu değerin devlet tarafından korunduğunu belirterek Twitter’in hemen açılmasını talep etti.
Yeşiller Eşbaşkanı Cem Özdemir ise Twitter yasağına önce inanamadığını, ancak olayın gerçek olduğunu saptadıktan sonra Türkiye’deki demokrasi ve fikir özgürlüğü adına derin endişe duyduğunu açıkladı.
Öte yandan ‘Twitter kapatma kararları artık bu yüzyıla ait kararlar değiller.’ şeklinde konuyla ilgili eleştirisini dile getiren Almanya eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff, bu tarz uygulama ve tavırlarla Türkiye’nin Avrupa’daki dostlarını ve destekçilerini de hayal kırıklığına uğrattığını bildirdi.
Katıldığı ‘Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Wulff, ‘Türkiye’deki siyasi yapının değişmesi gerektiğini ifade etti ve Türkiye’de alınacak her karar, Türkiye’de söylenen her ifade Türk dostlarına dönecektir.’ şeklinde konuştu.
Konu bu hafta sonunda çıkan Alman gazetelerinde ana başlıklarda ve yorum köşelerinde yer aldı. Twitter'e erişimin engellenmesiyle birlikte Türkiye’nin düşünce özgürlüğü ve haber hakkı alma konusunda Çin, Kuzey Kore ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle aynı kulvara düştüğünü aktaran yorumlar, özgür toplumların demokratik değerleri ile bu yasağın bağdaşmadığının altını çizdi.
Ülkenin en çok satan gazetelerinden Die Zeit’ın ‘Korkutan Adam’ başlıklı yorumunda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için ‘Çocuklarını eve kilitlemek isteyen, ama evin camlarının olduğunu unutan babaya benziyor.’ görüşü ifade ediliyor.
İran’da bile Twitter’in serbest olduğunu anımsatan yorum, Başbakan Erdoğan’ın yasaklar yoluyla internetle mücadele edemeyeceğini kavrayamadığı öne sürüyor.
Die Tageszeitung’da çıkan ve ‘Pakistan ve Çin’le aynı ligde’ başlığını taşıyan yorumda ise, alınan yasaklama kararının Türkiye’yi dünya çapında küçük düşürdüğü savunuluyor. Yazıda Başbakan Erdoğan’ın bu kararı kendi ve partisi ile ilgili sosyal ağlar üzerinden yayınlanan veya yayınlanacağı söylenen iddiaları engellemek için aldığı belirtiliyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Twitter’ın kökünü kazıyacaklarını açıklamasının ardından erişimin engellenmesi Alman siyasetçiler arasında da geniş yankı buldu. Alman hükümetinin tepkisi, ‘Özgür toplumda nasıl iletişim kuracağına halk karar verir, devlet değil.’ şeklinde oldu.
Hükümet Sözcüsü, ‘Biz temel olarak Almanya'da düşünce özgürlüğünü savunuyoruz. Modern iletişim araçlarını engellemek ve devre dışı bırakmak gibi alınan önlemleri olumlu görmüyoruz" ifadesini kullandı.’ Alman Hükümetinin İnsan Hakları Sorumlusu Christoph Straesser yaptığı açıklamada, ‘Türkiye, Twitter servisine erişimi kapatarak, bir AB adayı ülke için geçerli kırmızı çizgi sınırını aşmıştır. Basın ve ifade özgürlüğünü bu ölçüde sınırlandırmak kabul edilemez, hoş görülemez.‘ ifadesini kullandı.
Hıristiyan Birlik CDU’nun Genel Başkan Yardımcısı Julia Klöckner Twitter üzerinden yayınladığı mesajda, ‘Erdoğan ve onun Twitter/internet sansürü. Türkiye AB’ye üye olmaya hazır mı yani?’ şeklinde görüş belirtti.
Sosyal Demokrat Parti SPD Genel Başkan Yardımcısı Thorsten Schaefer-Gümbel fikir özgürlüğünün demokrasinin en önemli değeri olduğunu, demokratik ülkelerde bu değerin devlet tarafından korunduğunu belirterek Twitter’in hemen açılmasını talep etti.
Yeşiller Eşbaşkanı Cem Özdemir ise Twitter yasağına önce inanamadığını, ancak olayın gerçek olduğunu saptadıktan sonra Türkiye’deki demokrasi ve fikir özgürlüğü adına derin endişe duyduğunu açıkladı.
Öte yandan ‘Twitter kapatma kararları artık bu yüzyıla ait kararlar değiller.’ şeklinde konuyla ilgili eleştirisini dile getiren Almanya eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff, bu tarz uygulama ve tavırlarla Türkiye’nin Avrupa’daki dostlarını ve destekçilerini de hayal kırıklığına uğrattığını bildirdi.
Katıldığı ‘Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Wulff, ‘Türkiye’deki siyasi yapının değişmesi gerektiğini ifade etti ve Türkiye’de alınacak her karar, Türkiye’de söylenen her ifade Türk dostlarına dönecektir.’ şeklinde konuştu.