Başkan Donald Trump’un Kudüs’ü tek taraflı olarak İsrail’in başkenti ilan etmesi ve ABD’nin İsrail Büyükelçiliği'ni Tel Aviv'den Kudüs'e taşıması dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Almanya’da da değişik protesto gösterilerine neden oldu. Berlin’de yapılan bazı gösterilerde İsrail bayraklarını sembolize eden, elle çizilmiş kumaşların yakılması sonrasında geçen haftalarda, ülkede bir kez daha Müslümanlar arasında antisemitizm tartışılmaya başlandı.
Bu tartışmaları alevlendiren bir diğer gelişme, Berlin’de kipa ile dolaşan bir kişinin Nisan ayının sonunda saldırıya uğraması oldu. Saldırının görüntülerinin internet ortamında yayılmasının ardından olay büyük tepki topladı. Almanya Yahudi Cemaati tepki olarak ülke çapında binlerce kişinin katıldığı kipalı yürüyüşler düzenledi.
Saldırının faillerinden olan 19 yaşındaki bir Suriyeli ise polise gidip teslim oldu. Geçen yıl Berlin'de 14 yaşındaki bir çocuğun Müslüman sınıf arkadaşlarının, Yahudi olması sebebiyle kendisine yönelik taciz ve hakaretlerin ardından okuldan ayrılmak zorunda kaldığı ortaya çıkmış, olay beraberinde Yahudi düşmanlığı içeren okullardaki mobbingin boyutu ile ilgili tartışmaları beraberinde getirmişti.
Antisemist saldırıların ve Filistinlilerin gösterilerinde İsrail bayraklarının yakılmasından sonra, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, ülkede yaşayan Müslümanlar arasında antisemitizmin yayılmasından dolayı endişeli olduğunu belirtti. Başbakan Angela Merkel ise, Yahudi karşıtlığıyla mücadele konusunda kararlı olduklarını ve “bu mücadelenin kazanılması gerektiğini” söyledi.
Daha önce başta Angela Merkel olmak üzeri birçok Alman politikacı Almanya’da Hitler döneminde yaşananlardan ötürü antisemitizme yer olmadığını, ayrıca İsrail’in varlığının Almanya için ‘hikmet-i hükümet’ sayıldığını açıklamışlardı. Federal hükümet geçen yıl antisemitizmin İsrail düşmanlığını da kapsayan yeni bir tanımını kabul etmişti.
Federal hükümetin 2017’nin ilk altı ayında kayda geçen antisemit sözel ve fiziksel saldırılarla ilgili raporuna göre, 2016’da aynı dönemde toplam 654 olan saldırı sayısı 681’e tırmandı. Bu saldırıların 632’si, yani yüzde 93’ü Alman aşırı sağcılar ve ırkçılar tarafından yapıldı. Söz konusu raporda Müslümanların neden olduğu olay sayısı 23 olarak tanımlanırken, 25 saldırının ise İsrail karşıtı aşırı solcularla bağlantısı olduğu belirtiliyor.
Ancak toplumda egemen olan yargı, antisemitizmin özellikle 2015 sonrasında yaşanan göçmen krizinden bu yana Müslüman gençler arasında daha yaygın olduğu yönünde. Uzmanlar da özellikle okullarda, Arap ve Türk kökenli gençler arasında antisemitizmin artışını kaygıyla izliyor. Antisemitizmle mücadele için gençlere yönelik projeler yürüten ‘Çok kültürlü Forum’ adlı dernekten Deniz Gresher, antisemitist tavır ve saldırların artığını doğrulayarak, antisemitik söylemlerin Müslüman gençler ve Alman gençler arasında farklılık gösterdiğini belirtiyor.