Almanya’da toplam 80 kentte düzenlenen gösterilere katılan binlerce kişi, Akdeniz üzerinden gelen mültecilerin İtalya tarafından engellenmesini protesto etti.
İnsani yardım kurumlarına ait gemilerin Libya başta olmak üzere Afrika ülkelerinden kaçan sığınmacıları kurtarmaya devam etmesi gerektiği çağrısında bulunan göstericiler, Almanya’nın zor durumda kalan sığınmacıları kabul etmesini de talep etti.
5 bin katılımcıyla protesto gösterilerinin en kalabalığı Berlin’de gerçekleşirken, eylemleri organize eden "Deniz Köprüsü" (Seebrücke) adlı örgütün temsilcileri, denizlerdeki kurtarma faaliyetlerinin suç kapsamında değerlendirilmesi uygulamasının derhal sonlandırılması gerektiğini, uluslararası yasaların kaptanları kurtarmaya yükümlü kıldığını dile getirdi.
Yapılan konuşmalarda, geçen hafta 41 sığınmacı ile Lampedusa limanına izinsiz yanaşan ve İtalya karasularını ihlal etmekle suçlanarak gözaltına alınan "Sea-Watch 3" adlı geminin kaptanı Carola Rackete’nin, çıkarıldığı mahkemede hakim tarafından serbest bırakılması, "benzer kurtarma faaliyetlerini tasdik" olarak yorumlandı.
Serbest bırakıldıktan sonra, İtalya’da gizli tutulan bir yerden açıklama yapan 31 yaşındaki kaptan Rackete, ülkenin sağ popülist Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini’ye karşı "kendisine hakaret ettiği ve iftira attığı" suçlamalarıyla dava açacağını duyurdu.
Rakete, Alman İçişleri Bakanı Horst Seehofer’i de eleştirerek, göç krizinin çözümü için elindeki imkanları kullanmadığını ve mültecilerin kurtarılmasına yardımcı olmadığını öne sürdü. Carola Rackete, "Aynı durumu bir kez daha yaşarsam, hiç şüphesiz aynı tavrı ortaya koyarım" dedi.
Öte yandan İtalyan hükümetinin Alman insani yardım kuruluşu "Sea-Eye" tarafından işletilen ve 65 göçmen taşıyan "Aylan Kurdi" adlı gemisinin İtalyan limanlarına yanaşmasına izin vermemesi, Almanya ve İtalya arasındaki gerilimin daha da artmasına neden oldu.
Hafta başında Libya açıklarında batmak üzere olan bir tekneden 65 kişiyi kurtaran gemi mürettebatının, İtalyan yetkililerden "güvenli bir limana yanaşma izni istediği", ancak Matteo Salvini’nin bu kez de gemideki göçmenler için "İtalya'ya giremeyecekler, Tunus ya da Almanya'ya da gidebilirler" dediği öğrenildi.
Salvini’nin geminin Alman bandırası bulunduğu için, kurtarılan göçmenlerin sağlık durumlarından da Almanya’nın sorumlu olduğunu söylediği haber verildi.
"Aylan Kurdi"nin kaptanı İtalyan yetkililerin karasularına girmeme uyarısı üzerine, gemiyi Lampedusa adası yakınlarında durdurduğunu ve çıkacak kararı beklediğini açıkladı.
"Sea-Watch 3" gemisi ve kaptan Rackete’yle ilgili pasif tavrı nedeniyle eleştirilerin merkezinde bulunan Alman İçişleri Bakanı Seehofer, Almanya’nın "Aylan Kurdi" ve "Axel" adlı başka yardım gemisinde bulunan toplam 115 göçmenin bir kısmını Almanya’ya almaya hazır olduğunu açıkladı. Seehofer, diğer Avrupa Birliği ülkelerinin de sığınmacı üstlenmesi gerektiğini söyledi.
Yardım kuruluşu "Sea-Eye", Akdeniz’de mültecileri kurtarma faaliyetlerini sürdüren "Professor Albrecht Penck" gemisinin ismini geçen şubat ayında "Alan Kurdi" olarak değiştirdi. Suriye’nin kuzeyindeki Kobani kentinde doğan Alan Kurdi, 2015 yılında Türkiye’den Yunanistan’a botla geçmek zorunda bırakıldığı annesi ve kardeşi ile birlikte Bodrum yakınlarında boğularak hayatını kaybetmişti. Üç yaşındaki Alan Kurdi’nin sahildeki cansız bedenini gösteren fotoğraf dünya genelinde büyük yankı uyandırmıştı.