Futbolcu Mesut Özil’in Alman milli takımından ayrılması ve bunu ırkçılıkla gerekçelendirmesi sonrasında, günlük hayatta yaşanan ayrımcılık ve ırkçılığa dikkat çekmek için sosyal medyada başlatılan #MeTwo kampanyası sürüyor ve atılan mesajların ardı arkası kesilmiyor.
Kadınların maruz kaldıkları cinsel istismar olaylarını anlatmak için ABD’de başlatılan #MeToo kampanyasından esinlenerek #MeTwo etiketini kullanan sosyal medya kullanıcıları, başlarından geçen ırkçı ya da ayrımcı olayları kamuoyuyla paylaşıyor.
Konu sadece Alman medyasında değil, siyaset arenasında da yankı buldu. Alman siyasetinde faal çok sayıda Türkiye kökenli, politikaya atılmadan ve sonrasında yaşadıklarını aktarırken, sokaktaki vatandaş da adeta ‘içini dökebilme fırsatını’ yakaladı. Yapılan paylaşımlarda ortaya çıkan, Türkiye kökenlilerin özellikle uyum konusunda yaşanan tartışmalarda, "uyum sorununun nedeni bizi kabul etmeyen Almanlar" dediği dikkat çekiyor.
Öte yandan televizyon kanalı ARD tarafından yapılan bir ankette, Almanların yaklaşık 3'te 2’sinin ülkedeki ırkçılığı ciddi bir sorun olarak gördüğü belirtildi. Ankette, ırkçılığı "çok büyük" ya da "büyük" sorun olarak gören Almanların oranının yüzde 64 olduğu kaydedildi. Irkçılığı "küçük" ya da "çok küçük" sorun olarak görenlerin oranı yüzde 30’a çıkarken, araştırmaya katılan Almanların yüzde 5'i ise ırkçılığın sorun "olmadığını" savundu. Ankete katılan göçmenlerin yüzde 68'i de ülkede ırkçılığı "çok büyük" veya "büyük" sorun olarak niteledi. Almanların yüzde 62’si uzun süreden beri Almanya’da yaşayan göçmenlerin ülkeye "çok iyi" ya da "iyi" uyum sağladığını söylerken, Almanların yüzde 33'ü de bu gruptaki göçmenlerin ülkeye uyumunun "kötü" ya da "çok kötü" olduğunu savundu.