Almanya’da iktidar ve muhafelet partilerinden Türkiye'nin Suriye’nin kuzeydoğusuna yönelik askeri harekatını kınayan açıklamalar geldi. Sol Parti’nin talebine üzerine Federal Meclis konuyu özel bir oturumda ele alırken, Sol Parti’den milletvekili Sevim Dağdelen Federal Hükümet’i Türkiye’nin operasyonuna yeteri kadar sert tepki vermemekle suçladı ve Dışişleri Bakanı Heiko Maas’in ilan ettiği ‘kısmı silah satışı yasağını’ yetersiz olarak tanımladı.
Dağdelen, Almanya’nın Türkiye’ye tümden silah satışı ambargosu uygulamasını, ayrıca Alman firmalarına verilen Hermes kredilerinin dondurulmasını, ekonomik yaptırımlar getirilmesini istedi. Hristiyan Demokrat Parti (CDU) milletvekili Johann Wadephul, askeri harekatı "uluslararası hukuka aykırı” olarak nitelendirerek, Başbakan Angela Merkel’in söylediği gibi Türkiye’nin birliklerini geri çekmesini istedi. Wadephul, NATO’nun bir değerler birliği olduğunu savunarak, Türkiye’nin hem NATO’nun hem de AB’nin değerlerini ‘ayaklar altına’ aldığını öne sürdü ve "Türkiye nerede yer almak istediğine karar vermek zorunda" dedi. Federal Hükümet adına konuşan Devlet Bakanı Niels Annen, operasyon sonucunda IŞİD örgütünün yeniden güçleneceğini, ancak bu gelişmenin tek sorumlusunun Türkiye olmadığını belirtti. ABD'nin Suriye'de izlediği siyaseti eleştiren Annen, Başkan Trump‘ın Suriye'den askerlerini çekme kararının Türkiye'nin askeri operasyon düzenlemesine olanak sağladığını belirtti.
Yeşiller, liberal FDP ve sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) adına konuşan milletvekillerinden de Türkiye'nin askeri harekatını kınayan açıklamalar geldi. Aynı zamanda Merkel hükümetinin daha sert yaptırımlar uygulaması, Ankara’ya baskı yapması yönünde çağrılar yapıldı.
Federal hükümetin çizgisi, AB ülkelerinin olası yaptırımlar konusunda ortak kararla hareket etmesi yönünde. Hükümete yakın kaynaklar, konunun AB'ye üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının Perşembe ve Cuma günü yapacağı zirvede tartışılacağını, ancak Türkiye’yle ilişkileri daha da zora sokacak yaptırımların düşünülmediğini aktarıyor. Nitekim ABD’nin planladığı ve Almanya’da muhalefetin istediği ekonomik yaptırımların "henüz gündemde olmadığı” vurgulanıyor. Berlin’de dillendirilen bir yaptırım olasılığı, bazı bakanlara yönelik Almanya’ya girişlerinin kısıtlanması.
Hükümetteki SPD’nin dış politika sözcüsü Rolf Mützenich bu yaptırımın diğer AB ülkeleriyle birlikte yaşama geçirilmesinin doğru olacağını söyledi. Bu arada Sol Parti Meclis Grubu Başkanı Dietmar Bartsch, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Alman Dışişleri Bakanı Maas hakkındaki sözleri nedeniyle Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın’ın bakanlıığa çağrılarak, uyarılmasını, Erdoğan adına özür dilemesini, aksi takdirde ‘istenmeyen adam’ ilan edilemesini talep etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maas hakkında, "Alman Dışişleri Bakanı çıkmış, haddini bilmez bir adam, 'Türkiye'ye silah satmayacağız' diyor. Aman yandık! Ben kaybetmem siz kaybedersiniz. Sen siyaseti de bilmiyorsun, siyaset acemisisin" şeklinde konuşmuştu.
Öte yandan operasyonu protesto etmek isteyen bir grup PKK/YPG sempatizanı Berlin’de Federal Basın Merkezi’ni bastı. Aralarında Alman aktivistlerin ağır bastığı yaklaşık 10 kişilik bir grup, hükümetin olağan basın toplantısı sırasında basın merkezine girerek işgal eylemi yaptı. Basın toplantısı yarıda kesilirken, göstericilerden biri yaklaşık 3 dakika bir bildiri okudu. Ardından çağrılan polis göstericileri basın merkezinden çıkarırken, kimlik tespiti yapılacağını açıkladı. Göstericilerin normal şartlarda sadece akredite olanların güvenlik koridorundan geçtikten sona girdikleri binaya nasıl girebildikleri konusunda bir açıklama yapılmadı.
