Terör örgütü IŞİD'e katılan, ardından Suriye'de teslim olan veya esir alınan Alman vatandaşlarının durumu ve Almanya’ya dönme süreçleri uzun süredir tartışma yaratıyor.
Federal hükümet, terör eylemlerine katılmış Alman vatandaşı IŞİD’lilerin geri dönmesine mesafeli yaklaşırken, IŞİD kamplarına katılanların çocuklarını ülkeye getirme konusunda ise harekete geçti.
Federal Dışişleri Bakanı Heiko Maas, "Çocukları anne ve babalarının yaptıklarından sorumlu tutamayız" diyerek konuya açıklık getirdi.
Çok sayıda Alman vatandaşı IŞİD’liyi elinde bulunduran Suriye Demokratik Güçleri'nin Pazartesi günü yaptığı bir açıklamayı doğrulayan bir dışişleri bakanlığı sözcüsü, üç yetim çocuğun ve altı aylık bir bebeğin Almanya’ya dönmeleri amacıyla Erbil’deki Alman Başkonsolosluğu yetkililerine teslim edildiğini doğruladı.
Daha önce, geçen nisan ayında IŞİD üyesi olduğu gerekçesiyle Irak'ta tutuklu bulunan bir Alman kadın ve üç çocuğu Irak'tan Almanya'ya dönüş yapmıştı.
Geçen Temmuz ayında ise Berlin İdari Mahkemesi, bir IŞİD üyesiyle evlenen ve Suriye’de bir kampta bulunan ve geri gelebilmek için Alman yetkililere başvuran Alman vatandaşı kadının, üç çocuğuyla birlikte Almanya'ya geri getirilmesi gerektiğine hükmetti. Mahkeme, kararında, çocukların Suriye’de kalmaları durumunda "ciddi, sebepsiz ve kaçınılmaz şekilde dezavantajlı duruma düşeceklerini" belirtti ve Alman hükümetinin benzer durumda bulunan çocuklara sahip çıkmasını talep etti.
Suriye’de diplomatik temsilcisi olmadığı gerekçesiyle Alman vatandaşı IŞİD’lilerin geride kalan çocuklarını almaya uzun süre yanaşmayan federal hükümetin tavrını değiştirmesi, bu kararla gerekçelendirilirken, IŞİD'e katılanların aile üyelerinin geri gelebilmesi için açılmış başka davaların da bulunduğu, hükümetin benzer kararlar çıkmadan adım atmayı tercih ettiği belirtiliyor.
Resmi olmayan rakamlara göre Suriye’de 100 civarında Alman vatandaşı çocuk bulunuyor.
Ayrıca Suriye Demokratik Güçleri'nin kontrol ettiği bölgede IŞİD üyesi Alman vatandaşı en az 66 erkek tutuklu bulunuyor.
Onlarca Alman vatandaşı kadının, IŞİD'lilerin evlendiği kadın ve çocukların barındırıldığı Suriye’deki El Hol kampında yaşadığı tahmin ediliyor. Yardım örgütü Medico International'in verilerine göre, El Hol ve başka kamplarda Almanya ile bağlantılı en az 120'den fazla IŞİD yanlısı kadının kaldığı tahmin ediliyor. Bu kadınların yüzde 90'ınından fazlasının da Alman vatandaşı olduğu belirtiliyor.
Alman istihbarat raporlarına göre, 2013 yılından bu yana yaklaşık bin 50 kişi IŞİD'e katılmak üzere Almanya'dan Suriye ve Irak’a gitti. Hükümet ise bir süre önce, IŞİD militanlarının Suriye'deki kaotik şartlar altında vatandaşlık bilgilerinin doğruluğunu kontrol etme imkanı bulunmadığını öne sürerek ülkeye geri dönmelerinin "fevkalede zor" olduğunu açıklamıştı.
Alman yasalarına göre, IŞİD üyesi tutukluların Alman pasaportu olması halinde ülkeye geri dönmek için talepte bulunmaları hukuki açından mümkün. Söz konusu Alman vatandaşlarının vatandaşlıkları yasalara göre iptal edilemiyor. Çifte pasaport sahibi IŞİD militanlarının vatandaşlıktan çıkartılması ise daha kolay. Çifte vatandaşlarda, vatandaşlığa geçerken yalan bilgi verdikleri ispatlananlarınkiler iptal edilebiliyor.
Geçen ilkbaharda çıkan yeni bir yasaya göre ise, “Yurt dışına giderek, terör milislerinin silahlı mücadelesine somut olarak katılan, Almanya ve temel değerlerine sırt çevirip, terör mitanı şeklinde yabancı bir güce yönelen” çifte vatandaşların Alman vatandaşlığını kaybetmesini öngörülüyor.
