Başbakan Recep Tayip Erdoğan, dördüncü kez üç yıl için Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkanlığına aday olduğu kongrede bu dönem sonunda genel başkanlıktan ayrılacağını yineledi ancak " bu bir veda değil bir estir" dedi.
Aslında 4. Olağan Kongre’de yapacağı konuşmada Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’nin en temel meselesi olarak görülen Kürt Sorunu’nda ileri mesajlar vermesi bekleniyordu. Çünkü Başbakan Erdoğan hafta boyunca çıktığı televizyon programlarında “Oslo süreci”nin yeniden başlayabileceği yönünde güçlü mesajlar vermiş ve hatta bu görüşmelerde “İmralı”nın muhatap alınabileceğini belirtmişti.
Ancak Erdoğan’ın kongre konuşması bu beklentinin uzağında kaldı.
Somut bir yol haritası ya da çözüm planı sunmayan Başbakan, Kürt halkından destek istedi.
“Biz Kürt kardeşlerimize karşı yüzlerce adım attık. Şimdi artık bu yeni dönemde Kürt kardeşlerimin bizlere karşı bir adım atmasını bekliyoruz. Kürt kardeşlerimin 'Yeter artık' diyerek teröre karşı cesaretle seslerini yükseltmelerini bekliyoruz. Yeniden Kürt kardeşlerimizle birlikte yol haritasını çizmek, bu ülkede kardeşliği, Kürt kardeşlerimizle birlikte yüceltmek istiyoruz”.
Bölgeye 35 milyar TL yatırım yaptıklarını, okul, hastane, enerji santrali kurduklarını, TRT Şeş’i açtıklarını buna PKK’nın partisinin yerel yöneticilerini kaçırarak yanıt verdiğini söyleyen Erdoğan, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin sürmesi için Kürt halkından güç aldığını söyledi.
“Benim Kürt kardeşim İdris-i Bitlisi'nin, Selahaddin Eyyübi’nin torunudur, bunların değil. Benim Kürt kardeşimin başka ülkelerin, başka rejimlerin, Türkiye düşmanı çevrelerin taşeronu haline gelmiş bu eli kanlı terör örgütüyle hiçbir ortak yanı yoktur. Benim Kürt kardeşimin Kürtlere bu kadar ağır bedeller ödeten, Kürt gençlerini zorla dağa kaçıran, Kürt çocuklarını ölmeye ve öldürmeye programlayan bu canilerle hiçbir duygu bağı kesinlikle yoktur.”
‘Terör örgütü CHP’yi parmağında oynatıyor’
“Biz bu meseleyi çözeceğiz, anaların babaların gözyaşlarına dindireceğiz” diyen Erdoğan ana muhalefette bulunan CHP ile birlikte MHP ve BDP’yi de sert bir dille eleştirdi.
“Bu ülkenin ana muhalefet partisi terör örgütünün servis ettiği belgelerle, terör örgütünün diliyle, terör örgütünün üslubuyla konuşabiliyor. Bölücü terör örgütünü Sosyalist Enternasyonal'de Filistinli direnişçilerle bir görecek kadar bir zilletin içerisinde bunlar.
Bir yanda şehitleri istismar eden bir parti, bir yanda terör örgütünün kuklası haline gelmiş bir parti, bir yanda terör örgütünün parmağında oynattığı bir ana muhalefet partisi var.'
CHP’yi bu sözlerle eleştiren Başbakan Erdoğan’ın daha sonra CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Kürt Sorunu’na çözüm için Haziran ayından beri teklif beklediklerini söylemesi ise şaşırtıcıydı.
“Ana muhalefete sesleniyorum, biz hazırız. Hazırsan arkadaşlarıma ben görevi verdim. Sizin grup başkanvekillerinizle, genel başkan yardımcılarınızla arkadaşlarım görüşecek. 'Evet' diyorsanız, oturup konuşacağız. Yapılabilecek bir şey var da eğer yapmıyorsak biz bunun hesabını her an veririz. Çünkü biz hesaptan kaçınan bir iktidar değiliz.”
‘Yolumuz Yavuz’un, Özal’ın, Erbakan’ın yolu’
Erdoğan, konuşmasında Türklere Anadolu’nun kapılarını açan Alpaslan, Osman Gazi’nin kayınpederi ve dini önderi Şeyh Edebali, Alevilere yaptığı kıyımla bilinen ama halifeliği Osmanlı’ya getiren Yavuz Sultan Selim gibi tarihi liderlere atıfta bulundu. Erdoğan, bu isimlerin ellerinde şekillenen medeniyetin bir büyük çınar oluşturduğunu ve partisinin de bu bunun bir kolu olduğunu söyledi.
“Bu çınarın gölgesinde ayrım yoktur, bu çınarın gölgesinde ayrımcılık yoktur, bu çınarın gölgesinde zulüm yoktur, baskı yoktur, ötekileştirme yoktur. İşte biz AK Parti olarak bu büyük çınarın kollarından biriyiz. Bizim yolumuz Sultan Alparslan'ın, Melik Şah'ın, Kılıçarslan'ın yoludur. Bizim yolumuz Osmangazi'nin, Fatih Sultan Mehmet'in, Sultan Süleyman'ın, Yavuz Sultan Selim'in yoludur. Bizim yolumuz Gazi Mustafa Kemal'in, merhum Adnan Menderes'in, merhum Turgut Özal'ın, merhum Necmettin Erbakan'ın yoludur”.
Yeni hedef 2071
Bugüne kadar “Hedef 2023” vizyonuyla Cumhuriyet’in 100 yılına kadar iktidarda olma hedefi koyan Başbakan Erdoğan kongrede partili gençlerin önüne yeni bir hedef daha koydu, 2071. Büyük Selçuklu sultanlı Alpaslan’ın Bizans’a karşı kazandığı Malazgirt Savaşı’nın 1000. yıldönümü artık iktidar partisinin yeni hedefi!
Her ne kadar Başbakan Erdoğan, “Biz Türkiye partisiyiz. Yüzde 99'la bile iktidar olsak yüzde 1'in hakkını, hukukunu, tercihlerini korumak, bizim boynumuzun borcu olarak kalacaktır' dese de kongreye akredite edilmeyen Sözcü, Birgün, Aydınlık, Yeniçağ, Evrensel, Özgür Gündem, Cumhuriyet gazetelerinin kongreye akredite edilmemeleri bu söylemle tezat oluşturdu.
‘CHP’nin içinde olmadığı darbe yok’
Başbakan konuşmasında “biz popülizme tevessül etmedik” dedikten sonra 12 Eylül darbesinde kapatılan CHP için “ana muhalefet partisinin içinde olmadığı darbe yoktur” demesi ilginçti.
Başbakan Erdoğan’ın Avrupa Birliği konusunda neredeyse hiç mesaj vermemesi dikkat çekti. Kongrede en fazla alkışı Hamas lideri Halid Meşal alırken yabancı davetliler arasında ilk hitap eden Mısır Devlet Başkanı Muhammed Mursi oldu.
Mısır halkının Türkiye’ye hayranlık beslediğini söyleyen Mursi’nin, Suriye’yle ilgili mesajları büyük alkış aldı.
Mursi: Suriye’de asrın trajedisi yaşanıyor
“Suriye topraklarında Suriye halkı sabah akşam öldürülmektedir, tecavüze uğramaktadır. Kendi halkını öldüren rejimin yönetimi altında yüz yılın trajedisini yaşıyor. Uykumuzu kaçırıyor bu trajedi. Kan durana kadar, zalim yönetim oradan ayrılıncaya kadar, Suriye halkı meşru haklarına kavuşuncaya kadar yanında olacağız"
Konuşması merakla beklenen bir diğer isim Irak Bölgesel Kürt yönetimi Başkan Mesud Barzani’ydi.
İsim vermeden PKK’yı eleştiren Iraklı Kürt lider, “Sayın Erdoğan yardım etmeye hazırım tüm Kürtler bu süreci desteklemeli” dedi.
Barzani: Kürtler Erdoğan’ı desteklesin
“Diyarbakır'a gittiği zaman orada yaptığı konuşmayla Kürt sorununun gerçekten çözüleceğini dile getirdiği için sayın Erdoğan’a teşekkür ediyorum. Daha sonra aynı duyguyla Erbil'i ziyaret etti. Bu politikaya karşılık tüm Kürtlerin bu süreci desteklemesi gerektiğine inanıyorum. Hiçbir sorun şiddetle çözülemez, bunu görmek gerekiyor. Kan dökülmesinin son bulması için elimizden gelen ne varsa Sayın Erdoğan'a yardımcı olmaya hazırız, inşallah bu konuda her ne lazımsa yapılacaktır ve biz yapmaya hazırız”.
Kongrede bu isimlerin dışında Sudan Devlet Başkan Yardımcısı Ali Osman Muhammed Taha, Irak Cumhurbaşkan Yardımcısı Tarık Haşimi, eski Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder, eski Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani, Tunus Nahda Hareketi Lideri Raşit el Gannuşi gibi isimler de yer aldı.
Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu ve Osman Can MKYK’da
Kongrede en merak edilen konu ise 2013 Yerel Seçimler, 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve 2015 Genel Seçimleri’ne partiyi hazırlayacak en üst düzey organ olan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nun kimlerden oluşacağıydı.
50 kişilik MKYK’nın 21 üyesi değiştirildi.
AK Parti’yle birleşen HAS Parti’nin eski genel başkanı Numan Kurtulmuş, Demokrat Parti eski genel başkanı Süleyman Soylu, Müsiad eski başkanı Ömer Bolat, Demokrat Yargı eski başkanı Osman Can, beklendiği gibi MKYK’ya seçildiler.
Son dönemde yıldızı parlayan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Denizli milletvekili Nihat Zeybekçi ve eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin de partinin en üst organına seçildiler.
Abdulkadir Aksu, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Bülent Arınç, Ömer Çelik, Hüseyin Çelik gibi partinin önemli isimleri de MKYK’daki yerlerini korudu.
Aslında 4. Olağan Kongre’de yapacağı konuşmada Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’nin en temel meselesi olarak görülen Kürt Sorunu’nda ileri mesajlar vermesi bekleniyordu. Çünkü Başbakan Erdoğan hafta boyunca çıktığı televizyon programlarında “Oslo süreci”nin yeniden başlayabileceği yönünde güçlü mesajlar vermiş ve hatta bu görüşmelerde “İmralı”nın muhatap alınabileceğini belirtmişti.
Ancak Erdoğan’ın kongre konuşması bu beklentinin uzağında kaldı.
Somut bir yol haritası ya da çözüm planı sunmayan Başbakan, Kürt halkından destek istedi.
“Biz Kürt kardeşlerimize karşı yüzlerce adım attık. Şimdi artık bu yeni dönemde Kürt kardeşlerimin bizlere karşı bir adım atmasını bekliyoruz. Kürt kardeşlerimin 'Yeter artık' diyerek teröre karşı cesaretle seslerini yükseltmelerini bekliyoruz. Yeniden Kürt kardeşlerimizle birlikte yol haritasını çizmek, bu ülkede kardeşliği, Kürt kardeşlerimizle birlikte yüceltmek istiyoruz”.
Bölgeye 35 milyar TL yatırım yaptıklarını, okul, hastane, enerji santrali kurduklarını, TRT Şeş’i açtıklarını buna PKK’nın partisinin yerel yöneticilerini kaçırarak yanıt verdiğini söyleyen Erdoğan, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin sürmesi için Kürt halkından güç aldığını söyledi.
“Benim Kürt kardeşim İdris-i Bitlisi'nin, Selahaddin Eyyübi’nin torunudur, bunların değil. Benim Kürt kardeşimin başka ülkelerin, başka rejimlerin, Türkiye düşmanı çevrelerin taşeronu haline gelmiş bu eli kanlı terör örgütüyle hiçbir ortak yanı yoktur. Benim Kürt kardeşimin Kürtlere bu kadar ağır bedeller ödeten, Kürt gençlerini zorla dağa kaçıran, Kürt çocuklarını ölmeye ve öldürmeye programlayan bu canilerle hiçbir duygu bağı kesinlikle yoktur.”
‘Terör örgütü CHP’yi parmağında oynatıyor’
“Biz bu meseleyi çözeceğiz, anaların babaların gözyaşlarına dindireceğiz” diyen Erdoğan ana muhalefette bulunan CHP ile birlikte MHP ve BDP’yi de sert bir dille eleştirdi.
“Bu ülkenin ana muhalefet partisi terör örgütünün servis ettiği belgelerle, terör örgütünün diliyle, terör örgütünün üslubuyla konuşabiliyor. Bölücü terör örgütünü Sosyalist Enternasyonal'de Filistinli direnişçilerle bir görecek kadar bir zilletin içerisinde bunlar.
Bir yanda şehitleri istismar eden bir parti, bir yanda terör örgütünün kuklası haline gelmiş bir parti, bir yanda terör örgütünün parmağında oynattığı bir ana muhalefet partisi var.'
CHP’yi bu sözlerle eleştiren Başbakan Erdoğan’ın daha sonra CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Kürt Sorunu’na çözüm için Haziran ayından beri teklif beklediklerini söylemesi ise şaşırtıcıydı.
“Ana muhalefete sesleniyorum, biz hazırız. Hazırsan arkadaşlarıma ben görevi verdim. Sizin grup başkanvekillerinizle, genel başkan yardımcılarınızla arkadaşlarım görüşecek. 'Evet' diyorsanız, oturup konuşacağız. Yapılabilecek bir şey var da eğer yapmıyorsak biz bunun hesabını her an veririz. Çünkü biz hesaptan kaçınan bir iktidar değiliz.”
‘Yolumuz Yavuz’un, Özal’ın, Erbakan’ın yolu’
Erdoğan, konuşmasında Türklere Anadolu’nun kapılarını açan Alpaslan, Osman Gazi’nin kayınpederi ve dini önderi Şeyh Edebali, Alevilere yaptığı kıyımla bilinen ama halifeliği Osmanlı’ya getiren Yavuz Sultan Selim gibi tarihi liderlere atıfta bulundu. Erdoğan, bu isimlerin ellerinde şekillenen medeniyetin bir büyük çınar oluşturduğunu ve partisinin de bu bunun bir kolu olduğunu söyledi.
“Bu çınarın gölgesinde ayrım yoktur, bu çınarın gölgesinde ayrımcılık yoktur, bu çınarın gölgesinde zulüm yoktur, baskı yoktur, ötekileştirme yoktur. İşte biz AK Parti olarak bu büyük çınarın kollarından biriyiz. Bizim yolumuz Sultan Alparslan'ın, Melik Şah'ın, Kılıçarslan'ın yoludur. Bizim yolumuz Osmangazi'nin, Fatih Sultan Mehmet'in, Sultan Süleyman'ın, Yavuz Sultan Selim'in yoludur. Bizim yolumuz Gazi Mustafa Kemal'in, merhum Adnan Menderes'in, merhum Turgut Özal'ın, merhum Necmettin Erbakan'ın yoludur”.
Yeni hedef 2071
Bugüne kadar “Hedef 2023” vizyonuyla Cumhuriyet’in 100 yılına kadar iktidarda olma hedefi koyan Başbakan Erdoğan kongrede partili gençlerin önüne yeni bir hedef daha koydu, 2071. Büyük Selçuklu sultanlı Alpaslan’ın Bizans’a karşı kazandığı Malazgirt Savaşı’nın 1000. yıldönümü artık iktidar partisinin yeni hedefi!
Her ne kadar Başbakan Erdoğan, “Biz Türkiye partisiyiz. Yüzde 99'la bile iktidar olsak yüzde 1'in hakkını, hukukunu, tercihlerini korumak, bizim boynumuzun borcu olarak kalacaktır' dese de kongreye akredite edilmeyen Sözcü, Birgün, Aydınlık, Yeniçağ, Evrensel, Özgür Gündem, Cumhuriyet gazetelerinin kongreye akredite edilmemeleri bu söylemle tezat oluşturdu.
‘CHP’nin içinde olmadığı darbe yok’
Başbakan konuşmasında “biz popülizme tevessül etmedik” dedikten sonra 12 Eylül darbesinde kapatılan CHP için “ana muhalefet partisinin içinde olmadığı darbe yoktur” demesi ilginçti.
Başbakan Erdoğan’ın Avrupa Birliği konusunda neredeyse hiç mesaj vermemesi dikkat çekti. Kongrede en fazla alkışı Hamas lideri Halid Meşal alırken yabancı davetliler arasında ilk hitap eden Mısır Devlet Başkanı Muhammed Mursi oldu.
Mısır halkının Türkiye’ye hayranlık beslediğini söyleyen Mursi’nin, Suriye’yle ilgili mesajları büyük alkış aldı.
Mursi: Suriye’de asrın trajedisi yaşanıyor
“Suriye topraklarında Suriye halkı sabah akşam öldürülmektedir, tecavüze uğramaktadır. Kendi halkını öldüren rejimin yönetimi altında yüz yılın trajedisini yaşıyor. Uykumuzu kaçırıyor bu trajedi. Kan durana kadar, zalim yönetim oradan ayrılıncaya kadar, Suriye halkı meşru haklarına kavuşuncaya kadar yanında olacağız"
Konuşması merakla beklenen bir diğer isim Irak Bölgesel Kürt yönetimi Başkan Mesud Barzani’ydi.
İsim vermeden PKK’yı eleştiren Iraklı Kürt lider, “Sayın Erdoğan yardım etmeye hazırım tüm Kürtler bu süreci desteklemeli” dedi.
Barzani: Kürtler Erdoğan’ı desteklesin
“Diyarbakır'a gittiği zaman orada yaptığı konuşmayla Kürt sorununun gerçekten çözüleceğini dile getirdiği için sayın Erdoğan’a teşekkür ediyorum. Daha sonra aynı duyguyla Erbil'i ziyaret etti. Bu politikaya karşılık tüm Kürtlerin bu süreci desteklemesi gerektiğine inanıyorum. Hiçbir sorun şiddetle çözülemez, bunu görmek gerekiyor. Kan dökülmesinin son bulması için elimizden gelen ne varsa Sayın Erdoğan'a yardımcı olmaya hazırız, inşallah bu konuda her ne lazımsa yapılacaktır ve biz yapmaya hazırız”.
Kongrede bu isimlerin dışında Sudan Devlet Başkan Yardımcısı Ali Osman Muhammed Taha, Irak Cumhurbaşkan Yardımcısı Tarık Haşimi, eski Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder, eski Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani, Tunus Nahda Hareketi Lideri Raşit el Gannuşi gibi isimler de yer aldı.
Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu ve Osman Can MKYK’da
Kongrede en merak edilen konu ise 2013 Yerel Seçimler, 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve 2015 Genel Seçimleri’ne partiyi hazırlayacak en üst düzey organ olan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nun kimlerden oluşacağıydı.
50 kişilik MKYK’nın 21 üyesi değiştirildi.
AK Parti’yle birleşen HAS Parti’nin eski genel başkanı Numan Kurtulmuş, Demokrat Parti eski genel başkanı Süleyman Soylu, Müsiad eski başkanı Ömer Bolat, Demokrat Yargı eski başkanı Osman Can, beklendiği gibi MKYK’ya seçildiler.
Son dönemde yıldızı parlayan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Denizli milletvekili Nihat Zeybekçi ve eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin de partinin en üst organına seçildiler.
Abdulkadir Aksu, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Bülent Arınç, Ömer Çelik, Hüseyin Çelik gibi partinin önemli isimleri de MKYK’daki yerlerini korudu.