WASHINGTON —
Kürt sorununun çözümü için hükümetin başlattığı süreç çerçevesinde oluşturulan Akil İnsanlar görevlerine başladı.
Türkiye’nin yedi bölgesini temsilen dokuzar kişilik heyetler halinde çalışmalar yürütecek Akil İnsanlar’ın Doğu Anadolu grubu, ilk toplantısını dün Malatya ’dan başlattı. Heyet, kentteki sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelerek, çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerini aldı.
Dün ayrıca Güneydoğu Anadolu grubu da Diyarbakır’da toplandı.
Güneydoğu Anadolu heyetinden gazeteci-yazar Etyen Mahçupyan, “Karşınızda kaygıları, kuşkuları olan, soru işaretleri taşıyan zihinler olacak ve bu zihinler olaya barış sürecine ‘acaba biz neyi kaybediyoruz’ şeklinde bakan insanlar,” diye konuşuyor. Mahçupyan’a göre Akil İnsanlar’ın görevi, bu kişilere “bir şey kaybetmediklerini, kazanmanın bu devirde ancak ‘birlikte kazanarak’ mümkün olabileceğini anlatabilmek.
Etyen Mahçupyan, “Toplumsal uzlaşmaya ihtiyaç olduğunu, ‘başkalarına rağmen’ bir çözümün artık Türkiye’de geçerliliğini yitirdiğini söylüyor.
İç Anadolu Bölgesi heyetinden Beril Dedeoğlu ise, silah bırakma sürecinin gerçekleşmesinin ardından, “insan hak ve özgürlüklerinin alanını genişletecek, hukuk devletini daha da demokrasiye yaklaştıracak yeni normların ortaya çıkması”nın önemli olduğuna dikkati çekiyor ve Akil İnsanlar’ı oluşturanların kişisel çabalarının bu yönde devam edeceğini belirtiyor.
Siyasi tabloya bakıldığında “çatışma dili”nin “uzlaşma dili”nden daha baskın olduğuna dikkati çeken öğretim görevlisi Dedeoğlu, bunun da diyalog kurmayı zorlaştırdığını kaydediyor.
Beril Dedeoğlu’nu toplumsal uzlaşma konusunda iyimser düşündüren etken ise, geçmişte “terörle mücadele” çerçevesinde yürütülen çabaların gerçekte “kirli bir savaş” olduğunun toplum tarafından gittikçe artan bir şekilde benimseniyor olması.
Amerika’nın Sesi muhabiri Alparslan Esmer’in Etyen Mahçupyan ve Beril Dedeoğlu’yla yaptığı söyleşileri ses dosyalarına tıklayarak dinleyebilirsiniz.
Türkiye’nin yedi bölgesini temsilen dokuzar kişilik heyetler halinde çalışmalar yürütecek Akil İnsanlar’ın Doğu Anadolu grubu, ilk toplantısını dün Malatya ’dan başlattı. Heyet, kentteki sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelerek, çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerini aldı.
Dün ayrıca Güneydoğu Anadolu grubu da Diyarbakır’da toplandı.
Güneydoğu Anadolu heyetinden gazeteci-yazar Etyen Mahçupyan, “Karşınızda kaygıları, kuşkuları olan, soru işaretleri taşıyan zihinler olacak ve bu zihinler olaya barış sürecine ‘acaba biz neyi kaybediyoruz’ şeklinde bakan insanlar,” diye konuşuyor. Mahçupyan’a göre Akil İnsanlar’ın görevi, bu kişilere “bir şey kaybetmediklerini, kazanmanın bu devirde ancak ‘birlikte kazanarak’ mümkün olabileceğini anlatabilmek.
Etyen Mahçupyan, “Toplumsal uzlaşmaya ihtiyaç olduğunu, ‘başkalarına rağmen’ bir çözümün artık Türkiye’de geçerliliğini yitirdiğini söylüyor.
İç Anadolu Bölgesi heyetinden Beril Dedeoğlu ise, silah bırakma sürecinin gerçekleşmesinin ardından, “insan hak ve özgürlüklerinin alanını genişletecek, hukuk devletini daha da demokrasiye yaklaştıracak yeni normların ortaya çıkması”nın önemli olduğuna dikkati çekiyor ve Akil İnsanlar’ı oluşturanların kişisel çabalarının bu yönde devam edeceğini belirtiyor.
Siyasi tabloya bakıldığında “çatışma dili”nin “uzlaşma dili”nden daha baskın olduğuna dikkati çeken öğretim görevlisi Dedeoğlu, bunun da diyalog kurmayı zorlaştırdığını kaydediyor.
Beril Dedeoğlu’nu toplumsal uzlaşma konusunda iyimser düşündüren etken ise, geçmişte “terörle mücadele” çerçevesinde yürütülen çabaların gerçekte “kirli bir savaş” olduğunun toplum tarafından gittikçe artan bir şekilde benimseniyor olması.
Amerika’nın Sesi muhabiri Alparslan Esmer’in Etyen Mahçupyan ve Beril Dedeoğlu’yla yaptığı söyleşileri ses dosyalarına tıklayarak dinleyebilirsiniz.