Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu üyesi Demokrat Partili Adam Schiff, komisyondaki Cumhuriyetçi Partililer’in, Beyaz Saray’a göndermeden önce gizli iç yazışma belgelerinde değişiklik yaptığını söyledi.
İçinde kamuya açık olmayan gizli bilgilerin bulunduğu bu raporun yayınlanıp yayınlanmamasına Beyaz Saray’ın yakın bir zamanda karar vermesi bekleniyor. Cumhuriyetçiler belgenin Federal Soruşturma Bürosu ve Adalet Bakanlığı’ndaki Trump karşıtı önyargıyı gösterdiğini savunuyor.
Adam Schiff komisyona hitaben yazdığı mektupta, Demokrat Parti’nin, Komisyon Başkanı Devin Nunes’in belgede diğer komisyon üyelerine sormadan ve onaylarını almadan önemli değişiklikler yaptığını tespit ettiğini ve bu durumun oldukça tedirgin edici olduğunu belirtti.
Schiff, “Çoğunlukta olan Cumhuriyetçiler’in yaptıkları değişiklikler, belgedeki yanlış ve çarpıtılmış bilgileri düzeltmiyor ama yine de oldukça önemli” dedi.
Devin Nunes’in ofisinden yapılan açıklamada ise belgenin Beyaz Saray’a gönderilen örneğinde sadece ufak düzeltmeler olduğu ve Demokratlar’ın dikkati belgede yazanlardan uzaklaştırmak istediği belirtildi.
Açıklamada ayrıca, “Belgenin yayınlanmasına engel olmak için yapılmış oldukça tuhaf bir girişim. Komisyondaki azınlık üyeleri şimdi de imla hataları, FBI ve kendileri tarafından talep edilmiş küçük düzeltmelerden şikayet ediyor” denildi.
Çarşamba günü FBI belgenin doğruluğu hakkında çok derin endişelerinin bulunduğunu ve komisyonda oylanmadan önce 4 sayfalık belgeyi incelemek için çok kısıtlı imkanları olduğunu söyledi.
Komisyon Başkanı Nunes ise, FBI’ın itirazlarını “yapay” olarak nitelendirdi.
Nunes yaptığı açıklamada şunları söyledi: “FBI, Kongre ve mahkemelerde yaptıkları sunumlarda, önemli bilgileri dahil etmeme konusuna oldukça aşina. Ayrıca, yapılan suistimaller konusundaki bilgileri yetkileri dahilindeki sınıra kadar halka açmak isterlerse seviniriz. Bunların dışında, üst düzey yetkililerin doğrulanmamış bilgileri hukuki bir belgede kullanarak, siyasi bir kampanyaya karşı istihbarat araştırması yapmakta kullandıkları oldukça açık. Doğrular ortaya çıkınca, istihbarat örgütlerimiz ve hukuk organlarının bu şekilde olduğu gibi bir daha asla kötü amaçla kullanılmaması için gereken adımları atmaya başlayabiliriz.”
Schiff mektubunu yayınlamadan önce Washington Post gazetesi için kaleme aldığı bir makalede, belgeyi yayınlama kararının “tehlikeli bir sınırı” aştığını belirtti.
Schiff yazısında şunları kaydetti: “Adalet Bakanlığı ve FBI’a, belgede yazanların doğruluğuna onay vermelerine izin vermeden, olası yayınlamanın istihbarat kaynaklarına ve metotlarına yapacağı etki ve diğer endişeleri gözardı ederek bunu yapmak, Adalet Bakanlığı’nın da onayladığı gibi, aşırı derecede kayıtsızcaydı. Bu durum ayrıca, Beyaz Saray’ın özel savcı Robert Mueller ve Adalet Bakanı Yardımcısı Rod Rosentein’in görevden alınmasına ve böylece anayasal bir krize yol açacak adımların oluşmasına yol açacak tehlikede.”
Komisyonun hazırladığı belgede, FBI’ın, Trump’ın seçim kampanyası danışmanı Carter Page’in Ruslarla iletişim içinde olabileceği olasılığına karşı, mahkemeye dinleme ve takip talebi yer alıyor. Bazı Cumhuriyetçilere göre, bu talep yanlış bir şekilde kullanıldı ve ayrıca özel savcı Robert Mueller’ın soruşturmasını da sıkıntıya sokabilir.
FBI bu hafta başında yaptığı açıklamada, komisyonda onaylanmadan önce, komisyona, belgeye önemli gerçeklerin dahil edilmediği ve bunların belgenin doğruluğunu derin bir şekilde etkilediğini belirttiklerini söyledi. FBI, Amerika’nın Sesi’nin belgenin içeriği hakkındaki sorularını yanıtlamadı.
Adalet Bakanı Yardımcısı Rod Rosenstein ve onun yardımcısı Stephen Boyd da, belgeyle ilgili endişelerini dile getirdi.
Boyd, Nunes’e yazdığı mektupta, Cumhuriyetçi Partililerin belgenin yayınlanması konusunda yaptığı baskıyı oldukça ihtiyatsız bulduğunu söyledi.
Washington Post gazetesinin haberine göre de, hafta başında FBI Başkanı Christopher Wray’le birlikte Beyaz Saray Genel Sekreteri John Kelly’le görüşen Rod Rosenstein, belgenin yayınlanması durumunda, kamuya gizli bilgilerin tehlikeye atılacağını ve Başkan Trump’tan belgenin yayınlanması konusundaki desteğini çekmesini rica ettiği belirtildi.
Adalet Bakanı Jeff Sessions, Rusya soruşturmasından kendini azlettiğinden bu yana, soruşturmanın bakanlıktaki sorumluluğunu, Adalet Bakanı Yardımcısı Rod Rosenstein yürütüyor.
CNN’in haberine göre de, Rusya soruşturmasının ne yönde ilerlediğini merak eden Başkan Donald Trump, Rosenstein’ın kendisini destekleyip desteklemediğini sorguluyor.
