Türkiye’deki darbe girişimi ve Fethullah Gülen’in iadesi bugün de ABD Dışişleri Bakanlığı’nın gündemindeydi. Sözcü Yardımcısı Mark Toner, Fethullah Gülen’in iadesi ile ilgili, Türkiye’den Dışişleri Bakanlığı’na evrakın ulaştığını doğruladı. Ancak bu evrakın yasal bir iade talebi olup olmadığını henüz incelediklerini söyledi.
Evrakın içeriği ile ilgili bilgi vermekten kaçınan Mark Toner, “İyi belirlenmiş, iyi kurulmuş bir sürecin başladığını hepimiz biliyoruz. Belgeleri inceliyoruz ve uygun bir şekilde bilgilendirme yapacağız” dedi.
“Süreç bir gecede tamamlanmayacak”
Toner, sürecin uzun olacağına da işaret etti. Tam bir zaman dilimi vermeyen Sözcü Yardımcısı, “Bunun bir gecede tamamlanacak bir süreç olmadığını vurgulamalıyım. Bu süreçler bu şekilde işlemiyor, biraz zaman alacak ama iade anlaşmasının gereklerine uygun hareket edeceğiz” diye konuştu. Dışişleri yetkilisi, “Erdoğan hükümetinin, Gülen’i günah keçisi olarak kullanıp kullanmadığı meselesi nedeniyle, bu sürecin, iade anlaşması ışığında işletilmesi çok önemli” ifadesini kullandı.
Normalde de iade taleplerinin detaylarını kamu ile paylaşmadıklarını hatırlatan Toner, son değerlendirmeye kadar bu evrakı isimlendirmek istemediğini de ifade etti.
Toner, “İncirlik Üssü’ndeki elektrik kesintisi, Fethullah Gülen’in iadesine karşı Türkiye tarafından özellikle mi sürdürülüyor?” sorusuna da bunun diplomatik bir sorun olmadığı yanıtını verdi; ancak net bir yanıt için Savunma Bakanlığı’nı işaret etti.
“11 Eylül bambaşka bir konu”
Başbakan Binali Yıldırım’ın, Gülen’in iadesi için kanıt isteyen ABD’ye, “ 11 Eylül'de ikiz kuleler aşağı indirildiğinde teröristleri isterken kanıt mı sordunuz?” diye seslenmesine de Toner şu yanıtı verdi: “Bu konuda, 11 Eylül’ü nasıl soruşturduğumuz konusunda tekrar tartışmaya girmeyeceğim ama şundan emin olabilirsiniz, kanıtlara dayalı olarak saldırıların arkasından kimin olduğundan emindik. Bu başka bir konu ve bu konuya girmek istemiyorum”
“Türkiye’de tutuklamalar anlaşılabilir”
Mark Toner, darbe girişimi sonrası Türkiye’deki tutuklamalar ve görevden almalarla ilgili bir soruya ise “Bu anlaşılabilir ve gerekçelendirilebilir bir şey. Açıkçası, Türk hükümetinin, kendi vatandaşlarının güvenliğini sağlamaya çalışırken, aslında ne olduğu ile ilgili geniş çaplı bir soruşturma yürütürken, faillerin peşine düşmek için faaliyetlerde bulunabilir” dedi.
Bu tip tutuklamaları gözden kaçırmadıklarını da söyleyen Dışişleri yetkilisi Türkiye’ye sükunet ve istikrar çağrısını yinelese de, “Darbenin faillerinin adalet önüne çıkarılması girişimlerini tamamen destekliyoruz ancak bunun ötesine geçen eylemlere karşı da uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de idam cezasının yeniden gündeme gelmesiyle ilgili ABD’nin duruşu da günlük basın birifinginde gündeme geldi. Toner, “Bunu destekleyip desteklememek bize düşmez. Başka bir ülkenin bu yola başvurmasından herhangi bir rolümüz ya da söz hakkımız olamaz" dedi.
Mark Toner, ABD’nin darbe girişiminde parmağı olduğu imalarına ise sert tepki göstererek, “Bu söylentileri kimin yaydığı bir kenara, ABD’nin Cuma günü yaşananların suç ortağı olduğunu ya da olaylarla bağlantılı olduğunu düşünmek absürd” dedi.
Mark Toner, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Anthony Blinken’ın da görüştüğünü doğruladı ve bu görüşmenin Fethullah Gülen’in iadesi konusundan daha geniş kapsamlı bir görüşme olduğunu söyledi.