Başkan Barack Obama’nın IŞİD’le mücadele koalisyonu özel temsilcileri emekli Orgeneral John Allen ve Büyükelçi Brett McGurk’ün Ankara’daki temaslarının ardından Amerika’nın IŞİD’le mücadele stratejisi çerçevesinde Türkiye’den beklentileri yavaş yavaş şekillenmeye başlıyor. Artık Amerikalı yetkililer, Türkiye’den daha kapsamlı askeri rol oynama beklentisini gizlemiyor. Ankara ise dün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun söylediği gibi tek başına askeri harekata karşı çıkıyor. Bununla birlikte Washington İncirlik Üssü’nün de IŞİD’le mücadelede kullanılmasını, aynı zamanda Suriyeli muhaliflerin silahlandırılıp eğitilmesini sağlamak için anlaşmaya varılmasını istiyor. Amerikalı yetkililer, Suriye’de atılacak ortak adımlar konusunda Türkiye’yle yıllardır temasta olduklarını, temasların özellikle geçen ay Galler’deki NATO zirvesinden sonra hızlandığını söylüyor. Bu konuda Amerika’nın Sesi’nden Oleksandr Yanevskyy’nin sorularını yanıtlayan Amerika Savunma Bakanı’nın Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Derek Chollet, Türk yetkililerle Suriye krizinin son birkaç yıldır değişik askeri açılardan ele alındığını söylüyor:
“Türklerle farklı düzeylerde güvenlik alanında yoğun görüşmelerimiz oldu. Suriye konusunda ne düşündüklerini ve ortaklaşa neler yapabileceğimizi görüştük. Savunma Bakanı Chuck Hagel Türkiye’ye gittiğinde rehine krizi vardı. Neyse ki bu durum sona erdi ve stratejik durumda önemli değişiklikler oldu. Amerika Irak ve ardınan Suriye’de hava saldırıları başlattı. O anlamda Türkler’le geçmişte başlattığımız diyaloğu yeniden sürdürmeye başladık. Başkan Barack Obama’nın IŞİD’le mücadele koalisyonunu koordine etmekle görevlendirdiği özel temsilci John Allen ve Büyükelçi Brett McGurk Türk ortaklarımızla bu konuda görüşmeler yürütüyorlar. Savunma Bakanı Hagel da Türk Milli Savunma Bakanı’yla düzenli temaslarına devam ediyor. Ben de neredeyse her gün Türk muadilimle temastayım. Diyalog ve görüşmeler konusunda bir eksiklik yaşamıyoruz. Şimdi asıl soru ne yapacağımızla ilgili. Hepimiz çok büyük zorluklardan geçiyoruz. Amerika Suriye’ye kara birlikleri göndermeme konusunda kesin kararlı. Türkler de şu anda Suriye’de bir kara harekatına girişmedi. Bizler ne yapacağımızı kararlaştırmaya çalışırken geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi, hükümete askeri operasyon yetkisi veren tezkereyi onayladı. Şimdi onlar kendi kapasitelerini gözden geçiriyor ve biz de koalisyona nasıl katkı sağlayabileceklerini tartışıyoruz. Türkiye kilit bir ortak ve Suriye’de çözümün bir parçası olacak. Olmak zorunda. Çünkü bu ülkeyle sınır paylaşıyor. Yıllardır Türkler’e güvence vermeye çalıştık, onları savunduk. İki yıldır Amerikan Patriot füzeleri Türkiye’ye konuşlandırılmış durumda. NATO ittifakı çerçevesinde Suriye’den gelebilecek olası balistik füze saldırısına karşı Almanya ve Hollanda da Türkiye’ye Patriot bataryaları gönderdi. Bunu yapmaktan son derece memnunuz ve tehdit devam ettiği sürece de Türkiye’yi korumaya devam edeceğiz.”
Amerika’nın IŞİD’in Kobani’ye saldırısını kırmak için düzenlediği hava saldırıları yeni yeni verim vermeye başladı. Ancak havadan düzenlenen bu operasyonlar IŞİD’in saldırısını durdurabilmiş değil. Amerika Savunma Bakan Yardımcısı Chollet de, hava saldırılarına yerden destek verebilecek güvenilir bir kara gücü oluşturmaya çalıştıklarını söylüyor. Bu amaçla da Suriye’deki ılımlı muhalefete eğitim ve teçhizat sağlanmasının önemine dikkati çekiyor:
“Hava saldırılarıyla yapabileceklerimiz kısıtlı. Amerika Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dempsey, bu konuda oldukça netti. Sonuçta karada bir güç yok. Bu da Irak’la Suriye arasındaki farkı ortaya koyuyor. Irak’ta hem Peşmerge hem de Irak güvenlik kuvvetleri kara operasyonu yürütüyor. Suriye’de böyle bir şeye sahip değiliz. Bundan dolayı da, Suriye muhalefetini eğitip güvenli bir kara gücü haline getirebilmek için Kongre’den 500 milyon dolar ödenek istedik. Bunun temelini yavaş yavaş atıyoruz. Kongre bazı kararları onayladı, ama ara seçimlerden sonra yeniden göreve başlayınca yeni gelişmeler bekliyor olacağız. Bu konuyu Türkiye’yle de görüşüyoruz. Televizyonlarda da gördüğünüz gibi IŞİD sorununun sınırlarından içeri akmaması için Türkiye, tanklarını sınıra konuşlandırdı. Stratejimizde bir hata yok. Ancak şu anda yapabileceklerimiz kısıtlı. Hava harekatıyla yapabileceklerimiz kısıtlı ve sonuçlarını uzun vadede alabiliriz. Bundan dolayı güçlü, yerel unsurlara sahip bir kara gücüne ihtiyacımız var. Biz de şu anda bunu oluşturmaya çalışıyoruz.”
