Amerika balistik füze savunma sistemini test etti. Sistemin Pasifik Okyanusu üzerinde havada seyreden bir füzeyi başarıyla vurduğu belirtildi.
ABD ordusu, Kuzey Kore’nin iki hafta önce Amerikan topraklarına ulaşma potansiyeline sahip bir kıtalararası balistik füzeyi başarıyla denemesinin yarattığı tehdide karşı savunma sistemlerini güçlendirme gayreti yürütüyor.
Amerikan Füze Savunma Dairesi yaptığı açıklamada, Hawaii adalarının kuzeyinde bir savaş uçağından balistik füze fırlatıldığını, Alaska eyaletinde orduya ait Yüksek İrtifa Bölge Hava Savunma (THAAD) sisteminin füzeyi “tespit ettiğini, izlediğini ve vurduğunu” duyurdu.
Deneme, ABD’nin, kısa menzilli füzelere göre daha hızlı ve hedef alması daha zor olan orta menzilli bir balistik füzeyi vurmak için THAAD sistemini kullandığı ilk girişim oldu.
Dairenin açıklamasında, “THAAD’ın orta menzilli bir füzeye karşı başarıyla uygulanması, Kuzey Kore ve dünyadaki diğer ülkelerin gelişim halindeki füze tehditlerine karşı ülkenin (ABD’nin) savunma kapasitesini güçlendiriyor ve daha geniş ölçekte stratejik caydırıcılık yapısına katkıda bulunuyor” denildi.
Deneme, Kuzey Kore’nin son füze denemesinin ardından daha da aciliyet kazandı. Uzmanlar, Pyongyang’ın denediği füzenin Alaska’ya erişebilecek menzile sahip olduğunu belirtiyor. Kuzey Kore, BM yaptırımlarına rağmen, nükleer silahlar geliştirmeye devam ediyor ve silahlarının kapasitesini geliştirmek için çok sayıda füze denemesi yaptı.
Füze Savunma Dairesi Direktörü Korgeneral Sam Greaves, “Hükümet ve bugünkü denemeyi icra eden, Lockheed Martin öncülüğündeki yüklenici ekiple ne kadar gurur duysam azdır. Bu deneme THAAD silah sisteminin kabiliyetlerini ve balistik füze tehditlerini durdurup yok etmede sahip olduğu yetenekleri bir kez daha gözler önüne seriyor. THAAD, halkımızı, konuşlanmış güçleri ve müttefikleri gerçek ve büyüyen bir tehditten korumaya devam ediyor” dedi.
ABD’nin Guam’da da THAAD sistemi bulunuyor ve bu yıl da Güney Kore’ye konuşlandırmaya başladı.
Çin ise Güney Kore’ye THAAD sistemine kurulmasına itiraz ediyor, sistemin güçlü radarının bölgenin stratejik güç dengesini bozma riskini beraberinde getirdiğini savunuyor.